Kaynak: Gerçek Gündem, 27 Mart 2014
Dicle’nin çıkış kaynağına kurulan iki baraj, nehrin debisini düşürdü. Debinin düşmesiyle birlikte, Türkiye’nin en büyük nehirlerinden biri teknik olarak dere statüsüne düşürüldü.
Dicle Nehri üzerine kurulan Kralkızı ve Dicle Barajları, nehrin debisinin düşmesine neden oldu. Debinin düşmesinin ardından teknik olarak ‘dere’ statüsüne düşen Dicle’nin şehir içinde kalan çevresi de, ‘kıyı hakkı’ndan mahrum kaldı.
Konuyu Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı Gültan Kışanak dile getirdi. BirGün gazetesinden Mehmet Said Aydın’la bir söyleşi gerçekleştiren Kışanak, nehrin Bismil’e kadar olan kısmının nehir olarak tanımlanmadığını öne sürdü.
Kışınak söyleşisinde şunları söyledi:
“Diyarbakır’da henüz çok tartışmadığımız büyük bir sorun bu, Dicle Nehri diye bir nehir kalmadı. Nehrin hemen çıkış kaynağına, gözelerin olduğu yere Kralkızı ve Dicle Barajı isminde iki tane büyük baraj kurdular. Suyun debisi düştü ve debi düşünce de, teknik olarak bu su nehir olarak kabul edilmiyor. Şu an Dicle Nehri dere statüsünde. Bunu Diyarbakır halkı bilse, isyan edecek.”
‘KIYI HAKKI DİYE BİR ŞEY KALMADI’
Yaşananların bilinçili bir politika olduğunu ifade eden Kışanak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bismil’e kadar olan kısmı nehir değildir, ancak ondan sonrası nehirdir diyorlar. Oysa Dicle ilçesinde halen “Kelekçiler” diye bir bölge var ve kelek işiyle uğraşan insanlar var. Çok eski değil, yüz yıl önceye kadar insanlar keleklerle ta Basra’ya kadar Dicle Nehri üzerinden ticaret yapıyordu. Bu çok bilinçli bir politika; çünkü nehirlerin asıl kent içinden geçen kısımları kıymetlidir. “Kıyı hakkı” diye bir şey var, “Kıyı kenar çizgisi”. Kıyılar kamusal alandır, herkese ait olmalıdır. Eğer teknik olarak nehir değilse, “kıyı hakkı” diye bir şey kalmıyor.”
‘BÖLGE ÖZEL SEKTÖRE PEŞKEŞ ÇEKİLMEYE HAZIRLANIYOR’
Kıyı bölgelerin kamusallığının ortadan kalkmasıyla sıfır noktasına kadar her yerin özel sektöre peşkeş çekilebileceğini ifade eden Kışanak, “Dicle Vadisi Projesi”nin de bu amaçla hazırlandığı iddiasında bulundu. Kışanak, sözlerini şöyle tamamladı:
“Nehrin şu anda sıfır noktasında kalan bölgesinde üniversite işgali de var, özel şahıslar da, hazine de. Özel sektöre peşkeş çekmek için bakanlık “Dicle Vadisi Projesi” hazırlamış durumda. Eğer Dicle Nehri Bismil’e kadar nehir değilse, sıfır noktasına kadar her yer özel sektöre peşkeş çekilebilir demek oluyor. Eğer nehirse, bunun “kıyı hakkı” vardır. Biz bunun için diyoruz ki Dicle Nehri nehirdir; bunu kanıtlamakla uğraşacağız komik biçimde.”