Kaynak: Çoruh Postası, 6 Ocak 2015
Rize İdare Mahkemesi, Artvin’de Kafkasör Yaylası, Genya ve Cerattepe Mevkii’nde bakır madeni için Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen ‘ÇED olumlu’ raporunu iptal etti. Bu kararla birlikte bölgede maden faaliyetleri durduruldu.
Kafkasör Yaylası Genya ve Cerattepe Mevkii’nde Gümüş ve bakır ile birlikte siyanürle altın aranacak maden sahaları için Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2012 yılında izin vermesinin ardından, Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı bakır madeni için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu raporu verdi. Bölgede maden faaliyetlerinin önünü açan bu karar sonrası Artvinliler hukuk mücadelesi başlattı. Yeşil Artvin Derneği öncülüğünde bir araya gelen 283 kişi, ÇED olumlu raporunun yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Rize İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme 5 Ocak 2015 Pazartesi günü verdiği kararda Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen ÇED olumlu raporunu iptal etti.
Rize İdare Mahkemesi’nin iptal kararında ÇED raporundaki eksiklik, yetersizlik ve belirsizliklerin etkili olduğu öğrenildi. Kararda bölgedeki içme ve kullanma amaçlı yerüstü ve yeraltı su kaynaklarının madencilik faaliyeti ile kullanmaya elverişsiz hale geleceğine dikkat çekildi. Artvin’deki doğal yaşamın devamının büyük ölçüde tehlikeye gireceğine vurgu yapıldı. Kararda ayrıca bölgedeki orman varlığının yok edilmesinin kuvvetle muhtemel olduğu, keşif sırasında gözlemlenen heyelanlardan yola çıkarak faaliyetin alanı heyelanlara açık hale getireceği, koruma alanlarının bu özelliklerini yitireceği sonucuna varıldığı belirtilerek çevre şartlarının önceki haline döndürülmesinin zorluğu ve ekolojik dengenin ve ekosistemin olumsuz yönde etkilenecek olması hususlarının dikkate alındığında telafisi güç zararlar meydana getirebileceği kanaatine varıldığı ifade edildi. Mahkemenin ayrıntılı gerekçeli kararını önümüzdeki günlerde açıklayacağı öğrenildi.
Öte yandan kararın açıklanması Artvin’de horonlarla karşılandı. Artvin Valiliği önünde toplanan çok sayıda maden karşıtı Artvinli, haberi Yeşil Artvin Dernek Başkanı Nur Neşe Karahan’dan aldılar.
Yeşil Artvin Dernek Başkanı Nur Neşe Karahan, “2015 yılı sevinçle mutlulukla geldi” diyerek sözlerine başladı. Devamında ise, “ 2015 yılı sevinçle, mutlulukla geldi. Yeni yılın ilk müjdesini ülkemize ve Artvin halkına verebilmek ne güzel. Tam 20 yıl oldu ki, bütün sevinçlerimizi ve bütün üzüntülerimizi sizlerle paylaşıyoruz. Bu paylaşım bizi bir yapıyor, diri tutuyor, yenilmez kılıyor, düşmanı kahrediyor, dostlarımızı onurlandırıyor. 20 yıl var ki ülkemizin neresinde olursa olsun Artvinliler Cerattepe, Kafkasör, Genya sözünü duyduklarında yürekleri titriyor, burunlarının ucu sızlıyor. Her yaz Artvin’e gelen hemşerilerimiz geri dönerken bir daha görememe kaygısı ve hüznü ile gidiyorlar. Yolu bir biçimde Artvin’den geçen herkes aynı hüznü ve isyanı yaşıyor. Ama şimdi bütün Artvinliler için, ülkenin heryerindeki hemşerilerimiz için ve bütün yurttaşlarımız için sevinme zamanı. Yeni yıla mutluluk ve sevinçle giriyoruz.
