Etiyopya’nın göbeğinden doğan Omo Nehri, ülkenin kuzey batısını dolanarak dünyanın en büyük çöl gölü olan Kenya’daki Turkana Gölü’ne dökülüyor. Nehir, yüz binlerce yerli çiftçi, çoban ve balıkçıya can suyu oluyor. Fakat Etiyopya Hükümeti’nin baraj inşa etme planı gıda güvenliğini ve yarım milyondan fazla insanın geçim kaynağı olan yerel ekonomileri tehdit ediyor. Baraj yapılırsa dünyanın en büyük çöl gölü, yerini iki küçük göle bırakmış olacak.
Afrikanın 4. büyük barajı olacak olan Gibe III Barajı’nın inşaatı ülkenin kendi yasalarını, çevre korumacılığı ve üretim pratiklerini açıkça ihlal ederek 2006 yılında başladı . Projenin uygunluğuna dair sorular havada uçuşurken, proje 1.7 milyar dolarlık sözleşme ile İtalyan inşaat devi Salini’ye ihale edildi. 2012 yılında ise projenin ancak yarılandığı bildirildi.
Projenin çevresel etki değerlendirmesi raporu inşaattan çok sonra yayınlandı ve projenin çok ciddi sonuçları gözardı edilmiş oldu. Yoksul kesimler ve ekosistem üzerindeki büyük etkilerini bilmelerine rağmen, sivil toplum kuruluşları ve akademisyenler hükümet tarafından engelleneceklerini düşünerek konuşmaya cesaret edemediler.
Etiyopya Hükümeti ana ihracat unsurunun barajdan üretilen enerji olacağını umuyor fakat iklim değişikliği ve ekolojik tahribat barajların beklenenden çok daha az enerji üretebilmesine yol açıyor. Etiyopya Hükümeti ise tüm bu riskleri hiç hesaba katmadan, hala barajı tamamlamak için finansman arayarak dünyanın en fakir ülkesi üzerinde kumar oynuyor.
Kaynak: InternationalRivers & TheGuardian