Kaynak: ANF, 21 Ekim 2011
Amed – Diyarbakır’da başlayan Mezopotamya Enerji Forumu’nda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, nükleer ve fosil enerjiyi “kirli ve hormonlu enerji” olarak tanımladı. GAP’ta üretilen enerjinin yapılan yatırımlardan 5 milyar TL daha fazla olduğunu belirten Baydemir, savaşa da değinerek, “Adalete de barışa da ancak istişare ederek, müzakere ederek, diyalog kurarak ulaşabiliriz” dedi.
Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi tarafından düzenlediği ve akademisyenler, mühendisler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile öğrencilerin katıldığı Mezopotamya Enerji Forumu Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda başladı. Foruma DTK Eşbaşkanı ve Van Milletvekili Aysel Tuğluk ile AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu da katıldı.
Açış konuşması yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, tercih edilen enerji ile demokrasi arasında doğrudan bir ilişki bulunduğunu söyledi. Nükleer santrallerin milyar dolarlık enerji santrallerinin çok büyük ve merkezi yapılar olduğunu ve bu yapıların korunması için sıkı güvenlik sistemleri, füze rampalarını gibi güvenlikler gerektirdiğini ifade eden Baydemir, “Bu yapılar dolayısıyla otoriter sistemi bir şekilde besleyen merkezi yapılardır” dedi. Baydemir, yenilenebilir enerji organizasyonlarının ise daha yerel ve adem-i merkezi yapılar olduğunu vurguladı.
KİRLİ ENERJİ HORMONLU ENERJİDİR
Enerji kaynağı olarak petrol ve kömürün de yoğun bir şekilde tüketildiğini vurgulayan Baydemir Türkiye’nin 2010 yılında yüzde 9,8 oranında artış olduğunu belirtti. Ekolojik felakete neden olan fosil yakıtlar yerine temiz ve sınırsız olan yenilenebilir enerjinin neden tercih tercih edilmediğini soran Baydemir, “Bence bu bize dayatılıyor. Nasıl ki GDO’lu, hormonlu gıda dayatılıyorsa aynı şekilde kirli, insan ve doğa üzerinde büyük bir maliyeti bulunan deyim yerinde ise hormonlu enerji de dayatılıyor” dedi.
YENİLENEBİLİR ENERJİ İSTİHDAM YARATIYOR
Yenilenebilir enerji konusunda çaba gösterenleri suçlamak için sürekli bir manipülasyona başvurulduğunu anlatan Baydemir, baraj ve hidroelektrik santralleri için “Birçok insan istihdam ediliyor” denildiğini anımsatarak “1976’dan bu yana bölgede baraj yapılıyor. Ama Türkiye’nin en yoksul 21 ilinden 18’i bu barajların yapıldığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunuyor” diye konuştu. Baydemir, barajlar yerine Almanya’nın yenilenebilir enerji sektöründe çalışan sayısının 370 bin olduğu bilgisini verdi.
GAP KENDİSİNİ ÖDEDİ
Ilısu Barajı ile insanlığın 12 bin yıllık değeri olan Hasankeyf’in sular altında bırakılması çabasını hormonlu enerji politikalarının sonucu olduğunu ifade etti. Baydemir “Bugüne kadar GAP için 33.7 milyar TL yatırım yapıldı. GAP enerjisinden elde edilen gelir ise 37.7 milyar TL’dir. Yani bugün 5 milyar TL kardadır” dedi.
Türkiye’nin Rüzgar Atlası’na göre 83 bin megavat enerji kapasitesi bulunduğunu kaydeden Baydemir, ortalama enerji tüketiminin 45 bin megavat olduğunu hatırlatarak, “Öte yandan gökyüzünden yedi ceddimize yetecek kadar güneş enerjisi bedava geliyor” şeklinde konuştu.
Mevcut hormonlu enerji politikalarını eleştirmekle kalmadıklarını alternatif, temiz, yenilenebilir enerji konusunda rantabl projeleri de hayata geçirdiklerini anlatan Baydemir, “Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Türkiye’de öncü bir rol üstlendi. Kendi enerjisini kendisi üreten ve yüzde yüz ekolojik bir proje olan Türkiye’nin ilk Güneşevi Eğitim ve Uygulama Merkezi kurdu” diye konuştu.
Baydemir, EMO Diyarbakır Şubesi ile birlikte uluslar arası bir firma ile birlikte Sümerpark Ortak Yaşam Alanı’nda tüm enerjisini güneşten elde edecek bir projeyi 2012’de başlayacaklarını da sözlerine ekledi.
BARIŞA SAHİP ÇIKIN
Baydemir konuşmasında barışa sahip çıkılmasını da istedi. Ülkenin Kürdüyle, Türküyle, bütün inançlarıyla, tüm etnik kimlikleriyle çok zor, zahmetli atmosferden geçtiğini anımsatan Baydemir ölümlere karşı çıkmamanın ve seyirci kalmanın vicdansızlık olduğuna dikkat çekti. Baydemir, “Bu ülkede artık Kürt sorununda tek bir can yitirme lüksümüz yoktur. Asker, polis, korucu, gerilla ya da sivil tek bir insan yitirme hakkımız yoktur. Hiçbir sorunu kin ve intikam duygusuyla, öldürmeyle çözme hakkına da sahip değiliz. Bir tek çözüm var o da adalettir” dedi. “Adalet, bünyesinde barışı barındırır” diyen Baydemir, “Adalete de barışa da ancak istişare ederek, müzakere ederek, diyalog kurarak ulaşabiliriz” diye konuştu.
ÖLÜM SORUNU ÇÖZECEKSE BEN HAZIRIM!
Baydemir sözlerine şöyle devam etti: “Eğer bu sorunu mutlaka birinin ölmesi çözecekse, mutlaka bir insan ölerek bu sorun çözülecekse ben hazırım. Bu ölümler artık dursun (…) Savaşa karşı gerçek barışı savunmamız lazım. Onun için savaş karşısında susmak vicdansızlıktır. Vicdanlarımızın daha fazla kirlenmemesi için barışa sahip çıkma çağrısında bulunuyorum.”
Daha sonra TMMOB adına Yürütme Kurulu Üyesi Hüseyin Yeşil yaptığı kısa konuşmada kendilerini bakanlığın bir genel müdürlüğüne bağlanacağı yönündeki Kanun Hükmünde Kararnameyi eleştirerek tüm mühendislerin sicillerinin bu genel müdürlük tarafından tutulacağını ifade etti. Yeşil, “silahların sustuğu barış ortamına ihtiyaç var” dedi.
BARAJLAR BÖLGEYİ SULAR ALTINDA BIRAKIYOR
Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Cengiz Göltaş da enerji politikalarını eleştirirken kayıp kaçaklara değindi. Göltaş, Şırnak’ta 11 Hidroelektrik Santrali yapılacağını bu santrallerin Uludere-Hakkari karayolunu bile sular altında bırakacağını ifade ederek bir barajın DSİ’nin sitesinde bile olmadığını söyledi.
ANF NEWS AGENCY