İstanbul’un içme suyu havzaları tehdit altında

İstanbulun içme suları-1Kaynak: İstanbul Barosu, 29 Mart 2016

İstanbul Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonunda görevli avukatlar, Katı Atık Bertaraf Tesisini protesto etmek amacıyla Düzce’de üç aydır nöbet tutan köylülere destek verdi. Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Alev Seher Tuna ve komisyon üyesi 3 avukat Düzce’de köylerine yapılan katı atık tesisinin kaldırılması için 90 günden bu yana eylem yapan köylüleri ziyaret etti. Ziyarette köylülerle görüşen avukatlar süreç hakkında bilgi aldılar.

Gelişmeler hakkında basına bilgi veren Av. Alev Seher Tuna, köylülerin anayasal hakkı olan sağlıklı çevrede yaşama hakkının ihlal edildiğini, tesisin su koruma havzası alanları içinde yer alması nedeniyle hukuka aykırılık oluşturduğunu belirtti.

Yasal süreci başından beri takip ettiklerini belirten Tuna, sürecin hukuka aykırı bir şekilde devam ettiğini, yargının ÇED Raporunu iptal ettiğini ve tesisin faaliyetinin durdurulmasıyla sürecin askıya alındığını bildirdi. Alev Tuna, “Düzce’nin bizim için de önemi var. Melen Çayı’nın suyu İstanbul’a içme suyu olarak veriliyor. İstanbul’un Avrupa yakasının su ihtiyacının yüzde 51’i Melen Çayı’ndan karşılanıyor” dedi.

Su havzası içinde yer alan Katı Atık Bertaraf Tesisinin hukuka ve anayasaya aykırı olduğunu vurgulayan Tuna, tesisin insan sağlığının yanında tüm canlılara da zarar verme riski taşıdığını, yöre halkının bunun bilincinde olduğunu, her türlü hava şartlarında burada bunun için nöbet tuttuklarını belirtti ve bu direnişe destek verdiklerini anlattı.

Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, bir de basın açıklaması yayınladı. Açıklama şöyle:

İstanbulun içme suları-2ÇEVRE KATLİAMINA KARŞI MÜCADELEMİZE DEVAM EDİYORUZ

İstanbul Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, çevre konularında son derece duyarlı olarak birçok çevre davası açmaktadır. ÇED Raporu çevre açısından son derece önemli olmazsa olmaz bir rapordur. Yapılacak bir projenin, çevreye, insan sağlığına olumsuz etkilerinin belirlenmesi ve alınacak önlemlerin tespitidir.

ÇED Yönetmeliği’ne karşı 4 iptal davası açtık. Mahkeme tarafından İptal ediliyor, ardından yeni Yönetmelik yayınlanıyor. Sürekli, İptal- yeni yönetmelik olarak süreç devam ediyor. Halen 2 ÇED Yönetmeliği İptal davamız Danıştay’dadır.

Komisyonumuz birçok vatandaşımızın hukuki destek talebine, dilekçe, mevzuat ve dava açarak katkı vermektedir.

Neden buradayız? Düzce Esençam-Hasanlar Köyü halkına desteğin ötesinde İstanbul’da yaşayan bizleri, sağlığımızı doğrudan ilgilendirdiği için, bizim sorunumuz olduğu için buradayız. Hukuki süreci yakından takip ediyoruz. Ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi nezdinde gerekli girişimlerde bulunacağız. Çevre duyarlılığımız ötesinde Melen Çayı’nın İstanbul için ayrı önemi var. İstanbul’da nüfus artması ve coğrafi olarak hizmet alanının genişlemesi sebebiyle artan su talebini karşılamak için Avrupa Yakası’nda Tekirdağ’a, Anadolu Yakası’nda Düzce’ye kadar uzanan farklı su havzalarından içme suyu temin edilmektedir. İstanbul’da günlük ortalama 3 milyon metreküp su kullanılmaktadır. Bu 3 milyon metreküp suyun 1,6 milyon metreküpü yani yarısından çoğu Melen’den, yıllık 55 milyon metreküp su da Sazlıdere Barajından sağlanmaktadır.

Bölgede görüldüğü üzere, kanalizasyon ve kansorejen sanayi atıkları Melen Çayı’na verilmekte olup, yoğun kokudan nefes almakta güçlük çekilmektedir. Komisyon sekreterimiz 15 gün önce bölgeye gelerek, yerinde ön inceleme sonucu hazırladığımız raporu görseller ile birlikte Baro Yönetim Kurulu’na sunduk, şimdi de sizin aracılığınız ile tüm İstanbullulara duyurmak istiyoruz. Bu sudan içen 7-8 adet köpek ve diğer canlıların zehirlenerek öldüğü ve orada durduğu, suyun mor siyah renkte olduğu, Jandarma ve ilgili kurumlara delil tespiti başvurularının işleme alınmadığı, köylülerin 40 günden bu yana gece gündüz bölgede nöbet tuttuğu tesbiti yapılmıştır.

