Kaynak: Mersin Haber, 27 Eylül 2013
Akköprü Barajı’nın dibinde elektriksiz,susuz yaşam – Muğla’nın Akköprü barajının kenarında yer alan Akköprü köyü, Sıra mahallesi elektriksiz ve susuz yaşıyor.
Muğla’nın Köyceğiz ilçesi sınırları içerisinde yer alan ve Dalaman çayı üzerine kurulan Türkiye’nin altıncı, Ege Bölgesi’nin ise en büyük barajı olan Akköprü Barajı yaklaşık 1.4 milyar dolara mal oldu.2011 açılışı yapılan Baraj, 112 metre yüksekliğindeki gövdesinde 384,5 milyon metreküp su depolama hacmi ve yılda 343 milyon kilovat/saat elektrik üretimi ile 200 bin konutun elektriğini karşılıyor. Ege bölgesinin en büyük barajını ismini veren Akköprü köyünün sıra mahallesi ise elektriksiz ve susuz. Çok kötü bir yoldan güçlükle ulaşılan köye bugüne kadar devletin yaptığı tek yatırım ise çoğu zaman çalışmayan telefon hattı.Mahalleye 2 kilometre mesafeden su, 1,5 kilometre mesafeden de elektrik hattı geçiyor. Ancak bugüne kadar yaptıkları başvurulardan hiçbir sonuç elde edememişler. Siyasetçilerin ilgisizliğinden, yetkililerinde burayı görmemesinden şikayetçiler. Ve tek istedikleri, her gün manzarasına baktıkları Akköprü Barajının havuzundaki su ve ürettiği elektriğin kendilerine yetecek kadarı.Akköprü köyünün eski muhtarlarından 80 yaşındaki Abdullah Acar 8 yıl muhtarlık yapmış. ”Sıra mahallesinde hiç bir zaman elektrik olmadı” diyen eski muhtar, ”Burada 10’u aşkın ev elektrik ve susuz. İnsanlar Akköprü barajının dibinde bu şekilde yaşamak zorunda kalıyor” dedi.Ali Kaplan 30 yaşında. Askerliğini Kocaeli İzmit’te yapmış. Askerliği sırasında Meryem Kaplan ile tanışmış, onunla evlenip Kocaeli’ye yerleşmiş. Annesi hasta olduğu için izin alıp köye gelmiş. ”Eve zaten gelen yol çok kötü” diyen Ali Kaplan, ”Ben bu evde doğdum, burada büyüdüm. Hiç bir zaman elektriğimiz ve suyumuz olmadı. Ankara’ya kadar dilekçe verdik ancak bir sonuç elde edemedik. Abim aşağıdaki barakada yaşıyordu. Çocuklarının okulu ve elektriksizlik yüzünden taşındı gitti. Benim annemin gidebileceği bir yer yok. İznim bitip dönünce burada kalacak. Geceleri karanlıkta, çıra, gaz lambası ile aydınlanıyor. Buzdolabı, çamaşır makinası zaten yok. Bu rezilliği bir an önce son versinler” dedi.Ali Kaplan’ın eşi Meryem Kaplan ise 8 yıl önce eşi ile evleninceye kadar Muğla’ya hiç gelmediğini belirterek, ”Biz Muğla’yı Türkiye’nin cennet bir şehri sanıyorduk. Bodrum, Marmaris, Fethiyesi ile kumu, güneşi, deniz, eğlencesini gördük hep. Buraya gelince şok oldum. Ben şehirde yaşamaya alışkınım, burada köy yeri malum tuvalet dışarıda, gece bir tuvalete gitsen el feneri ile gitmek zorundasın, önüne ne çıkacağını göremiyorsun. Evde elektrik yok. Yapılan yemek ertesi güne kalmıyor. Geceleri çıra, kütük, gaz lambasının ışığında duruyorsun. Burada kısaca hayat yok” dedi.Kocaeli’de arkadaşlarını burayı anlattığında inanmadıklarını belirten Meryem Kaplan, ”Türkiye’de halen elektriksiz bir yer olduğuna inanmıyorlar, hele ki Muğla’da. Dibimizde milyarlarca lira ile yapılmış baraj var, barajın gölündeki suyu izliyoruz. Ancak ne bu barajın elektriği nede suyu buraya uğramıyor” dedi.Bayram Ali Acar 67 yaşında, evlenmiş eşi ile birlikte Akköprü’ye yerleşmiş. Elektrik olmadığı için kredi çekmiş, birazda çevresinden borç para bulmuş güneş enerjisi ile elektrik üretmeye çalışmış ancak düzen tutmamış. Aynı evde yaşayan Akiye Acar, ”Elektriksiz rezil bir hayatımız var” diyor. ”Güneş enerjisi taktık yine olmadı. Yemek yapıyoruz aynı gün bitirmek zorundayız, yoksa bozuluyor. Güneş enerjisi bağlanınca torunum buzdolabı aldı ancak çalışmadı, daha küçüğünü aldı oda çalışmadı. Şimdi ikisi de dolap niyetine kullanıyoruz” dedi. Aynı evde yaşayan Dursun Akkoyun ise 100 yaşında. Artık zorlukla konuşuyor, zor duyuyor. Elektrik hiç geldimi buraya diye sorduğumuzda, kızının elindeki el fenerini gösterdi. Etraftakiler sorduğunda ise güçlükle, ”Ben hiç görmedim elektrik” diye konuştu.
Doğma büyüme Akköprü’lü olan 49 yaşındaki Ali Yaman ”Altımızda baraj var, ama suyumuz yok elektriğimiz yok. 2 kilometre ileriden su boruları, 1,5 kilometre ileriden elektrik hattı geçiyor, ancak ikisini de buraya getirtemedik. Birçok yere başvurduk, Ankara’ya dilekçe yazdık bir cevap alamadık. Eski düzen gaz lambası, tüp, çıra ile aydınlanıyoruz. Türkiye’de çağ atladık diyorlar, gelsinler buraya baksınlar. BizAkköprü barajının dibindeyiz ama elektriğimiz yok, artık bize elektrik versinler” dedi.