Kaynak: Haberaktüel, 28 Şubat 2012
Adana’da bir araya gelen mühendis ve mimar odalarının temsilcileri, Kozan Gökdere Barajında yaşanan felaketin sebebini inşaat tamamlanmadan barajda su tutulması olarak değerlendirdi.
Çukurova Gazeteciler Cemiyetindeki toplantıya Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Mak, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Mustafa Altıokka, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Abdullah Bakır, Makine Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Atıcı, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Şahin Yeter, Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Tatar, Harita Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Zengin ve Mimarlar Odası Başkanı Bekir Kamışlı katıldı.
Mimar ve mühendisler adına açıklamayı okuyan İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Abdullah Bakır, su yapılarının önemli mühendislik uygulamalarından olduğunu belirterek, “Yerin seçimi, havzanın su debisi, projenin buna uygun üretilmesi, doğru malzeme seçimi önemlidir ve uygulamanın her aşamasının denetiminin yapılması gerekmektedir.” dedi.
24 Şubat’ta meydana gelen kazanın ardından MMO Şube Başkanı Hüseyin Atıcı, EMO Şube Başkanı Mehmet Mak, kendisi ve şube yönetim kurulu üyelerinden oluşan heyetin 25 Şubat’ta barajda inceleme yaptığını belirten Bakır, “Gökdere Köprü Barajı’nın dolu hacminin 93 milyon metreküp olduğu, barajın su tutulmaya başlanması ve doluluk oranın 87 milyon metreküp hacme ulaşıldığında derivasyon tünelindeki mekanik kapağın su basıncına dayanamayarak koptuğu anlaşılmıştır. Baraj inşaatı tamamlanmadan gövdede su tutulmaya başlanmış olması, mansap bölgesinde işçilerin çalışmaya devam etmesi felakete davetiye çıkartmıştır. Doğru olmamıştır. Dolayısıyla, barajın mansabında çalışma yapan işçiler hayatını kaybetmiştir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda dikkatsizlikler can ve mal kaybına yol açmıştır.” diye konuştu.
Bakır şu açıklamalarda bulundu, “Heyetimizin barajda yaptığı ön incelemede karşılaştığı sonuçlar, baraj inşaatında pek çok soru işareti taşımaktadır. Bu soruları kamuoyuyla paylaşmamız mesleki bir sorumluluk olarak görülmelidir. Kapağın kopmasına proje, denetim, uygulama veya malzeme seçiminin neden olup olmadığı ayrıntılı teknik bilirkişi raporunun sonucunda anlaşılacaktır.”
Konunun aydınlatılmasını sağlayacak önemde sorular bulunduğunu ifade eden Bakır, şöyle devam etti: “Tünel ve derivasyon kapak projesinin maksimum su basıncına dayanıklı tasarlanmış olması gerekirdi. Proje buna uygun yapılmış mıdır?. İmalatta kullanılan malzemelerin, projeye uygunluk sertifikasyonu kontrol edilmiş midir?. Kapağın imalatı ve montajında kullanılan kaynak test ve muayenelerinin projeye uygunluğu kontrol edilmiş midir?. Kapak yerine ilk konulduğunda yetkili kişiler tarafından gerekli kontrol ve muayeneler yapılmış mıdır?. Yapılmışsa kayıt altına alınmış mıdır?. Mekanik tünel kapağını destekleyen üst eşikteki betonarme yapı elamanlarında kopma olduğu görülmüştür. Betonarme yapı elemanlarının kopmasının nedeni yüksek su basıncı mıdır, yoksa teknik şartnameye uygun olmayan beton kalitesi midir?. Barajda su tutulmaya başlandığında, kapaktan su sızıntılarının olduğu ve kum torbalarıyla önlem alınmaya çalışıldığı ifade edilmiştir. Bu denemenin fayda etmediği görüldüğü halde işçiler neden tünelin çıkış ağzında (mansabında) çalıştırılmaya devam edilmiştir?.”