Kaynak: Gerçek Gündem, 8 Ocak 2014
Antalya’nın Kumluca ilçesinde Alakır Vadisi’nde projelendirilen HES’lerin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarında Alakır-1 HES’i için “Projenin fiziksel ve biyolojik çevreyi baskı altına alacak etkiler meydana getirmesi muhtemeldir” denilirken, Alakır-2’nin proje sahasındaki canlıların habitatının bir miktar etkilenmesinin kaçınılmaz olduğu belirtildi.
Türkiye’de HES’lere karşı mücadelenin sembol noktalarından Alakır Vadisi, 60 kilometre uzunluğunda, 15 kilometre genişliğinde ve yaklaşık 90 bin hektar üzerine yerleşmiş bir vadi. Bu vadiyi besleyen Alakır Çayı üzerinde şu ana kadar 4 HES faaliyete başladı. Alakır Vadisi’ne ADO Madencilik tarafından yapılacak iki yeni HES için ÇED sürecinde ise sona gelindi. Alakır-1 ve Alakır-2 regülatörü ve HES projesi, malzeme ocağı, kırma- eleme tesisi ve hazır beton üretim tesisi projelerini kapsıyor.
Endemik bitki türleri, flora ve faunasıyla ‘doğa harikası’ olarak gösterilen Alakır Vadisi’ne yapılacak HES’lerle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ilgili dairesine sunulan ÇED dosyasında, Kumluca ve çevresinin her geçen gün turizmde büyük gelişme gösterdiği, turistik tesis kapasitesinin artmakta olduğu ve buna eşlik eden tarımsal üretimle gelecekte enerji tüketimini artıracağı tahmini üzerinde duruldu.
Bölgede meydana gelen enerji açığının kendi bölgesinden karşılanmasının en ekonomik yöntem olacağının vurgulandığı dosyada, “‘En Ucuz Enerji Tüketildiği Yerde Üretilen Enerjidir’ ilkesine istinaden proje ülke ekonomisine önemli katkı sağlayacaktır” ifadelerine yer verildi. Alakır 1 ve Alakır 2 HES’lerinin, 9 aylık proje hazırlama aşamasının ardından 18 ayda inşaatı tamamlanarak, işletmeye alınacağı belirtildi.
Alakır-1 Regülatörü ve HES, malzeme ocağı, kırma eleme tesisi ve hazır beton üretim tesisi projesinin etkilerinin neler olabileceğinin sıralandığı raporda, “Projenin fiziksel ve biyolojik çevreyi baskı altına alacak etkiler meydana getirmesi muhtemeldir. Ancak bu etkilerin tolere edilebilir sınırlarda kalıp kalmadığına bakmak gerekir. Projeden etkilenecek kesimler akarsu tabanı ve çevresine göre faunistik açıdan önemli bir farklılık ve fauna türlerinin ekolojik istekleri yönüyle bağımlı oldukları alanlar bağlamında kritik önem arz etmemektedir” ifadesine yer verildi.
Alakır-1 HES ÇED Raporu’nda, Alakır havzasında 73 endemik bitki taksonu sıralandı. Raporda bitki ve hayvan türlerinin tehlike sınıflaması belirtildi. ÇED raporunda sadece tablo olarak gösterilen ve değerlendirmesi yapılmayan duruma göre Alakır’daki 73 endemik türden 14’ü ‘neredeyse tehdit altında’ anlamına gelen (nt) işareti aldı. 8’i ‘korumaya bağımlı’ (cd) işaretlenirken, 10 bitki türü de ‘asgari endişe düzeyi’nde sınıflandırıldı. Buna karşılık iki tür (vu) ‘vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi altında’ gösterildi.
Bu türler dünya üzerinde sadece Antalya’da bulunan Çalba ve Toros Sığır Kuyruğu olarak kaydedildi. Bununla birlikte bir türün (en) olarak işaretli olduğu ve yakın gelecekte soyunun tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğu belirtildi. Alakır-1 HES’in 73 endemik türden 35’inin bir şekilde tehlike altında bulunduğu havzada yapılması planlanırken, Alakır-2 için hazırlanan ÇED raporunda ise proje sahasındaki canlıların habitatının bozulmasına bağlı olarak stokların bir miktar etkilenebileceğinin kaçınılmaz olduğu ifade edildi.
30 BİN İMZA BAKANLIKTA
Alakır Nehri üzerine kurulması planlanan Alakır-2 HES projesine karşı change.org sitesinde toplanan 30 bin imza ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na teslim edildi. ‘Alakır-2 HES Projesine ÇED Olumsuz Kararı Verilsin’ başlıklı kampanyada toplanan imzalar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü’ne ulaştırıldı ve işleme konuldu.
Emre BAYLAN/ ANTALYA, (DHA)