Kaynak: Yusuf Yavuz, 21 Şubat 2013
Antalya’nın Finike ilçesindeki Alacadağ’da taş ocaklarınca yokedilen edilen sedir ağaçlarına yönelik tepkiler sürerken Alacadağ’ın batısında bulunan Demre Çayı Vadisi’nde de benzer görüntüler ortaya çıktı. Demre Çayı boyunca birbiri ardına açılan taş ocakları nehir yatağını tahrip ederken, antik Myra kentine su sağlayan tarihi kanallarını yok ettiği öne sürüldü.
ADETA HAYALET NEHİR GİBİ
Nehir yatağı boyunca taş ocaklarının yarattığı görüntüler dehçet verici boyutlara ulaşırken, kum ve çakılları taşınan Demre Çayı, adeta hayalet nehir görünümüne bürünmüş durumda. Kapalı bir vadi olan bölgedeki taş ocaklarının denetimden uzak kaldığını öne süren bölge halkı, tarımsal amaçla kullanılan nehir sularının taş ocakları tarafından kirletilmesinden şikayetçi.
‘BU KIYIMIN BEDELİ AĞIR OLACAK’
Demre Çayı Vadisi’ni de içine alan bölgede turizm faaliyeti yürüten Doğa Sporları Rehberi Gökhan Türe, nehir yatağının ve doğal varlıkların taş ocaklarınca tahrip edildiğini belirterek bu kıyıma son verilmesini istedi. Taş ocaklarının molozlarıyla kirletilen Demre Çayı’nın sularının seralarda kullanıldığını ve denize ulaşamadığını söyleyen Türe, yetkililerin bu konuda acil önlem almaları gerektiğini kaydetti. Nehir yataklarının ekosistem açısından çok önemli olduğuna değinen Türe, çok kırılgan olan ve ekolojik sınır olarak kabul edilen bu alanların kaybedilmesi durumunda ağır bedeller ödeneceğini dile getirdi.
‘BU MANZARAYI ANLATMAKTA ZORLANIYORUZ’
Bisiklet turları kapsamında bölgeye her yıl çok sayıda turist götürdüklerini kaydeden Türe, Kaş’ın Gömüce köyü yakınlarındaki sedir ormanlarından başlayan bisiklet turlarının, Demre Çayı Vadisi’nden geçerek Myra antik kentinde son bulduğunu belirterek, “bölgenin doğasından çok etkilenen turistlerin taş ocaklarıyla karşılaşmaları trajik bir son oluyor. Gördükleri yıkım karşısında sarsılıyorlar. Bu manzarayı anlatmakta güçlük çekiyoruz” dedi.
‘BÖLGE REKREASYON ALANI OLARAK KORUNMALI’
Tarihi dokusu da bulunan bu tür peyzaj değeri yüksek alanların korunması gerektiğini kaydeden Türe, Demre Çayı Vadisi için acilen bir yönetim planı yapılması gerektiğini vurgulayarak, ” bu bölgenin rekrasayon alanı olarak düzenlemesi durumunda havzanın ekolojik değeri korunurken, ekonomik olarak da yöre halkına uzun vadeli kazanımlar sağlanabilir. Bugün koruyamadığımız alanları yarın büyük bedeller ödeyerek temizlemek zorunda kalacağız. Bu bölgedeki değerleri yöre halkının çıkarları doğrultusunda kullanmak yerine ilkel bir anlayışla yağmalanmasına seyirci kalınıyor. Vatanı sevmek nedir sorusuna herkesin farklı bir yanıtı vardır ancak bana sorarsanız vatan, coğrafyadır, havadır, toprak ve sudur. Deniz ve ağaçtır, ormandır. Vatanı sevmek bütün bunları korumakttır. Bunları koruyamazsanız ortada vatan da vatandaş da kalmaz” diye konuştu.
Kaş ve Demre sınırlarını kapsayan Demre Çayı Vadisinde çok sayıda taş ocağı faaliyet yürütüyor. Kıbrıs Kanyonu’ndan Myra kentine su taşıyan Roma döneminden kalma tarihi su kanallarının taş ocakları tarafından yokedildiği öne sürülüyor.