Rize İdare Mahkemesinde sürmekte olan ÇED Olumlu Kararının iptali davamızda 2014 yılı Temmuz ayında yapılan keşiften sonra Kasım ayında Yürütmeyi Durdurma kararı verilmiş, bunu bütün ülke yurttaşları ile paylaşmıştık. Bu karardan sonra 23 Aralıkta duruşma yapılmış, Artvin’den yüzlerce kişi bu duruşmayı izlemek için Rize’ye akın etmişti. Ülkemizin her yerinden Artvinliler bizleri yalnız bırakmayarak geldiler. Sadece Artvinliler değil o gün bir çok Artvin dostu, çevre dostu, milletvekilleri, bir çok ilden avukatlar gelmişler, mahkemenin daracık kalan salonunda yaklaşık 4 saat ayakta adaleti görmeye çalışmışlardı.
İşte o duruşmadan sonra büyük bir merakla beklediğimiz mahkeme kararı geldi. Rize İdare Mahkemesi ÇED Olumlu Kararının iptaline karar verdi. Kim engel olabilir, güneş elbet doğacaktı. Mahkemenin bu kararını, bu ülkeye cüzdanlarından değil de, yüreklerinden bağlı olan bütün yurttaşlara, bütün Artvinlilere, bulundukları yörelerde acımasızca doğa katliamına direnmekte olan insanlara ve elbette geleceğimiz olan çocuklarımıza armağan ediyoruz.
Bu mutlu günde 20 yıllık mücadeleyi sizlere yeniden anlatmak istemiyoruz. Zaten bunu bir basın açıklamasının dar kalıplarına sıkıştırmak ta doğru değil. Bu elbet bir belgeselin konusu olacaktır.
Bir mücadeleyi 20 yıl inatla, inançla, bilinçle sürdüren, bir adım geri durmayan, hiçbir ayrım gözetmeden bir olan, bütün ayrıştırma çabalarına rağmen bir arada durmayı beceren ve elbette başarıya ulaşan başka bir il yok. Bu başarı sizlerin, Artvin halkının başarısıdır ve bütün ülkeye örnek olmuştur. Sizleri kutluyoruz. 20 yıl süren bir mücadele elbette insanları yormuş olabilir. Ancak hiçbir zaman yılgınlığa, umutsuzluğa kapılmadan sonunda kazanmanın mutluluğu ile bütün yorgunluklarımızı unutuyoruz.
Bir gün tarih yazılırken elbette Artvin halkının bu destanlaşan mücadelesi de yazılacaktır. Kışın zor olsa da ilkbaharla birlikte mutlaka Cerattepe’ye, Genya’ya çıkıp nasıl inanılmaz bir doğanın bu mücadele ile kurtarılmış olduğunu görün ve kendinize pay çıkarın, direnişinizin önemini anlayın istiyoruz.
20 yıldır süren bu mücadelenin üçüncü etabı olan son iki yılda elbette öne çıkan bazı olayları ve kişileri anmadan geçmeyeceğiz. Bu kapsamda Oruçlu Köyü ve Taşlıca Köyü halkını şükranla anıyoruz. Yürütmeyi Durdurma kararına kadar maden şirketinin inatla kesmek istedikleri büyük bir ormanlık alan onların çabası ile kurtarılmıştır. Yine kış günü orman kesimini durdurmak için Cerattepe’de gece-gündüz nöbet tutan kardeşlerimize teşekkür ediyoruz. Dava konusu projenin bir devamı olarak tasarlanan Murgul siyanür havuzları projesine büyük tepki gösteren, Murgul Damar tesislerinde 900 işçi ile işi bırakan ve Cengiz Gurubuna geri adım attıran Murgul ve Damar halkına teşekkür ediyoruz.
Bu süreçte gerek inceleme araştırma sonuçlarını rapor haline getirerek görülmekte olan davaya katkıda bulunan gerek yapılan panellere katılarak bilgi edinmemizi sağlayan bilim insanlarına, bu anlamda Orman Mühendisleri Odasına, Cerattepe Raporunu hazırlayıp kitapçık olarak basan TMMOB’a, uzman raporu olarak görüşlerini raporlaştıran bilim insanlarına Artvin halkı adına şükranlarımızı sunuyoruz.
