Kaynak: Duygu Alan, Gündem Kıbrıs, 25 Ekim 2015
Akdeniz köyünde musluklardan kahverengi su akmasına neden olan sorunlu hat değiştirildi. Dört yıl boyunca paslı su kullanan Akdenizliler, tam rahata kavuştuk derken bu kez arıtma tesisi devre dışı kaldı. Köylünün şimdiki derdi tuzlu su.
Akdeniz, Tepebaşı, Çamlıbel ve civarı yerleşim birimlerinin içilebilir suyunu temin etmek amacıyla Akdeniz köyüne 4 yıl önce inşa edilen ters-osmos arıtma tesisinin faaliyete geçmesiyle köyde başlayan su sorunu halen çözümlenmedi.
Köylü musluklarından akan suyu içme hayali kurarken 4 yıl boyunca paslı ve çamurlu su ile banyo yaptı, çamaşır bulaşık yıkadı, ev temizledi, bahçe suladı.
Suyun kalitesiz olması sebebi ile köy halkından birçoğu çeşitli cilt problemleri nedeni ile yıllarca doktor doktor gezdi. Kimisinin saçları döküldü.
Suyun paslı olması sebebi ile ayrıca hemen her evde çamaşır ve bulaşık makineleri bozuldu.
Geçtiğimiz aylarda köyün ishale hattı değişti, köylü tam rahata erecek derken bu kez de musluklardan tuzlu su akmaya başladı.
Su sorunu muhtar ile belediye başkanının arasını bozdu
Akdeniz köyünde yıllar süren su sorunu köy halkını isyan noktasına getirirken, Akdeniz Muhtarı Tarık Bozalan ile Lapta Belediye Başkanı Fuat Namsoy arasında da gerginliğe neden oldu.
Akdeniz köyü Muhtarı Tarık Bozalan, “Lapta Belediyesi Başkanı Fuat Namsoy, köylüye ‘Musluklarınızı açın ve kahverengi su gidip berrak su gelinceye kadar suyu akıtın” demişti. Köylü ‘su saati yazacak biz bunun altından nasıl kalkacağız’ dediğinde Sayın Namsoy, köylüye bu konuyu dert etmemesini söyleyerek boşa akıtılan suyun faturaya yansıtılmayacağını ifade etmişti. Ancak günün sonunda abonelere binlerce liralık su faturası geldi. Kimse ödeyemedi” dedi. Bozalan, köylüye bu faturaları ödettirmeyeceğini gerekirse belediyeyi dava edeceğini söyledi.
Lapta Belediye Başkanı Fuat Namsoy ise Bozalan’ı yalancılıkla suçlayarak ne kendisinin ne de belediye çalışanı herhangi birinin böyle bir vaatte bulunmadığını yasal olarak da buna yetkisinin olmadığını kaydetti.
Bozalan: Sorumluluk Lapta Belediyesi’nde
Akdeniz köyü muhtarı Tarık Tarkan Bozalan, ishale hattının geçtiğimiz aylarda değiştiğini ancak su probleminin tamamen çözümlenmediğini kaydetti.
Dört yıl boyunca paslı su kullanan Akdeniz köyü halkının musluklarından bu kez de tuzlu ve yosunlu su aktığını ve köylünün bu suyu da kullanamadığını anlattı.
Musluklardan akan suyun tuzlu olmasının nedeninin ise arıtma tesisinin çalışmaması olduğunu ifade eden Bozalan, “Bu aşamadan sonra tüm sorumluluk Lapta Belediyesi’ndedir. Çünkü tüm ishale hattı yenilendi. Maliyeti 230 bin TL civarında olan bu işin finansmanlığını da TC Yardım Heyeti yaptı. Şuan ki sorun arıtma tesisinin çalışmaması ve bu konuda sorumluluk da belediyenindir” dedi.
“Belediyeye dava açacağız”
Akdeniz köyü muhtarı Tarık Tarkan Bozalan, yıllardır devam eden su sorunu nedeni ile köy halkının büyük mağduriyet yaşadığını belirtti.
Sağlıksız su kullanımına bağlı olarak birçok kişinin sağlık problemi yaşadığını kaydeden Bozalan, hemen her evde çamaşır ve bulaşık makinelerinin ise bozulduğunu söyledi.
“Köylünün su problemi sebebi ile yaşadığı mağduriyet yetmez gibi bir de belediye yüklü su faturaları göndererek vatandaşı mağdur etti” diyen Bozalan, “Lapta Belediyesi Başkanı Fuat Namsoy, köylüye ‘Musluklarınızı açın ve kahverengi su gidip berrak su gelinceye kadar suyu akıtın” demişti. Köylü ‘su saati yazacak biz bunun altından nasıl kalkacağız’ dediğinde ise Sayın Namsoy, köylüye bu konuyu dert etmemesini söyleyerek boşa akıtılan suyun faturaya yansıtılmayacağını ifade etmişti. Ancak günün sonunda abonelere binlerce liralık su faturası geldi. Kimse ödeyemedi. Yani başkan sözünde durmadı” dedi.
