2.1 milyar insanın içecek temiz suyu yok: Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından ortak hazırlanan “İçme suyu, sanitasyon ve hijyen konusunda ilerlemeler: 2017” raporu açıklandı. Rapora göre, dünyadaki her 10 kişiden 3’üne tekabül eden 2,1 milyar kişinin evinde kullanılabilir temiz su bulunmuyor. Her 10 kişiden yaklaşık 6’sına karşılık gelen 4,5 milyar kişi ise sıhhi temizlik ve hijyen hizmetlerinden yoksun. Birçok ev, okul ve sağlık tesisinde hala su ve el yıkayacak sabunun dahi olmadığı vurgulanan raporda, bu durumun özellikle küçük çocukların sağlığını tehlikeye attığı belirtildi. Temiz su ve hijyen imkanı bulunamadığı için her yıl beş yaş altı 361 bin çocuğun ishal nedeniyle öldüğü kaydedilen raporda, yetersiz sıhhi temizlik ve kirli suların kolera, dizanteri, hepatit A ve tifo gibi bulaşıcı hastalıkların yayılmasına neden olduğu hatırlatıldı.
Kaynak: Cumhuriyet
Yemen’de kolera krizi büyüyor: Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) Yemen’deki kolera salgınının kirli sudan bulaştığını ve bu nedenle su ve sanitasyon faaliyetlerinin sorunun kökten çözümü açısından son derece önemli olduğunu açıkladı. Özellikle ülkenin kuzeyinde yer alan Abs bölgesindeki sanitasyon koşullarının çok kötü düzeyde olduğunu ve temiz içme suyuna erişimin yetersiz olduğunu aktaran MSF Yemen Program Yöneticisi Gabriel Sanchez, konuya ilişkin şunları söyledi: “Bu koşullar, şu an karşı karşıya olduğumuz kolera salgınının yayılmasında büyük bir rol oynuyor. Su ve sanitasyon, kolera salgını öncesinde de bir sorundu, ancak şimdi en büyük endişe kaynağımız. Ya şimdi harekete geçeceğiz ya da önümüzdeki hafta ve aylarda daha da büyük bir insani krizle karşı karşıya kalacağız.”
Kaynak: Sınır Tanımayan Doktorlar
Kolera salgını hac dönemini etkileyebilir: Yemen’de 332.000 kişiyi etkileyen kolera salgını bu yıl Eylül ayında gerçekleşecek hac ziyaretlerine de yayılabilir. Her yıl 2-4 milyon Müslümanın katıldığı hac ibadeti dünyanın dört bir yanında gelen hacıların çeşitli hastalık risklerini getirmesine neden olabiliyor. Bu yıl Afrika’da özellikle Yemen’de baş gösteren kolera salgınının hacca gelenlerle Arabistan’a da yayılma riski olduğu konusunda yetkililer uyarıyor. BM Yemen’deki içsavaşta payı olduğu ve yüzbinleri kolera salgını ve açlıkla baş başa bıraktığı için Suudi Arabistan yönetimini suçluyor. Suudi Arabistan gerekli önlemleri almaz ise salgını kendisine de hacılar üzerinden sıçrayabilir.
Kaynak: Reuters
Güney Avrupa’da tarihin en kötü hasatlarından biri yaşanmak üzere: İtalya ve İspanya’nın bir bölümünde aşırı sıcaklar ve yağış eksikliği tahıl, zeytin ve badem üretiminde son 20 yılın en büyük düşüşüne yol açabilir. Castile ve Leon gibi güney İspanya bölgelerinde ürün kaybının %60-70 olacağı tahmin ediliyor. İtalya’da da Uluslararası Zeytin Konseyi kuraklık nedeniyle üretimin %60 azalacağını duyurdu.
Kaynak: Reuters
Avustralya’da kötü buğday sezonu: Avustralya Meteoroloji Bürosu ülkenin buğday ambarı olan doğu ve batı sahilleri bölgelerinde 1 Nisan ve 30 Temmuz tarihleri arasında düşmesi gereken yağmurun yarısının yağması nedeniyle buğday üretiminin beklenenden %20 daha az olacağını duyurdu. Yetkililer ülkeyi etkileyen kuraklığın Çin, Rusya, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’yı da etkilediğini söylüyorlar. Bu durumun bir sonucu olarak genel olarak bazı gıda maddelerinin üretiminde düşüş ve fiyatlarında artış bekleniyor.
Kaynak: Reuters
İklim değişikliği gıda üretimini riske sokabilir: İngiltere’de Met Office bilim insanları gerçekleştirdikleri iklim modellemesinden yola çıkarak hazırladıkları araştırmaya göre aşırı iklim olayları dünyanın önde gelen gıda üreticisi ülkelerini aynı anda vuracak olursa dünya çapında açlık tehdidi ortaya çıkabilir. Dünyanın en büyük mısır üreticileri olan ABD ve Çin’i aynı anda vuracak bir kuraklık her onyılda bir %6 ihtimal olarak görülüyor ve eğer bu gerçekleşirse mısırı temel gıda olarak tüketen birçok Afrika ve güney Asya ülkesinde felaket yaşanabilir. Bu araştırma ile ilk kez iklim değişikliğinin etkisi üzerine niceliksel bir risk tahmini yapılmış oldu. BM Gıda ve Tarım Örgütü’ne göre dünya kalori miktarının %51’ini pirinç, mısır ve buğday oluşturuyor. Dolayısıyla bu üç üründeki azalmanın küresel bir gıda sorununa neden olması riski bulunuyor. Yaklaşık 1400 iklim modeli simülasyonu üzerine çalışan biliminsanları dünyanın olası bir küresel kuraklık ve kıtlık riskini gözardı ettiğini oysa yaptıkları araştırmaya göre bu ihtimalin geçmiş onyıllara göre çok daha fazla olduğunu söylüyor.
Kaynak: The Guardian