Görülmekte olan davanın hazırlanmasına katkıda bulunan ve son duruşmada da görev alan Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları ile birlikte Artvin Barosu avukatlarına, duruşmaya gözlemci olarak katılan Türkiye Barolar Birliğine teşekkürü bir borç biliyoruz.
Mücadelenin en önemli ayaklarından olan TBMM’de Artvin’in bu haklı davasını büyük özveriyle anlatan, adeta kalpleri mühürlenmemiş bütün milletvekillerine ezberleten milletvekilimiz Sayın Uğur Bayraktutan’a ve Ankara milletvekili Sayın Özcan Yeniçeri’ye teşekkür ediyoruz. İlimizin en önemli sivil toplum kuruluşu olan belediyemizin sayın başkanı Mehmet Kocatepe’ye de yanımızda yer aldığı için teşekkür ediyoruz. Son dönemde bu mücadelede aktif olarak görev alan Esnaf ve Sanatkarlar Odasına, Ticaret Odasına, Artvin Barosuna ve diğer bütün sivil toplum kuruluşlarına, siyasi partilerin yöneticilerine, oda ve sendikalara teşekkürü bir borç biliyoruz.
Bütün bu kişi ve kurumlar toplumsal belleğimizde yer alacak, tarihe mal olacaktır. Bu tarihsel süreçte mücadele içerisinde kişisel konumlarımızda toplumsal belleğimize kazınacaktır. Dostlarımızı unutmadığımız gibi düşmanlarımızı da bileceğiz ve asla unutmayacağız. İş ve geçim kaygısı ile maden şirketinin yanında yer alan bizim gençlerimize bir kez daha elimizi uzatıyoruz. Onları elbette ruhlarını da kirli bir maden şirketinin emrine verenlerle bir tutmuyoruz. Özellikle gazetecilik kisvesi altında kaleminden ihanet damlayanları, her sayıda bilim adamı diye daha Cerattepe’yi bile görmeden bilimi çarpıtanları maden mücadelesini kırmak için kullananları, yürütmeyi durdurma kararından sonra günlerdir dağda ormanları bekleyen bu çilekeş halkın sevincini bile çok görenleri asla unutmuyor, toplumsal belleğimize kazıyoruz.
Bu gün bu mutlu haberi sizlerle paylaşırken elbette mücadele edenlerin mutlaka kazanacağına olan inancımızı yineliyoruz. Yaşamak için başka şansımız olmadığını biliyoruz. Keşif sırasında 7 bilim adamının tespit ettiği gibi bir tercihle karşı karşıya olduğumuzu, ya Artvin ya maden ikilemi arasında kaldığımızı görüyoruz. Elbette tercihimizi yaşamdan yana, insandan yana, doğadan ve doğanın haklarından yana yapıyoruz. Paranın yenmeyen bir şey olduğunu biliyor, kurtuluşun bu mücadeleden geçtiğini görüyoruz. Büyük ozan bir şiirinde diyor ki; kendi kendimizle yarışmadayız gülüm, ya ölü yıldızlara hayatı götüreceğiz, ya dünyamıza inecek ölüm.
Ölümü görüyoruz, ancak yaşamı tercih ediyoruz, bunun için çaba gösteriyoruz. Bu duygularla, bizleri bundan sonra bu çabada yalnız bırakmayacağınıza olan inancımızla hepinize saygılar, sevgiler sunuyoruz” şeklinde konuştu.
Basın açıklamasının tamamlanmasının ardından, davayı kazanan Artvinliler vatandaşlara helva ikram etti. Dernek başkanı Neşe Karahan, maden projesinin ölü bir proje olduğunu söyleyerek; kazanılmış olan davadan gelen parayla bu helvayı yaptırdıklarının ifade etti. Dana sonra bir grup Artvinli genç, maden sürecinin kısa bir skeçle anlatmaya çalıştılar. Skecin ardından ise kazanılan hukuk zaferi horan oynayarak kutladı.
Ç.P.