Cehennemdere’de doğa katliamı

Kaynak: Evrensel, 24 Temmuz 2012

Mersin’in Çamlıyayla ilçesinde bulunan Cehennemdere vadisine hidroelektrik santral (HES) yapılmasına karşı tepkiler devam ediyor. Çamlıyayla’da yaylası olan ve doğal güzellikleri nedeniyle her yıl bu bölgeye gelenler, yapılacak HES’in doğayı yok edeceğini söylerken bölgede yaşayan halkı HES’e karşı mücadele etmesi için bilgilendirme çalışmalarına başlayacak. Yürütmeyi durdurma davası açmak isteyen platform üyeleri resmi kurumlardan HES ile ilgili hiçbir bilgi ve belgeye ulaşamadı.

Mersin’in Çamlıyayla ilçesi ve Sebil beldesinde bulunan Cehennemdere vadisine yapılması düşünülen HES projesi doğal güzellikleri ve bölgede var olan endemik türleri yok edecek. 20 Megawatt’ın altında elektrik üretmesi için başvurulan HES projesi için Mersin Valiliğinden izin alan Kıvanç Tekstil olarak bilinen firmaya ait Sebil Enerji Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret AŞ bölgede doğa katliamına başladı. Ağaçların kesildiği bölge tel örgüler ile çevrilerek vatandaşların girişine kapatıldı. Doğa yürüyüşü, mesire alanı gibi birçok farklı şekilde kullanılan vadinin yok edilmemesi için Tarsus ve çevre yerlerden buraya yayla, gezi turizmi için gelen ve çoğu bu bölgede doğmuş olanlar tarafından kurulan HES’e Hayır Platformu bölgeye bir gezi düzenledi. Bölgenin güzelliklerine dikkat çekmek ve yapılacak HES’in zararlarını anlatmak için yapılan gezide ilk gün fotoğraflarla Cehennemdere’nin güzellikleri anlatıldı. Fotoğraf gösteriminin ardından yapılan açıklama ile HES’in Cehennemdere’yi yok edeceği ve bölge halkının HES’e karşı mücadeleye katılması gerektiği vurgulandı. Ertesi gün ise bölgeye doğa yürüyüşü gerçekleştirildi.

YÖRE HALKININ ÖZEL MÜLKÜNE GİRİLDİ

Gerçekleştirilen yürüyüş ile Cehennemdere’ye gelen yaklaşık 40 kişi tel örgüleri aşarak Cehennemdere’ye girdi. Geziye katılan Harun Talaş, daha önceleri kamp yapmak için geldiği bölgenin şu anda katledildiğini belirtti. Yapılacak HES’e karşı olduğunu söyleyen Talaş, projenin durdurulması için mücadele edeceklerini vurguladı. Platformun kurucularından Şerife Hasoğlu ise yapılacak HES’in burada yaşayanların özel mülküne tecavüz olarak niteledi. Yapılacak HES’in geleceği yok edeceğini dile getiren Hasoğlu, yürütmenin durdurulması için dava açtıklarını ve mücadelenin devam edeceğini belirtti. Hasoğlu bölgede yaşayan halkın da HES’e karşı mücadeleye katılması gerektiğini ifade etti.

DOĞA VE İNSAN ÖNEMLİ DEĞİL

HES’lerin ülkede sıkça tartışıldığını aktaran Kemal Erkesi ise doğal yaşam ortamlarının korunması gerektiğini dile getirdi. Doğasına ve çevresine sahip çıkamayan toplumların geleceği hakkında söz sahibi olamayacağını söyleyen Erkesi, dedelerinden miras kalan bu doğal güzelliği aynı şekilde çocuklarına bırakacaklarını ifade etti. Rahim Özgün de sermayenin kendisi için en ucuz enerji üretme araçlarını kurmaya çalıştığını, bunu yaparken de doğa ve insan yaşamını yok saydığını söyledi. Yenilenebilir enerji kaynaklarının maliyeti nedeniyle tercih edilmediğini dile getiren Özgün, yapılacak HES’in burada doğal yaşamı ortadan kaldıracağını aktardı. Yerel halkın mücadeleye katılması gerektiğini belirten Özgün, buna dönük çalışmaların yapılacağını aktardı.

YÖRE HALKININ KATILIMI ÖNEMLİ

Platformun kurucularından Rıfat Gürbüz, Cehennemdere’nin doğal güzelliğinin yanı sıra birçok endemik türe de ev sahipliği yaptığını söyledi. 15 yıldır bu bölgeye doğa yürüyüşü ve fotoğraf turları düzenlediğini ifade eden Gürbüz, kamuoyu oluşturmaya çalıştıklarını söyledi. Gürbüz, bölge insanının da mücadeleye katılması için toplantılar yapacaklarını belirterek Türkiye’de HES’e karşı verilen mücadeleleri de takip ettiklerinin altını çizdi. En kısa zamanda bölge halkını içine alan aydınlatma çalışmaları yapacaklarını belirten Gürbüz, bunun için akademisyenler ve bilim insanlarına ulaşmaya çalışacaklarını ifade etti.