Tarım Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba 11 Ocak’ta ‘Kırsalda Kadın Seyisler Yetişiyor Projesi’ kursiyerlerinin mezuniyet töreni sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlarken, son 44 yılın en kurak kışının yaşandığına dikkat çekerek “Gaziantep, Şanlıurfa ve Diyarbakır’da kuraklık gelmese bile gelebilme ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyoruz” açıklamasında bulundu. Fakıbaba bu konuşmadan beş gün sonra Gaziantep’te yaptığı konuşmada ise “Tarımsal kuraklık endişesi yok. Olması durumunda Tarım Bakanlığımızın sigortaları var, devlet desteği olacak, bu konuda endişeye mahal yok” dedi.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ise “Hakikaten bu sene son 44 yılın en kurak yılını yaşıyoruz, Eskiden çok daha az kuraklık dönemlerinde şehirlerde su kesilirdi ama biz Allah’a şükür 505 baraj, bin tane gölet yaptık. 196 büyük yerleşim yerine içme suyu götürdük. Ben şunu ifade etmek isterim ki, içme suyu açısından bir mesele olmayacak. Vatandaşlarımız rahat olsun çünkü eskiden bazı büyükşehirlerde çok ciddi su sıkıntısı vardı. Vatandaş onu hatırlıyor bilhassa, Şehirleri susuz bırakmamak birinci hedefimizdir. Sanayiyi susuz bırakmayacağız, bir de tabi ki sulama” açıklamasında bulundu.
Ulusal Hububat Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Taşpınar da kuraklığı küçük bir soru gibi görmeye çalışanlardan. Taşpınar “Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde özellikle Mardin, Şanlıurfa ve Gaziantep’te yağışlar geçen yıla göre yüzde 46 azaldı ve bu da tarımsal kuraklığa yol açtı. Onun dışında sanıldığı gibi Türkiye genelinde tarımsal kuraklık yok.” diyor. Taşpınar, meteoroloji verilerine göre Türkiye genelinde yağışların uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 18 azaldığını, ancak geçen yıla kıyasla yüzde 3,5 arttığını belirtiyor. Yağışların yine geçen yıla göre Marmara’da yüzde 2, Ege’de yüzde 22 arttığına dikkati çeken Taşpınar, açıklamasına şöyle devam ediyor:
“İç Anadolu Bölgesi’nde yüzde 13, Akdeniz Bölgesi’nde yüzde 3,4, Karadeniz’de 6,8 ve Doğu Anadolu’da ise yüzde 9 civarında yağışlarda artış meydana geldi.”
Taşpınar, Güneydoğu Anadolu’daki göletlerde aşırı çekilmeler yaşandığını, bölgede Ekim ve Kasım aylarında ekimleri yapılan hububatın yağışlardaki azalıştan olumsuz etkilendiğini de ekliyor. Ancak Taşpınar’a göre Türkiye genelinde özellikle hububatın yoğun olduğu bölgelerde yağışların zamanında düşmesi sebebiyle herhangi bir sıkıntı yaşanmıyormuş. “Bundan sonraki süreçte İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinin kara ihtiyacı var. Meteoroloji verilerine göre de perşembeden itibaren yoğun bir kar yağışı beklenmektedir. Yağışların düzenli gitmesi halinde herhangi bir sıkıntı yaşanmayacaktır ancak geçen yıldan daha az yağış düşmesi durumunda verimde düşüş meydana gelebilir.”
Yetkililerin açıklamaları kuraklık meselesinin su krizini doğuran ana sorunlardan biri olarak kavranmadığının, aksine bu sorunu kamuoyu nezdinde geçiştirmek için bir çaba harcandığının kanıtı. Tam da bu nedenle toplumsal mücadeleler ve yerel girişimler kuraklık meselesine ciddiyetle ve tüm boyutlarıyla eğilmek zorunda.