Kaynak: Evrensel, 22 Mart 2013
2012 tarihli Birleşmiş Milletler’in Dünya Su Kalkınma Raporu’na göre dört milyona yakın insanın güvenli şebeke suya erişimi yok. Dünyada her sekiz saniyede bir çocuk kirli su içtiği için ölüyor. Salgın hastalıkların %80’i kirli su kullanımına bağlı olarak ortaya çıkıyor.Su Hakkı Kampanyası Kampanyası Dünya Su Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, her canlıya yetecek miktarda su ve gıdanın adaletsiz paylaşıldığını ifade etti. Tüm dünyada su varlıkları zengin azınlığın elinde ihtiyaçtan fazla kullanılıp kirletildiğini ifade eden inisiyatif, “Azalan temiz suya erişim pahalanırken, mevcut adaletsizlik suya da bulaşıyor. İşte su krizinin esas aktörleri bu krizden ve adaletsizlikten beslenenler. Dolayısıyla su krizine çözüm üretecekler de krizin yaratıcıları değil, mağdurları” diye konuştu.
YASALAR SUYU YOK EDİYOR
Türkiye 2012’de 2B Kanunu’nu kabul etti. Su Kanunu tasarısı ve Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu tasarısı gibi diğer yasal düzenlemeleri de hazırladı. Su hakkı kampanyası suyu yok eden ve suya erişimdeki adaletsizliği pompalayan bu yasal düzenlemeleri eleşirerek, “Dünya Su Günü Bolivya Cochabamba’da suyu ve onuru için sokaklara evdeki eşyalarını dökerek barikatlar kuran ve canını ortaya koyan insanların günüdür. Güney Afrika’da ön ödemeli su sayaçlarını toplayıp sokaklara yığanların, Türkiye’de akarsularının üzerinde baraj ve HES istemeyenlerin, su hakkı için mücadele edenlerin günüdür. 2B Kanunu, Su Kanunu tasarısı ve Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu tasarısı gibi suyu, toprağı ve onların insanlarını piyasaya açarak sömüren yasaları hazırlayanların değil” dedi