22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle ÇMO Samsun Şubesi “Su yoksa hayat da yok, unutmayalım” ile EGEÇEP de “Suyu katledenlerin boş laflarına kanmayın” başlıkları ile basın açıklaması yaptı. Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Samsun Şube’si adına açıklama yapan Başkanı Özcan Çoluk, “ÇMO olarak yaptığımız bütün açıklamalarda dile getirdiğimiz gibi, su yönetimini kapsayan sorun çözme odaklı güçlü bir bakanlığa ihtiyacımız var. Su bilimsel olarak da idari olarak da çevreden bağımsız değerlendirilemez. Ardarda sıralanabilecek olan sorunlarımızın çözümünde riski yönetmek en doğru adımdır. Bu noktada eklektik, parçalı ve kamu yararından uzak su yönetimi politikamızı, bütüncül bakan, doğanın korunmasını ön plana çıkaran, yatırımların daha sağlıklı yapılmasını sağlayan, kamu yararı gözeten bir hale dönüştürme ihtimali adına Su Kanunu hazırlıklarını önemsiyoruz. Bunu yapabilecek yeterli bilimsel bilgiye, teknik alt yapıya ve insan birikimine sahip olduğumuz su götürmez bir gerçek. Bu nedenle suyun az tüketilmesi ve yeniden kullanımı artık bir zorunluluktur. İsrafı önleyecek çabaları millet olarak sahiplenmeli, bireysel olarak da üzerimize düşeni yapmalıyız. Su yoksa hayat da yok, unutmayalım” diye konuştu.
Çoluk,Türkiye’de su planlamasının olmadığını belirtirken “Belediyelerde kullanılan suyun yalnızca yüzde 80’i arıtılırken, kalan yüzde 20 atıksu arıtma yapılmadan direk deşarj ediliyor. Öte yandan, iklim değişikliği sorunu ile ciddi bir kuraklık sorunumuz var” dedi.
EGEÇEP: Suyu katledenlerin boş laflarına kanmayın
EGEÇEP ise Dünya Su Günü nedeniyle yaptığı açıklamada” Suya sahip çıkın, suyu savunmak, geleceği savunmaktır, suyu savunmak yaşamı savunmaktır” dedi.
Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) Dünya Su Günü ile ilgili yaptığı açıklamada ülkedeki suların canavarlaşan kalkınma politikalarına teslim edildiğini belirterek, suyu ve yaşamı savunma çağrısı yaptı.
Her canlının sağlıklı suya erişim hakkı olduğunun altı çizilen açıklamada, günümüzde suların tehlike altında olduğu, küresel iklim değişikliği ile dünyanın su dengesinin bozulduğu dile getirildi. Çok su tüketen, kamu yararı olmayan endüstri tesislerinin sömürüsü ile yeraltı su rezervlerinin tükendiğine dikkat çekilen açıklamada, “Yüzeysel sular canavarlaşan kalkınma politikalarına teslim. Akarsuların önü kesiliyor, suyla doğan, yaşayan tarih ve kültür yok ediliyor” denildi.
Yeraltı yerüstü suların talanına dönük uygulamaların her geçen dönem yoğunlaştığının ifade edildiği açıklamada EGEÇEP şu örnekleri verdi;
“- İzmir’in tek temiz su havzası Efemçukuru Altın Madenine feda edilmiş durumda. Altıncı şirket haziran 2011’den bu yana su havzasını ağır metal kirliliğine boğarak çalışıyor. Hükümet her türlü kolaylığı sağlıyor, yerel yönetim basiretsiz, İzmirliler suskun.
– 2000 yıllık antik suyla tedavi merkezi olan Allianoi 50 yıllık baraja feda edildi. Yortanlı Barajı sayesinde Bergama köylüsü zenginleşmedi, bizim kuşak bunun utancı ile değerlerimizde yoksullaştık.
– Allianoi’nin yaşadıkları şimdi Hasankeyf’e yapılmaya kalkışıldı. Ortadoğu halkları ve milyonlarca canlı için yaşam kaynağı olan Dicle boğazlanarak inşa edilen Ilısu barajı Hasankeyf’i yok edecek.
– HES’lerle başta Karadeniz dereleri olmak üzere, enerji bahanesiyle tüm derelerin ekosistemi tehdit altında.
-‘Temiz enerji’ kılıfı altında jeotermalle Aydın’ın havası ve toprağının yanı sıra Menderes nehri kirletiliyor”
Yurttaşlara Dünya Su Günü nedeniyle suyu yok eden politikaların yürütücülerinin hamasi laflarına kanmama çağrısı yapan EGEÇEP; “Suya sahip çıkın, suyu savunmak, geleceği savunmaktır, suyu savunmak yaşamı savunmaktır, bir gün değil her gün” dedi