Kaynak: Radikal, Enis Tayman, 15 Kasım 2012
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Yoncalı Barajı’nın 2013 Mart ayı sonuna kadar ihalesinin gerçekleştirileceğini açıkladı. Mağdur olan yerli halk ise barajın yapımına karşı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba da girişimde kendisinin ve ve yine CHP’den İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu’nun girişimleri sonucu bu kararın alındığını bildirdi. Buraya kadar her şey mutluluk verici bir gelişme olarak yansıtıldı. Radikal, barajın yapımını bir de bölgenin yerlilerine sordu. Barajın sular altında bırakacağı Yoncalı Köyü Muhtarı Mehmet Ali Teker, “istemiyoruz; zaten artık barajlık su yok burada” dedi. Bölgedeki Atmalılar Derneği Başkanı Mehmet Ali Başıbüyük de “Yapılacağına inanmıyorum. Zaten kimse inanmıyor. Bıktık bu işten. Devlet de CHP’li bilinen bu yöreye yatırım yapmaz” diye konuştu. İstanbul’da kurulu Yoncalılar Derneği’nin ise kültürel ve ekonomik gerekçelerle baraja karşı olduğu zaten biliniyordu. Derneğin bir süre önce yaptığı açıklamada böş köyün sular altında kalacağı 13 köy ve 28 mezranın etkileneceği belirtilmişti.
Artık barajlık su yok
Yoncalı Köyü Muhtarı Mehmet Ali Teker
Yapılmasını istemiyorum. Bütün köy istemiyor. Yöre halkı istemiyor. 36 yıldır yanlış bir bölgeye uygulanmıştır. Burası deprem olsa silkeleniyor. Alt tarafta Arapgir’e kadar 10 köy var. Hepsi su altında kalır. Ayrıca 36 sene önceki su bugünkünün üçte biri ancak var. Her sene yapılıyor, yapılıyor deniyor. Yapılmıyor. Biz yıkıldı yıkılacak evlerde oturuyoruz. Baraj bölgesi olduğu için tapulu arazimiz suyun altında kalacağı için ev yapmamız yasak. Arazilerin üçte biri istimlak oldu. Kimi parasını aldı; kimi alamadı. Zaten her yeri de istimlak etmediler. Şimdi köyde 12 hane var. yazın 25 haneye ulaşıyordu. Burası eskiden Nüfus Müdürlüğü, ortaokulu olan bir yerdi. 150 haneydi. Baraj sevdası ortaya çıkınca herkes buradan çekilmeye başlamış. Son birkaç senedir bir bölümü geri dönmek istiyor; ama baraj yüzünden dönemiyorlar. Arguvan’a su verilecek demesinler. 14 kilometre ötesinde Atatürk Barajı var. İstense oradan su gelir Arguvan’a. Bu yörede bir sürü hayvan türü barınıyor. Bitkisi var. Doğası var. Toprağmıız var. Bu barajdan en az beş köy zarar görecek. Atalarımızın dedelerimizin mezarları var; burada doğduk, büyüdük niye yokolup gitsin… Bizim köyde hayvancılık yapılıyor. Genelde hayvancılık var. Bir iki köy kayısıyla geçinir.”
Suyu ölçen iki kişi emekli oldu
Atmalılar Derneği Başkanı Mehmet Ali Başıbüyük:
Proje gerçekleşmediği için tiksinti uyandı insanlarda. Suyu ölçen iki kişi emekli oldu. Şu an bölge halkı tepkili. Köylü mağdur. Özellikle Yoncalı Köyü çok mağdur. Bazıları istimlak parasını aldı. Alsalar da almasalar da bahçeleri kurudu. Toprakları kavruldu. Ben 2013 Mart’ında da ihaleye çıkılacağına inanmıyorum. Hikaye. Devletin uyutma politikası, kandırma politikası. Her seçimde kullanılıyor. Ben en az on seçimde “Baraj yapacağız” propagandasını duydum. Gözüm görürse inanırım. Barajın yapılmasını isteyenler bana göre tarla parası nasıl alınır düşüncesinde olan insanlar. Bunlar gitmek göçmek istiyor zaten. Ben devletin kararını saygıyla karşılarım diyorum. Bana kızacaklar niye karşı çıkmadın diyecekler. Ama zaten yıllardır yapabilirlerdi. Devlet bunu yapmadı. Arguvan’da göletler yapılacaktı. O da yapılmadı. Arguvan’ın da yanında koca Atatürk Barajı var. İstense Arguvan’a oradan su verilebilir. Ama Arguvan Bölgesi Alevi . Sünni, Türk, Kürt birarada yaşar. oyların çoğu da CHP’ye çıkar. Galiba o nedenle pek hizmet getirilmiyor. Atıl durumda bir ilçedir. Mevcut iktidar tarafından.