Bu hafta Lapta Belediye Başkanı Fuat Namsoy ile görüşerek sorunu bir kez daha dile getireceğini söyleyen Tarık Bozalan, Lapta Belediyesi’nin sorumluluk almaması halinde Akdeniz köyünde ikamet eden vatandaşların tümünden imza toplayacağını ve Lapta Belediyesi’ni dava edeceğini kaydetti.
“Köylüye bu faturaları ödettirmeyeceğim”
Muhtar Tarık Tarkan Bozalan, sözlerine şöyle devam etti: “Belediye Başkanı ya Akdeniz köyü halkına verdiği sözü tutacak ya tamamen ya da kısmen faturalara af getirecek aksi halde Sayın Namsoy bizleri borcumuzu ödemediğimiz için dava etmeden biz köy halkı olarak belediyeyi dava edeceğiz. Bu halk hiç suçu olmadığı halde dört yıl paslı, mikroplu suyu kullanmaya mecbur edildi. Şimdi bunun bedeli yine köy halkına ödetilmeye çalışılıyor. Bizler bunu kabul etmiyoruz. Ben muhtar olarak yasalar çerçevesinde elimden gelen gayreti göstereceğim ve bu halkın sorumlu olmadığı bu yüksek miktarlı
faturaları ödemesine göz yummayacağım.”
Namsoy: Sorun borulardaydı
Lapta Belediye Başkanı Fuat Namsoy, Akdeniz ve civar köylerde musluklardan kahverengi su akmasının sebebinin ishale hattının eski borularının plastik olmayan demir tipi boru olması ve Cibo Tesisleri ile Tepebaşı arasındaki boruların miadını doldurduğundan elektrik kesildiğinde vakum görevi yaparak kırmızı toprağı içine alıp köyün su deposuna ulaştırması olduğunu kaydetti.
Namsoy, “Akdeniz köyünde yaklaşık 20 yıldan beri tuzlu su akıyordu. 2008 yılından sonra köy belediyeye bağlandıktan sonra 1 milyon TL harcayarak burada saatte 90 ton tuzlu suyu arıtacak sistem kurduk ve yıllarca tuzlu akan suyu tatlı suya çevirdik. Maliyetin 300 bin TL’sini TC Yardım Heyeti karşıladı. Musluklardan kahverengi su akmasının bir nedeni galvanis yani plastik olmayan demir tipi borulardı. Bir diğer nedeni de şuanda değişmekte olduğumuz Cibo Tesisleri –Tepebaşı arasındaki boruların miadını doldurmuş olmasıydı. Elektrikler kesildiği zaman bu borular bir vakum görevi ile tüm kırmızı toprağı içine çekerek köy deposuna götürüyordu” dedi.
“İshale hattını değiştim kahverengi su bitti”
TC Büyükelçiliği ile Lapta Belediyesi’nin işbirliği ile yakın geçmişte Akdeniz köyündeki tüm iç şebekenin değiştirildiğini kaydeden Namsoy, “Bizim arıtma tesisinden Akdeniz köyü deposuna kadar 230 bin TL’lik ishale hattının değişimini sağladım. Bu sayede köye kahverengi su akışı durdu. Projenin maliyetini de TC Yardım Heyeti karşıladı” dedi.
Fuat Namsoy, “Şuanda Akdeniz köyünden CİBO Tesisleri’ne kadar olan 2 kilometrelik ishale hattının değişimi ile ilgili de girişimlerimizi yaptık. TC Yardım Heyeti ile yaptığımız bu çalışma neticesin de proje ihaleye çıkıldı. İhale 24 Ekim’de sonuçlanacak. Tepebaşı’na giden ishale hattı değişecek. Cibo Tesisleri’nden Tepebaşı’na kadar olan hattın değişimi için proje çalışmaları ise devam ediyor” diye konuştu.
“Vaatte bulunmadım”
Lapta Belediye Başkanı Fuat Namsoy, Akdeniz köyü muhtarı Tarık Bozalan’ın iddialarını yalanladı.