İstanbul’a içme suyu sağlayan Melen Çayı’nın yanında Düzce Belediyeler Birliğince kurulmak istenen “DÜZCE KATI ATIK BERTARAF TESİSİ” ile ilgili olarak mahkeme kararlarına rağmen bölgede vahşi çöp depolama yapılmaktadır. Tesis ile ilgili olarak Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından verilen 28.02.2011 tarihli ÇED OLUMLU KARARI’nın İPTALİ istemi ile açılan davada; Proje sahasındaki bitki ve hayvanlardan oluşan canlılara ve ekolojik yapıya ve insan sağlığına zarar verdiği ifade edilmiştir. Yerleşim yerine bu kadar yakın mesafede katı atık tesisi yapılması ile Anayasal bir hak olan Temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının ihlal edildiği, inşaat faaliyeti sırasında meydana gelecek buğu-gürültü-kurum-toz-koku çıkaracağı, Su Kirliliği Yönetmeliği ile İSKİ İçme Suları Yönetmeliği’ne göre kısa mesafeli koruma alanı içinde yer aldığı, hukuka aykırı olduğu açıkça görülmektedir.

İstanbul içme suyu-3-Su Kirliliği Yönetmeliğinin 17.md.1.f.da; mutlak koruma alanı, içme ve kullanma suyu rezervuarının maksimim su seviyesinden itibaren 300 mt. Genişliğindeki şeritte, hiçbir yapı yapılamaz.

-20.md.1.f.da; koruma alanı dışında kalan koruma alanı sınırından itibaren yatay olarak 3 kilometre genişliğindeki alan içinde ÇÖP DEPOLAMA ALANLARINA VE BERTARAF TESİSLERİNE İZİN VERİLMEZ Hükmü yer almaktadır.

-İSKİ içme suyu havzalar Koruma Kontrol Yönetmeliğinin 4. md. mutlak koruma alanı ;…..yatay 300 metre genişliğindeki kara alanıdır. Orta mesafe koruma alanı sınırı olan 1000 mt. den başlamak üzere su toplama havzasının sonuna kadar uzanan bütün kara alanı UZAK MESAFE KORUMA ALANIDIR.

-Yönetmeliğe göre; Bu alanlarda arıtma tesisi hariç, HİÇ BİR YAPI YAPILAMAZ, İSKANA AÇILAMAZ… ÇÖP TOPLAMA VE İMHA MERKEZLERİ… KURULAMAZ.

Ayrıca; İSKİ Yönetmeliği’nin eki’nde İstanbul’a su temin edilen İçme Suyu Havzaları ve derelerini gösteren haritada MELEN HAVZASI ve HASANLAR HAVZASI içinde MELEN ÇAYI’na da yer verilmektedir. Yine arıtma tesisi olmayan Yığılca, Kaynaşlı, Gölyaka, Gümüşova ve Cumayeri ilçelerinin KANALİZASYON VE ATIK SULARI İLE SANAYİ ATIKLARI hem çevrede yaşayanların hem de İstanbul halkının sağlığı hiçe sayılarak MELEN ÇAYINA boşaltılmaktadır.

ATIK BERTARAF TESİSİNİN kurulacağı alanın kuzeyde Melen Çayı’na 200 mt. mesafede, Hasanlar Barajına 1 km. mesafede, Hasanlar Köyü ve Hecinler Mahallesine 350 mt. Mesafede, diğer köylere 800 mt. mesafede olduğu tespiti ile; UZUN MESAFELİ KORUMA ALANINDA (1000 mt.den sonra başlayan alanda) DAHİ KURULMASI MÜMKÜN OLMAYAN KATI ATIK BERTARAF TESİSİ için verilen Sakarya İdare Mahkemesinin  ÇED OLUMLU kararı , Anayasal hak olan temiz çevrede yaşama hakkının ihlal edildiği gerekçesi ile Danıştay 14.Dairesince BOZULMUŞTUR. Sakarya İdare mahkemesi tarafından bozma kararına uyularak söz konusu idari işlem 06.11.2015 tarihinde İPTAL EDİLMİŞTİR.

 

Tesis 23.12.2015 tarihinde Düzce Çevre ve Şehircilik İl müdürlüğü tarafından mühürlenmiş ancak, Belediye tarafından mühür sökülerek atık dökümü devam etmiştir. Bunun üzerine köylüler bölgeye çadır kurarak nöbet tutmaya başlamıştır. Şikâyet üzerine 18 Ocak2016 tarihinde Tekrar mühürlenmiş, ancak atık dökümü yine devam etmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 5.02.2016 tarihinde ÇED sürecini durdurmuştur. Ancak, ÇED süreci Tekrar başlatılacaktır. Görevli ilgili kurumlar hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Konunun takipçisi olacağımızı, Kamuoyu’na saygıyla duyururuz.

Av. Alev Seher TUNA

İstanbul Barosu, Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı