Kaynak: Taraf, Billur Özgül, 10 Ağustos 2014
Halkın büyük tepkisini toplamasına rağmen Hidroelektrik Santral (HES) projeleri hızla devam ediyor. Son bir hafta içerisinde 4 ayrı ilde yapılması planlanan HES projeleri için kamulaştırma yapıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı HES’leri yenilenebilir enerji olarak adlandırıyor. Peki, HES’ler doğaya ne kadar zarar veriyor?
Elektrik üretimini arttırmak ve yerel enerji kullanmak için Türkiye’nin birçok ilindeki HES projeleri hızla yayılıyor. Ancak mevcut olan HES’lerin yarattıkları doğa tahribatından şikayetçi olan vatandaşlar HES’lere karşı. Perşembe günü Resmî Gazete’de Siirt’te yapılması planlanan HES projesi için kamulaştırma yayımlanmıştı. Ardından Dün Giresun, Iğdır ve Kırıkkale’de de HES projeleri için kamulaştırma yapılması bir kez daha HES’lerin zararlarını akıllara getirdi. 2013 yılında Türkiye’nin enerjisinin yüzde 25’i HES’lerden karşılarken rüzgâr enerjisi yüzde 4,5, Jeotermal ise 0,5’te kaldı.
GERİ DÖNDÜRÜLEMEZ TAHRİBAT
2014 yılı için yapılması planlanan enerji yatırımlarında en büyük pay 648 MW (megawatt) ile doğalgazda. İkinci büyük yatırım ise 569 MW ile hidrolik enerji alanında olacak. Rüzgâr enerjisi ise 164 MW ile son sırada yer alıyor. Türkiye’de kullanılan enerjinin dörtte birini karşılayan ve yapımı hızla devam eden HES’ler birçok akarsuyu kuruttu. Yenilenebilir enerji kapsamında yapılan HES’ler doğada geri döndürülemez tahribatlar yarattı. HES’lerin bazıları, akarsuları kurutmanın yanı sıra çevredeki bitki ve hayvanların da sonunu getirdi.
ALAKIR’A HES MERDİVENİ
Antalya Kumluca ilçesinde bulunan Alakır Vadisi’nde bulunan dört HES, vadinin tüm doğal yapısını bozdu. HES yapımından sonra vadide bulunan Alakır Nehri’nin bir kısmı kururken bölgedeki yüzlerce ağaç tahrip edildi. Nehirde birçok balık ölümü yaşandı. Alakırlıların var olan HES’lere karşı çıkmasına rağmen bölgede bir HES merdiveni yapılması için planlanan 4 HES projesi için süreç başlamıştı. Çevreciler ve bölge sakinlerinden oluşan Alakır Nehri Kardeşliği Platformu daha büyük tahribatlara yol açmaması için yeni yapılacak HES’leri yargıya taşıdı.
ORGANİK TARIMI BİTİRDİ
Erzurum’un Olur İlçesi’ne bağlı Oltu Çayı üzerinde yapımı devam eden Ayvalı Barajı HES inşaatı nedeniyle önceleri cennet gibi doğaya sahip Çukurbağlar Mahallesi, çöle döndü. Geçtiğimiz ay basında çıkan HES’ten önce ve HES’ten sonra fotoğrafları büyük tepkilere neden olmuştu. Deniz seviyesinden 600 metre yükseklikte Karadeniz iklimi özellikleri taşıyan ve narenciye ile pamuk dışında tüm meyve sebzenin organik olarak yetiştirildiği Ormanağzı, Çataksu ile Taşlı köyleri arazilerin çok düşük fiyatla kamulaştırılmasına da yöre sakinleri tepki göstermişti.
BAŞBAKAN’IN MEMLEKETİ HES KURBANI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın memleketi Rize’nin Güneysu ilçesinde bulunan Gürgen Deresi üzerinde yapımı tamamlanan Kale Hidroelektrik Santrali 2010 yılındaki deneme üretiminde dereyi kuruttu. Deneme üretimiyle birlikte su regülatörlere tünellerle taşındığı için, Başköy ile Güneysu arasındaki 4 kilometre boyunca akan Gürgen Deresi tamamen kurudu. Doğa Harikası olan Gürgen vadisinde HES yapımı için yapılan yol yapım çalışmalarında çevredeki ağaçların sonu oldu.
DİYARBAKIR’IN İLK HES’İ VADİDE AĞAÇ BIRAKMADI
Diyarbakır’ın Kulp Çayı üzerine kurulan ilk HES’ler vadiyi kuruttu. Yapılacak HES’ler için yapılan yol yapımı, çayın geçtiği vadide ağaç bırakmadı. Vadide yaşayan canlılar ölürken, bölgedeki insanların musluklarından çamur akmaya başladı. Kulp Çayı’nda yapımlarına 2007 yılında başlanan HES’lerden biri 2009’da, biri de 2011’de tamamlanmıştı. Bölge sakinleri HES’lerin verdiği zararları kamuoyuna duyurmak için Pasur Doğal Çevreyi Koruma Platformunu (PADÇEK) kurmuştu. Kulplular ayrıca HES’lerin yapım aşamasında çıkan hafriyatın da çaya dökülmesinden şikayetçiydi.