Kaynak: Mücadele, 7 Ağustos 2012
Tüketici Hakları Derneği Aydın Şubesi yönetimi, damacana sularda ortaya çıkan tehlike ve sakıncalar hakkında dün bir basın açıklamasında bulundu.
Şube yönetimi adına basın açıklamasını yapan Celaleddin Çakmak, açıklamasında şunları söyledi:
“Damacana sular ile şehir şebeke suları ile ilgili analiz sonuçlarının basında yer alması tüm tüketicileri kaygıya sürüklemiştir. Sağlık Bakanlığınca 28 Temmuz 2012 tarihinde yapılan açıklamada ülkemizde damacana dolum yapan 254 ruhsatlı tesisten tekraren alınan numunelerden 5 adedinde uygunsuzluk tespit edildiği, akabinde piyasaya arz edilmiş satış noktalarından alınan 1418 numuneden 114 adedinde uygunsuzluk tespit edildiği bildirilmiştir. Uygunsuzluk haberleri Aydın’da da damacana ve şehir şebeke sularının sorgulanması gerekliliğini ortaya çıkardı.
Aydın ili ve çevresinde çok sayıdaki kaynak, belediyeler ve özel şahıs ve şirketler eli ile damacana suya dönüştürülüp pazarlanmaktadır.”
“SUYUN TİCARİLEŞTİRİLMESİNE SON VERİLSİN!”
“17.02.2005 tarih ve 25730 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik”’in genel esaslar başlığı altındaki 6. Maddesi “ SULARIN SAĞLIĞA UYGUN VE TEMİZ OLMASI ZORUNLUDUR” der.
Bu nedenle biz tüketiciler şehir şebekelerinden sağlığa uygun ve temiz su istiyoruz, bu hakkımızdır.
Aydın Belediyesi ‘nden şifaen edinilen bilgilerde arıtma tesisi labaratuvarlarında şebeke suyu denetimlerinin düzenli yapıldığı, İl Sağlık Müdürlüğünce de aralıklı denetimler yapıldığı, suyun sertliği dışında herhangi bir probleminin bulunmadığı , sertliliğin de insan sağlığına zarar vermediği belirtilmektedir.
Ancak tüketiciler adına yaptığımız gözlem ve incelemelerde;
GÖRÜLEN EKSİKLİK VE ÖNERİLER:
1-İçme suyu havzalarında kirlenmeyi önleyici gerekli düzenlemelerin ve havza koruma planlarının olmadığı, anlaşılmış olup gerekli mercilerce bu konuda hızlı bir çalışma yürütülmelidir.
2-Şebekelerden de numune alınarak kontroller yapılmalıdır.
3- Apartmanların ve sitelerin su depoları kontrol edilerek bunların temizliği yapılmalı, yaptırılmalıdır.
4-Kaynakta, Mahalle ve semt bazında su kalitesi haritaları hazırlanıp günlük olarak tüketiciler bilgilendirilmelidir.”
“YETKİ KARGAŞASINA SON VERİLSİN. SU, DOĞAL DÖNÜŞÜME UYGUN YÖNETİLSİN!”
“Su, yeryüzü ile atmosfer arasında sürekli hareket halinde olup; ırmaklardan, göllerden, denizlerden, okyanuslardan ve buzullardan buharlaşarak atmosfere çıkmakta ve yağmur olarak tekrar yer yüzüne dönmektedir. Bu su döngüsü esnasında tüm kirletici unsurlardan etkilenir. Döngü ilimiz, ülkemiz sınırları içerisinde kalmamakta, başka şehir ve ülkelerdeki kirleticilerden de etkilenmektedir. Bu nedenle su yönetiminin tek bir elden ULUSAL VE ULUSLARARASI SU YÖNETİMİ PLANLANMASI ZORUNLUDUR.
Ülkemizde, su yönetimi ile ilgili başta Çevre ve Orman Bakanlığı olmak üzere Sağlık Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Belediyeler, Valilikler ve Sanayii ve Ticaret Bakanlığı yetkilidir.
Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliğinde su kaynakları potansiyelinin her türlü kullanım amacıyla korunması, en iyi biçimde kullanımının sağlanması, kirlenmesinin önlenmesi ve kirlenmiş olan su kaynaklarının su kalitesinin iyileştirilmesi amacıyla Çevre Müdürlüklerince “Havza Koruma Planları” ve su kaynaklarından etkin bir biçimde yararlanılabilmesi için bu kaynakların sulama, taşkın kontrolü, nehir ulaşımı, içme ve kullanma suyu temini, hidroelektrik enerji üretimi, drenaj, akarsu havzası ıslahı vb. amaçlarla “Havza Planları” yapımı görevi Çevre ve Orman Bakanlığına (Çevre İl Müdürlüğü,DSİ, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü) verilmiştir.
Başbakanın da dikkatini çektiği Ergene havzası kirliliği kadar olmasa da B.Menderes havzası kirliliği yeraltı kuyularından çekilen içme suları için bir tehdittir. Yine İçme suyu temini için yapılan barajların su havzalarındaki yerleşim yerlerinin evsel atıkları ve tarımda kullandıkları kimyasallar içme suyunda ciddi tehlikeler yaratabilir.
İnsani tüketim amaçlı suların teknik ve hijyenik şartlara uygunluğu ile suların kalite standartlarının sağlanması, kaynak sularının istihsali, ambalajlanması, etiketlenmesi, satışı, denetlenmesi ile ilgili 17.02.2005 tarih ve 25730 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik gereği Sağlık Bakanlığı görevlendirilmiştir.
Yönetmelik kaynak sularını, içme ve kullanma sularını kapsamakta doğal mineralli sularla, kaplıca ve içmece sularla tıbbi amaçlı suları kapsamamaktadır.
Kaynak sularının ruhsatlandırılması ve satışında İl Özel İdareleri ve Valilikler, Şebeke sularının temini ve dağıtımında Belediyeler görevlidir.
Bu kadar farklı kurum ve kuruluşun ayrı ayrı denetim ve kontrolü KONTROLSÜZLÜKTÜR DENETİMSİZLİKTİR. Suyun doğal döngüsüne uygun değildir. SORUN, SADECE DAMACANA SU SORUNU DEĞİLDİR. SORUN, TÜMDEN BİR ÇEVRE SORUNUDUR. SORUN, SUYUN PİYASALAŞTIRILMASI SORUNUDUR. SUYUMUZA SAHİP ÇIKALIM!”