Etiket: su krizi

Türkiye baraj ve su arıtma tesisleri gibi yapısal önlem konusunda çok ileri noktada. Fakat kuraklıkla mücadele planı, su bütçesi, halkın eğitilmesi gibi yapısal olmayan önlemler alınmıyor. Şu anda İstanbul Bulgaristan sınırından Bolu’ya kadar bütün suları topluyor. İstanbul’un su sıkıntısı var ki diğer havzalardan su getiriyor.

İstanbul'daki barajların doluluk oranı yüzde 30.87'ye, Ankara’da ise yüzde 36'ya geriledi. Ülke genelinde kurak bir dönem yaşanırken, barajlardaki su seviyesi de giderek düşüyor.

Kuraklığın iyice şiddetlendiği Türkiye'de, Kıbrıs'ın su arzını artıracak deniz aşırı bir proje olan KKTC Su Temini projesi hızla devam ediyor. Mart ayında bitmesi planlanan proje Türkiye ve Kıbrıs için ne anlam ifade ediyor? Su Hakkı'nda bu hafta Akgün İlhan ve Nuran Yüce, KKTC Su Temini projesini değerlendirdi.

Tüpraş’tan yapılanaçıklamada, Sapanca Gölü’nden çekilen suyun sadece yüzde 5’ini Tüpraş’ın aldığı, şu anda geçmiş yıllara oranla çekilen su miktarının da yüzde 40 oranında azaltıldığı bildirdi.

Kuraklık tehlikesi Türkiye'nin gündeminde yer alırken, Bursalıların içme suyunu karşılayan Doğancı barajında su seviyesi iyice düştü. Son yapılan ölçümlerde barajda doluluk oranı yüzde 22'lere kadar geriledi.

Bilecik'te sekiz yıl önce sulama amaçlı kurulan baraj gölünün altında kalan mezarlıklar suların çekilmesiyle yeniden gün yüzüne çıktı. Baraj nedeniyle toprakları istimlak edilen köylülere yeni yerleşim yerlerinde hayvanlarını yetiştirmek için ne barınak ne de yemlik yapılmış. "Moder" iki katlı evler de köylülerin hayvancılık yapmaları beklenmiş.

Su Hakkı'nda bu hafta 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü çerçevesinde Türkiye'deki sulak alanların durumunu, neden ve nasıl kurak alanlara dönüştüğünü ele aldık.

Çok boyutlu, uzun erimli ve karmaşık bir mesele olan kuraklıkla mücadele etmek için bireysel değil toplumsal çözümler üretmek gerekiyor. Bunun için bugün su hakkımızı, su varlıklarının insani ve ekolojik amaçlı kullanımını savunmak daha bir önem kazanmış durumda. Bütün insanların ve canlıların yaşam hakkının ayrılmaz parçası olarak yeterli miktarda temiz suya erişmesini sağlamak amacıyla su hakkımızın anayasal güvence altına alınmasını istiyoruz. Su yönetiminde demokratik katılımcılık talep ediyoruz.

Kuzey Ormanları’nda 3. köprü ve bağlantı yollarının yapılması amacıyla kesilen on binlerce ağaç, son günlerde endişe verici boyutlara ulaşan kuraklığı önleme yollarımızın da teker teker kesilmesi anlamına geliyor.

Piyasa paradigması su kıtlığını, su ticaretinin olmamasından kaynaklanan bir kriz olarak görür. Buna göre, su taşınabilirse ve su kıtlı olan bölgelere akatarılabilirse yüksek fiyatlar suyun korunmasına yardımcı olacaktır. Ancak, piyasa varsayımları su çevriminin koyduğu ekolojik sınırlara ve yoksulluğun çizdiği ekonomik sınırlara karşı kördür. Suyun aşırı tüketimi ve su çevriminin tahrip edilmesi piyasaların başka metalarla idaeme edemeyeceği mutlak kıtlıklar yaratır.