Kaynak: Gerçek Gündem, 20 Ağustos 2014
Kahramanmaraş’ın Elbistan İlçe Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Bulut, kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya olan Ceyhan Nehri’nden bölgedeki termik santrallere soğutma amaçlı su alınmasına tepki gösterdi. Bulut, nehrin geleceğinin tehdit altında olduğunu belirterek, “Termik santraller, bölgenin, tarımın Azrail’i oldu. Yıllar yılı biz bu Azrail’le boğuşuyoruz. Böyle bir inciyi kurutup bu hale getirmek vicdanlara sığmaz” dedi.
Elbistan Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Bulut, ilçede kurulu bulunan termik santrallere soğutma amaçlı nehirden su alınmasının doğal kaynakların kurumasına yol açabileceğini belirterek, “Ceyhan Irmağı kuruyor. Böyle bir inciyi kurutup bu hale getirmek vicdanlara sığmaz. Türkiye, son dönemlerin en kurak yıllarından birini yaşıyor. Kış ve ilkbahar aylarında beklenen yağışın düşmemesi, ülke çapında su sıkıntısı yaşanmasına neden oldu. Elbistan’dan doğan ve binlerce yıldır Akdeniz’e dökülene kadar geçtiği her yöreye adeta can veren Ceyhan Nehri de bu kuraklıktan büyük ölçüde etkilendi. Ancak Ceyhan Nehri’ne kuraklıktan önce en büyük darbe, bölgedeki termik santrallerden geldi. Nehrin kaynak noktasından A Ünitesi’ne, daha aşağı kısmından da B Ünitesi’ne soğutma suyu olarak kullanılmak üzere saniyede binlerce litre su çekilmesi, kuraklığın pençesindeki nehre bir darbe daha vurdu” dedi.
“TERMİK SANTRALLER BÖLGENİN, TARIMIN AZRAİL’İ OLDU”
Irmağın kaynak noktasındaki yapay şelalenin kuruyup gölet haline geldiğini hatırlatan Bulut, nehrin önümüzdeki nesillere aktarılması için sahip çıkılması gerektiğini ifade ederek şunları söyledi: “Termik santraller bölgenin, tarımın Azrail’i oldu. Yıllar yılı biz bu Azrail’le boğuşuyoruz. Kanser hastalığına yakalanma oranı en fazla yer burası. Termik santrallere tarım sektörü en başından beri karşıdır. Kışın dumanını zehrini soluyoruz, dışarı çıkılamıyor. Başımıza büyük bir bela bu santraller. Avrupa termik santralleri bırakıyor, biz yenilerini yapıyoruz. Yazık; Ceyhan, cennet ırmaklarından birisidir. Burası bizim en değerli varlığımız. Sularıyla sadece Elbistan’a değil, geçip gittiği her yörenin, tarımın adeta can kaynağı. Böyle bir inciyi kurutup bu hale getirmek vicdanlara sığmaz.”