Su adaleti olmadan demokrasi olmaz!
“Ortak varlıklarımızı ve su hakkımızı savunuyoruz”
Panel ve Forum
2 Kasım 2013, Cumartesi, saat 13.00-18.00
Taxim Hill Hotel/ Taksim
Su varlıklarının korunması; ne suyun yönetiminin şirketlere veya kâr mantığıyla işletilen kamu kurumlarına devriyle, ne de suyun ekonomik değerinin arttırılmasıyla sağlanabilir.
Su varlıklarının korunması temelde; suyun kamusal bir varlık olduğunun, sadece insanlar değil tüm canlı ve cansız varlıkların ortak yaşam kaynağı olduğunun kabul edilmesiyle başlar.
Program:
I.Bölüm: TOMA için değil yaşam için su! (13.00- 14.45)
Ömer Madra (Açık Radyo Genel Yayın Yönetmeni) – Neoliberal politikalar karşısında suyu yeniden ortak varlık haline getirmek: Su hakkı çerçevesinde demokrasi ve katılımcılık
Arif Nihat Alpsoy (Avukat / Çevre Hukuku Derneği) – Temel insan hakları arasında sayılması gereken su hakkının Türkiye’deki son durumu
Osman Özgüven (Dikili Belediye Başkanı) – Vatandaş olarak kaliteli, içilebilir su hakkımızın önündeki engeller ve mücadele yöntemleri
Gabriella Zanzanaini (Food & Water Europe Yöneticisi / Belçika) – Avrupa su hakkını konuşuyor
14.30-14.45- I.Bölüm soru-cevap
14.45-15.00- Ara
II. Bölüm: Şirketler için değil yaşam için su! (15.00-16.15)
Refika Kadıoğlu (Gola Kültür Sanat ve Ekoloji Derneği aktivisti) – Doğu Karadeniz örneğinde tüm canlılar için suya erişimi engelleyen politikalar ve uygulamalar
Marcela Olivera (“Herkes için Su” Güney Amerika Koordinatörü – Food & Water Watch International / Bolivya) – Şirket egemenliğine karşı su mücadeleleri
Dr. Akgün İlhan (Su Hakkı Kampanyası aktivisti) – Şişelenmiş kamusal varlık: Ambalajlı suya hayır!
Avniye Tansuğ (“Tarihi İstanbul Çeşmeleri Kurtarılmalıdır 1984-1986” Kampanya Yönetmeni) – Çeşmelerin hayat bulması için “Mahallenin suyu mahallenindir!”
FORUM 16.15- 18.00
İnsanların, diğer canlıların ve suyun kendisinin de yaşamasının koşulu olan su hakkı her geçen gün erozyona uğruyor. Ambalajlı sular hayatımızın vazgeçilmezi oldu. Bitmek tükenmek bilmeyen enerji ihtiyacı masalı altında ardı ardına yapılan HES’lerle, iletim hatlarıyla doğa yok ediliyor. Sular altına gömülen kültürel, dinsel mekânlarla birlikte binlerce insan da geleneksel yaşam alanlarından mahrum bırakılıyor. Suyun kamusal bir varlık olduğu ve kamu hizmetleri arasında sayılması gerektiği fikrini yerle bir eden özelleştirme politikaları, suya dair her alana nüfuz ederken, karar mekanizmalarına katılımı da imkânsız hale getiriliyor. Tüm bu olup bitenlerden dolayı mağdur olan bizler, su hakkı ve adaleti bağlamında buluşuyor ve tartışıyoruz.
Toplantı afişini buradan, el ilanını buradan indirebilirsiniz.
Su Hakkı Kampanyası
www.suhakki.org
İletişim: [email protected]
Tel: 0212-292 34 39
Yurtdışından gelen katılımcılar hakkında bilgi
-Marcela Olivera(“Herkes için Su” Güney Amerika Koordinatörü – Food & Water Watch International / Bolivya) Su hakkı mücadelesinin miladı sayılan ve “Yağmuru Bile” (2010) adlı filme konu olan Cochabamba Su Savaşları’nın kadın kahramanlarından biri. Bolivya’da hükümet değişikliğine giden bir süreci başlatan Su Savaşları, Anayasal değişimin önünü açtı. Dünyanın ilk ekolojik anayasası da sayılabilecek Bolivya Anayasası, Olivera gibi aktivistler sayesinde gerçekleşti. 15 senelik bir su hakkı ve demokrasi mücadelesinin içinde, Olivera, onlarca belgesele konu oldu.
-Gabriella Zanzanaini(European Citizen Initiative, Food & Water Europe/Brüksel) Avrupa’da su hakkı mücadelesinin en önemli isimlerinden biri. Zanzanaini, suya ve hıfzıssıhhaya erişim hakkının Avrupa Birliği hukukunda yer alması için başlatılan ve 1.9 milyon imzaya ulaşan kampanyayı yürütüyor. Zanzanaini, aynı zamanda Food & Water Watch – Avrupa Koordinatörlüğü’nü yürütüyor.
Toplantı afişi:
Toplantı el ilanı:
