2015 yılı Şubat ayında Geri dönüş yok: Küresel bir eğilim olarak suyun yeniden belediyelerin yönetimine geçmesi isimli raporu Türkçe’ye çevirmiş ve yayınlamıştık. Bu rapor, su ve hıfzıssıha hizmetlerinin, küresel çapta gelişen bir eğilim olarak, yeniden belediyelerin eline geçme süreçlerini inceliyor ve bu doğrultuda tamamlanan örnekleri aktarıyordu. Dünya çapında şehirler, bölgeler ve ülkeler suyun özelleştirilmesi meselesine artık bir son vermeyi amaçlıyorlar. Su ve hıfzıssıhha yönetimi üzerindeki kontrolü geri alma mücadeleleri sonucunda, son 15 yılda Avrupa, Amerika, Asya ve Afrika’da toplam 35 ülkede, en az 180 yerde yeniden belediyeleştirme vakası gerçekleşti. Su hizmetlerinin özel işletmelere ya da kamu-özel işbirliklerine devredilmesi sonucu artan su faturaları, altyapı hizmetlerinde görülen aksamalar, hizmet kalitesinde düşüşlerin yaşanması ile birlikte suyun tekrar kamunun eline dönmesini talep etmek, özelleştirmeye karşı verilen kolektif bir yanıt olarak gelişmeye devam ediyor. Bu yıl 22 Mart Dünya Su Günü vesilesi ile su hizmetlerinin yeniden kamuya dahil edilmesine ilişkin verilen mücadele ve kazanımların yer aldığı bir bilgi notu paylaşıldı. Dünyanın dört bir yanında insanlar suyun kamusal bir müşterek olduğu ve su hizmetlerinin kamu hizmetleri için de demokratik katılımcı yöntemler ile verilmesi gerektiği yöndeki mücadelesini her geçen gün yükseltiyor.
Geri dönüş yok: Küresel bir eğilim olarak suyun yeniden belediyelerin yönetimine geçmesi raporuna buradan ulaşabilirsiniz.
Lagos, Nijerya
Lagos eyalet hükümeti, göllerden ve farklı doğal kaynaklardan akan suyun tutulmasını suç sayan bir yasayı 2017 yılı Şubat ayında kabul etti. Beklendiği üzere özellikle de eyaletin ciddi bir su kriziyle mücadele ediyor olmasından dolayı, yasaya karşı kısa sürede geniş bir muhalefet oluştu. Çevre Hakları Hareketi’nden (Yeryüzü Dostları Nijerya) Başkan Yardımcısı Akinbode Oluwafemi Bizim Suyumuz Bizim Hakkımız hareketinin, eyalet çapında çeşitli gösteriler düzenleyerek “kısmı özelleştirme veya sözde kamu özel sektör işbirliği adı altında gerçekleştirilen her türlü su özelleştirilmesini” protesto ettiklerini belirtti. Birleşmiş Millet Su Hakkı Özel Temsilcisi Leo Heller ise hükümete karşı ciddi eleştirilerini dile getirdi. ABD merkezli olan Uluslararası Hesap Verebilirlik Kurumu da dayanışmaya destek vermek için uluslararası bir çağrı metni imzaya açtı.
Rio de Jeneiro, Brezilya
Rio de Janeiro eyalet hükümeti, 20 Şubat 2017’de ulusal su şirketi Companhia Estadual de Águas e Esgotos (CEDAE) ‘yi özelleştiren yasayı kabul etti. Brezilya Federal Hükümeti ise 2016 Olimpiyat Oyunları kapsamında gerekli altyapı projelerinin finanse edilebilmesi için kullanılacak acil bir kredi için kamu malı olan bu şirketin satışını ön koşul olarak öne sürdü ve özelleştirme konusunda ısrarcı oldu. Kanun, Eyalet Hükümetinin 1 milyar Amerikan Doları tutarındaki federal krediyi kullanmasına ve federal hükümete olan hali hazırdaki borçlarının vadesinin ötelenmesine imkân tanıyor. Özelleştirmeyi kınamak üzere yüzlerce insan, 7 Şubat günü Yasama Meclisi önünde bir araya gelerek çeşitli protesto gösterileri düzenledi.
