Kaynak: Evrensel, 7 Ağustos 2014
Rize’de halkın içme suyu kaynağına yapılmak istenen HES projesi yargı tarafından iptal edildi. Rize Belediyesi tarafından izinsiz olarak ihale edilerek valilik protokolüyle yapılmaya çalışıldığı öne sürülen HES projesine karşı Yurttaş Kazım olarak anılan 68 yaşındaki Kazım Delal ve yöre halkı dava açmıştı. Davayı gören Rize İdare Mahkemesi, HES projesini de içeren valilik protokolünün hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmesini durdurdu. Yargının iptal etmesiyle sonuçlanan HES’le ilgili mücadele ise polisiye filmlerine taş çıkartacak ayrıntılarla dolu.
350 BİN KİŞİNİN İÇME SUYUNA HES YAPMAK İSTEDİLER
Rize Belediyesi, merkezi dahi 9 ilçe ve belde belediyesi ile 26 köyde yaşayan yaklaşık 350 bin kişinin içme suyu kaynağı olan Andon İçme Suyu Tesisleri’nde HES inşa edilebilmesi için ihale açtı. İhaleyi, Galatasaray kulübünün eski başkanlarından Mehmet Cansun’a ait olduğu iddia edilen Smart HES adlı şirket kazandı. Ancak daha önce yöredeki HES’lere karşı savaş açan ve bu yönde ve açtığı davaları kazanan Küçükçayır köyünden Kazım Delal, bu girişime karşı da köylüleriyle birlikte hukuk mücadelesi başlattı.
HAYALET HES PROJESİNİ KÖYLÜLER YARGIYA TAŞIDI
Söz konusu HES projesinin hiçbir resmi dayanağı olmadığını ileri süren ‘Yurttaş Kazım’ olarak anılan Delal ve arkadaşları, girişimle ilgili yargıya başvurdular. Ancak Delal ve köylülerin başvuruları, “bölgedeki çalışmalarla ilgili ‘resmi hiçbir başvuru, yazışma veya İçme Suyu Tesisleri içerisinde HES yapılacağına dair herhangi resmi bir belge olmadığı” gerekçesiyle reddedildi. Bu gerekçelerle Delal ve köylüleri iki yıl HES projesine dava açamazken, girişime karşı eylem yaparak çalışmaları durdurdukları için jandarma tarafından gözaltına alınarak haklarında 3 ayrı dava açıldı.
VALİLİK VE BELEDİYE ARASINDAKİ PROTOKOLÜ MAHKEME İPTAL ETTİ
Ancak bu gözaltılar ve davalardan yılmayan Kazım Delal ve arkadaşları, HES projesine ilişkin Rize Valiliği ile Belediye arasında bir protokol yapıldığını öğrenince, Rize İdare Mahkemesi’nde yeni bir dava daha açtılar. Davayı gören Rize İdare Mahkemesi, valilik ve belediye arasında protokolün görünürde içme suyuna takviye amaçlı olduğunu ancak yapılan yazışmalarla edinilen bilgi ve belgelere göre söz konusu tesisin içinde bir HES yapılmasının planlandığına hükmederek önce protokolün yürütmesini durdurdu, ardından da iptal etti.
MAHKEME GİRİŞİMİ HUKUKA AYKIRI BULDU
Dava sürecinde ortaya çıkarılan belgelere göre söz konusu girişimle lisanssız elektrik üretimi planlandığı öne sürülürken, Mahkemenin iptal gerekçesinde, Rize İl Özel İdaresinin söz konusu projeye yönelik ÇED Raporuyla ilgili sunulan kayıtlı bilgi ve belge bulunmadığına dikkat çekilerek girişimin hukuka aykırı olduğuna hükmedildi.
ESKİ İMAM KAZIM DELAL: BIKTIK ARTIK, ÇEKSİNLER ELLERİNİ VADİLERİMİZDEN
Mahkeme kararını değerlendiren davacılardan Kazım Delal, artık bu yöndeki kararlara sevinemediklerini belirterek, “Bıktık artık. Yeter. Çeksinler ellerini vadilerimizden, köylerimizden, sularımızdan. Bıçak kemiği de deliyor, canımız yanıyor. Derelerimizde su yok, verecek bir yudum suyumuz yok! Anlasınlar artık. Bu nasıl kanun nizamdır ki devletin kendi kurumları buna karşı işlem yapıyor? Mahkeme durduruyor, iptal ediyor ama bunlar durmuyor. Bundan sonra bizim de uygulayacağımız yöntem bellidir. Kimse bizi suçlamasın bundan sonra” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
DAVACI YUSUF ESİR: BUNLAR SUYUMUZU ALIP HAYATIMIZI İSTİYOR BİZDEN
Davacılardan Yusuf Esir ise HES’lerle mücadeleden hiçbir koşulda vazgeçmeyeceklerinin altını çizerek, şöyle konuştu: “Bu HES nedir, nasıl bir şeydir ki, bizi işimizden aşımızdan, suyumuzdan, toprağımızdan ediyor. Devlet başka yerlerde, savaş hukuku yerine geçecek el koyma kararları alıyor. Köyümüzde, arazilerimiz kimseye sormadan izin alınmadan ortadan kaldırılıyor. Bunlar suyumuzu alıyor, hayatımızı istiyor bizden. Çıkıp da verecek miyiz? Çok bekleyecekler ama böyle bir şey olmayacak. Ne öleceğiz, ne de mücadeleden döneceğiz. Görecekler.”
DEKAP SÖZCÜSÜ ÖMER ŞAN: HİÇBİR İZİN ALINMADAN TESİS YAPILMIŞ
Derelerin Kardeşliği Platformu (DEKAP) Sözcüsü Ömer Şan da HES’lere karşı bu güne kadar 130’a yakın dava açıldığını, söz konusu davalarda 122 yürütmeyi durdurma’ ve ‘iptal’ kararı verildiğine dikkat çekerek; “Diğer davalarda olduğu gibi burada da yargı, devletin resmi kurumlarının açıkça hukuka, yasalara, yönetmeliklere ve uluslararası anlaşmalara aykırı davrandığını ortaya koydu. Bu davanın en ilginç yönü ise yaklaşık 350 bin nüfusun içme suyunun sağlandığı içme suyu tesislerinin içerisinde böyle bir projenin geliştirilmesi. Yani suyu önce bu tesislerden geçirip, enerji üretilecek ve sonrasında arıtma tesislerine verilip, isale hattına aktarılacak. Bu projenin devamında ise Paşaçukur mevkiinde, hiçbir izin veya kullanım hakkı alınmaksızın böyle bir tesis yapılmış ve bitirilmiş. Burada ise su tribünlerden geçirildikten sonra direk isale hattına veriliyor! Ortada böylesine ilginç bir durum var ve daha da ilginci yaklaşık 2 yıldır bu çalışma için herhangi bir yazışma, ÇED Raporu veya başvuru dahi yapılmamış. DEKAP olarak bundan sonra da HES’lere ve benzeri yıkım projelerine karşı yurdun her yanında mücadele eden köylülerimizin yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.