Baraja neden karşılar?
Malatya Arguvan Yoncalı Köy Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin bir süre önce yaptığı açıklamaya göre barajın yapımı bölgeye büyük zarar getirecek, hatta felaketlere yol açacak. Derneğin Başkanı Şemsettin Polat yurtdışında olduğu ve üyeler de başkan dışında açıklama yapmayacaklarını söylediği için onların görüşlerini alamadık. Ancak Köy Derneği tarafından yapılan açıklamada zararlar şu şekilde sıralanmıştı:
*Bölgenin özellikle 1. derecede deprem önceliğine sahip olması gözden kaçırılmaktadır. Bu baraj, olabilecek deprem riskini ve yol açacağı doğa ve çevre felaketlerini tetikleyecektir.
*Dünyada yaşanan küresel ısınmanın önümüzdeki yıllarda daha da hızlandırarak yol açacağı kuraklık, yağış azalmaları gibi doğal hayatı yok edecek durumları düşündüğümüzde, yapılacak barajın yeterli su toplayamaması sonucu işlevsiz kalacağı ve oraya yapılan yatırımın ölü bir yatırım olacağı aşikardır.
*Sığırcıuşağı, Kınık, Şötik, Alğauşağı, Kömürlük, Gökağaç, Bellikler köyleri barajdan en fazla etkilenecek olan köylerdir. Yoncalı Köyü, Kınıkderesi, Şötik (Kısmen), Arhut (Kısmen), Süçiyen (Kısmen) köyleri sular altında kalacak ve bu köyler tamamen yok olacaktır.
Su ile toprağın birleştiği bu alanlar bataklığa dönüşecektir. Bataklığa dönüşen bu alanlar sinekler ve sivrisinekler için uygun bir üreme alanı olacağından sıtma, tifo, dizanteri, kolera gibi hastalıkların yayılmasına sebep olacak ve bu durum bölgeyi göçe zorlayacaktır. Bölgenin göçe zorlanması ile birlikte 13 köy ve 28 mezra yok olacaktır.
*Yoncalı Vadisi; bölge dağları ve dere sularıyla çok zengin doğal bitki örtüsüne sahiptir. Yaban armudu, yaban elması, keban, tahum, meşe, kuşburnu, alıç, karaağaç, akağaç, kızılağaç, söğüt, dişbudak, ceviz gibi doğal ağaçlar yanında 1.500 bitki çeşidinden ılmık, kuzukulağı, dereotu, kokuç, nergiz, sümbül, papatya, dağ çayı, yoncalı kekiği, memeke, kaktüs gibi doğal bitki türlerini de bu floranın içinde barındırmaktadır. Barajın en büyük etkilerinden biri olan iklimin değişmesiyle bu bitki türleri de yok olacak. Bitki türlerinin yok olması bölgedeki arıcılığı da yok edecektir. Arıcılıkla geçinen insanlar arıcılık yapamaz duruma gelecektir.
*Doğal bitkilerle beslenen koyun, keçi, inek gibi hayvanların bölgedeki hareket alanları azalacaktır.
*Baraj gölü, canlı kütlenin çürümesi sonucu atmosfere önemli miktarda sera gazı yayacaktır. Bu da küresel ısınmaya yol açacaktır. Baraj yeraltı sularının tuzlanmasına sebep olacaktır. Baraj, dereleri kurutarak doğal yapıyı tamamen bozacaktır. Barajla birlikte yeraltı suları azalacak, göller, doğal çeşmeler kuruyacaktır.
*Yoncalı Vadisi ve çevresi dağkeçisi, ayı, tavşan, kurt, tilki, su sansarı, sincap, yaban domuzu, vaşak gibi hayvanların doğal yaşam ve üreme alanıdır. Barajla birlikte bu hayvanlar ya ölecek ya da kendilerine yeni yaşam alanları arayışına gireceklerdir. Yoncalı vadisinde yaşayan kartal, akbaba, doğan, şahin, atmaca, kerkenez, turna, keklik, çil keklik, bıldırcın, çulluk, güvercin, bazı ördek türleri için bu baraj doğal bir katliam sebebi olacaktır. Özellikle de Kotoni denilen yer bu hayvanlar için doğal bir yuvalama alanıdır. Bu alanların sular altında kalması kuş türlerinin yok olmasına ya da göç etmesine neden olacaktır.
İstanbul’dakiler karşı
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba:
Baraja orada değil İstanbul’da yaşayanlar karşı. Oradaki vatandaş istiyor. 1995’ten beri kangren. Ama ben yapılacağına inanmıyorum. Her tarihi ileri atılıyor. Aslında ben bütün barajlara karşıyım. Ama bu baraj sulama için gerekli. Yoncalı Barajı artık karasevda olmuş bir de.Yine de yöre halkına da sormak lazım bunu bir kez daha.