Barselona, İspanya
Barcelona, yüzyıldan beri kentin su hizmetini sağlayan şirket olan Aguas de Barcelona’nın yerine yeni bir birim oluşturarak bu hizmetin artık belediye tarafından verilmesine karar verdi. İspanya’da başka birçok kentte, özel şirketlerden gelen inatçı direnişe rağmen, su hizmetlerini ya yeniden belediyeler bünyesinde vermeye ya da bu yönde planlar yapmaya başladı.
Jakarta, Endonezya
Cakarta’daki su hizmetlerinin özelleştirilmesi başarısızlıkla sonuçlandı. Cakartalıların sadece %59’unun şebeke suyuna erişimi mevcut. %44 kaçak seviyesiyle su altyapısı oldukça kötü durumda. Bütün bunların neticesinde Merkezi Cakarta Bölge Mahkemesi 24 Mart 2015 tarihinde, bir vatandaş tarafından açılan dava kapsamında özelleştirme sözleşmesinin feshedilmesine karar vermişti. Bu kararla su özelleştirmesinin, Cakarta sakinlerinin “suya erişim konusundaki temel insan hakları için açık bir ihmale neden olduğuna” hükmetmişti. Fakat bu kararı 2016 yılı Mart ayında özel şirketlerim temyiz etmesi sonrasında bozuldu. Yerel halk ise direnmeye devam ediyor.
Mafra, Portekiz
Mafra Belediyesi su ve kanalizasyon hizmetlerini özelleştiren Portekiz’de ilk belediyedir. Belediye, 9 Aralık 2016 tarihinde Be Water şirketiyle yapmış olduğu işbirliği anlaşmasını oybirliğiyle sona erdirmeye karar verdi. Bu karar yüklenici firmanın fiyatlara %30 oranında zam yapılmasını talep etmesi üzerine alınmıştı. Belediye yaptığı bir açıklamayla bu talebin “kabul edilemez” olduğunu belirtirken, Belediye’nin maliyet, finansman ve mevzuatı dikkate alarak yaptığı bir çalışmanın neticesinde tüm bu hizmetlerin belediye tarafından verilmesi durumunda su fiyatların %5 oranında indirilebileceğini gösterdi.
Valladolid, İspanya
Valladolid Belediyesi 1997 yılında aldığı bir kararla kırk yıldır kamu tarafından yürütülmekte olan entegre su şebekesi yönetimini çok uluslu şirket Suez’in ticari iştiraki olan Agualid-Aguas de Valladolid adlı bir şirkete devretmeye karar verdi. 2016 yılında seçilerek göreve gelen yeni Belediye ise, devir sözleşmesinin 2017 yılında sona ermesinin ardından bu hizmetin yeniden belediye bünyesinde sağlanmasına karar verdi. Böyle bir karar alınmasında etkili olan önemli aktörlerden biri, dilekçeler toplayıp web sitesi kurarak kamuoyu oluşturulmasına destek olan (PWMP) Yüzde Yüz Kamusal Su Yönetimi Platformu’nun çalışmaları oldu.
Terrassa, İspanya
2016 Aralık ayında Terassa Belediyesi 175 seneden beri süre gelen özelleştirilmiş su hizmetlerini yeniden Belediye bünyesine katmaya karar verdi. 215.000 kişilik nüfusuyla Terrassa Katalanya bölgesindeki en büyük dördüncü kent. Eğer su hizmetleri yeniden Belediye bünyesinde verilmeye başlanırsa bunun aynı şeyi amaçlayan diğer kentler için de iyi bir örnek teşkil edeceği aşikar. Mevcut anlaşma, Belediyenin geçiş dönemi hazırlıklarını tamamlayabilmesi için biraz daha zaman kazanması adına 30 Temmuz tarihine kadar 6 aylığına uzatılmış durumda. Şimdiye kadar sadece sembolik ve bağlayıcılığı olmayan adımlar atılmış olsa bile Terrassa’daki tartışmalar su tedarik hizmetlerinin önümüzdeki günlerde tekrar Belediye bünyesinde verileceğine işaret ediyor. Belediye meclis üyelerinin büyük çoğunluğu da “su tedarik hizmetlerinin doğrudan yönetilmesi” taraftarı. Terrassa’daki su hizmetlerinin yeniden Belediye tarafından verilmeye başlanmasıyla yıllık 3,650.000 Avro’luk bir tasarruf sağlanabilecek. Belediye elde edilecek olan bu tasarrufu; tarife ücretlerinde indirim yapmak, şebeke altyapısını iyileştirmek veya suyun tadını ve kalitesini arttırmak için kullanabilir.