Namsoy, şunları söyledi: “Akdeniz Köyü Muhtarı Tarık Bozalan doğru söylemiyor. Ben muhtara ya da köylüye suyu akıtın biz bağışlayacağız şeklinde bir konuşma yapmadım. Bu tamamen muhtarın yalanıdır. Zaten ne bir belediye başkan ne de belediye çalışanı böyle bir çalışma yapamaz. Böyle bir söz de veremez. Bizim yetkilerimiz belli ve yasaların üzerinde değil. Muhtarın bu yalanı söylemesinin nedeni şimdi Lapta Belediyesi, Lapta’dan başlayarak bütün bölgelerde tamamlanacak olan akıllı saat projesine başladı ve şuana kadar 4 bin akıllı sayaç takıldı. 2 aya kadar toplam 7 bin akıllı sayaç takılmış olacak ve proje tamamlanacak.”
“Tuzlu suyun sebebi arıtma vanasındaki arıza”
Fuat Namsoy, Akdeniz köyünde musluklardan şuan tuzlu su akmasının arıtma tesisinin vanasında meydana gelen arızadan kaynaklandığını belirtti.
Namsoy,” Şuan musluklardan tuzlu su akıyor çünkü oradaki tesiste bir vana sistemi var ve bu sistemde bir arıza gerçekleşti. Bu vananın değişimi yapılacak. Yeni vana siparişini verdik. Vana yurt dışından gelecek. Bu vana geldiğinde tuzlu sorunu da giderilecek” dedi.
Köy halkı ne dedi?
Selda Tabak:
“Dört yıldır su çilemiz bitmedi. Yıllarca musluklarımızdan çamurla karışık paslı su aktı. Ne çamaşır makinem kaldı, ne bulaşık makinem. İkisi de bozuldu. Borular değişti, artık kahverengi suyun akmayacağı söylendi, sevindik. Fakat arıtma tesisi çalışmadığından bu kez de musluklara gelen su kullanılmayacak kadar tuzlu. Benim evim eğimde yani köyün aşağı kısmında olduğundan dönem dönem suyun rengi yine kahverengiye yakın oluyor, bazen de yosun parçaları geliyor. Evlerimize gelen su faturaları da cabası. Kaliteli hizmet almışız gibi bir de kabarık kabarık faturalar gönderiliyor.”
Gülizar Maşarka:
“Dört yıl musluklardan çirkef, pas aktı şimdi de taş ve yosun ile karışık tuzlu su akıyor. Sanki suyun bu şekilde olmasından sorumlu halkmış gibi bir de hepimize yüksek miktarlarda su faturaları geliyor. Faturalarda bir de sağlık aydınlatma ücreti talep ediliyor. Biz bu suyu mecbur akıttık. Aydınlatmaya gelince köyün aşağı kısmında aydınlatma yok. Sağlıktan zaten hiç söz etmesinler. Her hafta evime doktor, hemşire mi geliyor yoksa suyumuz mu çok sağlıklı kaliteli. Teyzemin bin 300 TL’lik su faturası bir ayda 2 bin 900 TL oldu. Yıllarca paslı sulardan ne çamaşır, bulaşık makinemiz kaldı ne de saplığımız. Saçlarımız döküldü, cildimiz bozuldu. Defalarca depoları temizlettik. Lazım biz para talep edelim, zararımızın bedelini isteyelim.”
Ayşe Canlısoy:
“Sularımız tuzlu diye, köyde bir arıtma tesisi kuruldu ondan sonra hayır etmedik. Dört yıl kahverengi, çamurlu, paslı suya mahkum edildik. Cildimiz bozuldu, çamaşır, bulaşık makinelerimiz arızalandı. Bir yılda ikinci çamaşır, bulaşık makinesi aldım. Keşke bıraksalardı da tuzlu su kullansaydık en azından cilt sorunları yaşamazdık, beyaz eşyalarımız bozulmazdı. Eskiden de damacana su satın alırdık, şimdi de damacana su satın alıyoruz. Yetmezmiş gibi bir de bizden bu niteliksiz suyun bedeli isteniyor. Bu suyun faturalarının ödenmemesi konusunda muhtarımızın sözlerinin arkasındayız. Kalitesiz hizmetin karşılığı talep edilmemelidir.
Şifa Cet:
“Ben sosyal yardım maaşı ile geçinen bir kişiyim. Yıllarca damacana su satın alacak maddi gücüm yok, alamadım da zaten. Mecburen palı, kahverengi, çamurlu suyu kullandım. 300 TL’lik su faturasını ödeyemedim diye belediye suyumu kesti. Zaten su kalitesiz. Cildim hep sivil doldu, saçlarım döküldü. Mecbur olmasam asla kullanmazdım. Şimdi borular değişti ama musluklardan bu kez de tuzlu su akıyor. Yani yine kaliteli değil. Bu su sorunundan bıktık usandık ve artık sorun ne ise çözümlenmesini, en azından talep edilen hizmet bedelinin gerçekten hak edilmiş olmasını istiyoruz.