Missoula, Montana, ABD
Missoula, Montana, 2016 yılının Ağustos ayında kamu kaynaklarının halkın mülkiyetinde olması yönünde önemli bir başarı elde etti. Eyalet Yüksek Mahkemesi su sisteminin kentliler tarafından kullanılmasının özel bir şirket tarafından kullanılmasından daha gerekli olduğuna hükmetti. Su kaynaklarının kontrolünü ele almak ancak uzun süren ve maliyetli bir hukuk mücadelesi sonunda mümkün olabildi. Yargıç kararında “Kentlilerin kendilerine hizmet verecek bir su sistemine sahip olmak istediklerini ve Belediye yetkililerinin de su kaynaklarının kamusal bir varlık olduğu ve bunun en iyi halk tarafından sahiplenileceği inancında olduklarını” belirtti.
Apple Valley, Kaliforniya, ABD
2014 yılından bu yana, Orta Kaliforniya’da bulunan Apple Valley Belediye Meclisi, su fiyatlarındaki aşırı artış nedeniyle kasabanın su sistemini – Apple Valley Ranchos’u (AVR) geri almaya kararlıydı. Konsey, Apple Valley vatandaşları için güvenilir ve yerel bir su kaynağı sağlamak için su sistemini geri almak gerektiğini açıklayan bir web sitesi hazırladı. Belediye Meclisi, Konsey toplantılarındaki tüm raporları, denetimleri, avukatlık ve kamusal kayıt talepleri hakkındaki bilgi tabloları ile açık ve düzenli haberlerdeki güncellemeleri sunarak tartışmayı teşvik etti. Bu çabaların sonucunda, bir anket gösteriyor ki nüfusun yüzde 73’ü kasabanın su sistemini geri almasını destekliyor. Kamuoyunu göz ardı ederek, özel işletmeci olan AVR ise, Konseyin su sistemini satın alma teklifini reddetti. Kısa bir süre sonra, Ocak 2016’da, AVR, Kanada merkezli Algonquin Power & Utilities Corp’un bağlı kuruluşu olan Liberty Utilities tarafından satın alındı. Buna karşılık, belediye, bağlayıcı kamu çıkarını temel alarak kamulaştırma kararını onayladı ve su sisteminin yeniden belediyeleştirilmesi ile özel su şirketinin mal varlığına el konması için resmi bir kınama yayınladı. Kamulaştırma kararının uygulanmasının birkaç yıl süreceği tahmin ediliyor.
Mysore, Karnataka, Hindistan
Mysore’da, 2008’de kamu şirketi Mysore City Corporation (MCC) ve özel şirket Jamshedpur Utilities and Services Company (JUSCO) arasında bir kamu-özel ortaklığı kuruldu. Yönetim sözleşmesi kapsamında özel şirket rehabilitasyon, operasyon ve su tedariki ile su hizmetlerinde geliştirme çalışmalarını üstlenirken, kamu ortağı ise sermaye giderleri, toplu su temini ve sözleşmeler üzerindeki kontrolü elinde tutuyor. Projenin tüm finansmanı kamu kurumlarından geliyor ve JUSCO ise yalnızca hizmetleri yöneterek su faturalarının gelirlerini tahsil ediyor. Altı yıllık projenin 2015 yılında tamamlanması gerekiyordu, ancak özel şirket, boru ağı genişletme, ölçme ve ev bağlantısı yapma gibi bir takım sözleşme yükümlülüklerini yerine getiremedi. Özel şirket, üzerinde anlaşmaya varılan performans hedeflerini yerine getirmediği için belediye yetkilileri tarafından cezalandırıldı. Özel şirket ayrıca, çoğunlukla yetersiz hizmet sunumundan dolayı seçilmiş temsilciler, belediye yetkilileri, sosyal gruplar ve bölge sakinleri tarafından eleştirilere maruz kalmaya devam ediyor. Ocak 2015’te özel şirkete projeyi tamamlamak için altı ay uzatma hakkı verilmişti ve bundan sonra su sisteminin Mysore belediyesi makamlarına verilmesi bekleniyordu. Diğer Hint şehirleri de özelleştirmeye veya kamu-özel sektör ortaklıklarına karşı mücadeleye devam ediyor.
Çeviri: İhsan Karayazı