Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Alakır Vadisinde yapılmış olan 4 adet HES’in üstüne, vadinin en üstündeki su kaynaklarına 2 adet daha HES yapmak isteyen ADO şirketinin hazırladığı ÇED dosyasını kabul ettiğini duyurdu!
Bakanlık tarafından yapılan duyuruyla 10 gün içinde (11 Mart 2014 Salı’ya kadar) son kez halkın görüşü sorulmaktadır.
Alakır 1 HES için;
Alakır 2 HES için;
Bu 10 iş gününün sonunda da Bakanlık 5 iş günü içerisinde, nihai olarak kabul ettiği bu ÇED dosyasına “ÇED OLUMLU yada OLUMSUZ” kararını verecek.
ADO şirketi’nin Bakanlığa sunduğu bu dosyaya “ÇED OLUMLU” raporu alması halinde ise, Alakır Vadisi’nin el değmemiş bu son bölgesine de iş makinalarıyla girerek tahrip etme konusunda önünde mevzuat gereği hiçbir engel kalmamış olacaktır.
Alakır Vadisi, üzerinde yapılan 4 adet HES ile korkunç bir tahribata uğramışken, şimdide vadinin en bakir, biyolojik çeşitliliğin en yoğun olduğu Alakır Nehri’nin kaynağına ADO şirketi tarafından 2 adet daha HES yapılmak istenmektedir.
Bu artık, milyonlarca canlıya ev sahipliği yapan Alakır Vadisi’nin tek yaşam kaynağı olan Alakır Nehri’nin kaynağından sahile kadar kurutularak tamamen yokedilmesi demektir.
Alakır Vadisi’nin tahribata uğramamış bu son bölgesini korumak adına, Bakanlık tarafından istenilen görüşün, bölgede bölgede yaşamları tehdit altındaki tüm canlılar adına “olumsuz” olarak iletilmesine, yollayacağınız bir e-posta dilekçesiyle sizde katkıda bulunabilirsiniz.
Bunun için aşağıdaki örnek dilekçeyi,
“ALAKIR-1 ve ALAKIR-2 HES PROJELERİ ile İLGİLİ 10580 ve 10583 sayılı ÇED FAALİYETİ HALKA DUYURU İLANI UYARINCA, GÖRÜŞ ve ÖNERİM” başlığı ile,
adreslerine postalayabilir,
yada,
linkine tıklayarak kampanya dilekçesini imzalayabilirsiniz.
Lütfen bu postayı paylaşarak Alakır’daki canlıların yaşam mücadelesinde seslerinin duyulmasına yardımcı olalım.
Desteğiniz için Alakır Vadisi’nde yaşam mücadelesi veren tüm canlılar adına teşekkürler.
Alakır Nehri Kardeşliği
Dilekçe;
ALAKIR-1 ve ALAKIR-2 HES PROJELERİ ile İLGİLİ 10580 ve 10583 sayılı ÇED FAALİYETİ HALKA DUYURU İLANI UYARINCA, GÖRÜŞ ve ÖNERİM;
I- Alanın 1. derece doğal sit alanı olduğuna dair:
Öncelikle anılan faaliyetin yapılacağı alan,Antalya 3. İdare Mahkemesi’nin 2010/280 E. ve 10.02.2012 tarihli, 2012/165 K. sayılı İlanı ile, HES yapılacak alanın Alakır Vadisi’nin doğduğu yerden, denize döküldüğü noktaya kadar 1. derece doğal sit alanı olarak ilan edilmesi gerektiğine dair bir karar verilmiştir. Bu karar üzerine, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na, Vadinin 1. Derece Sit Alanı ilan edilmesi yönündeki mahkeme kararını acilen uygulaması için başvuru yapılmıştır. Ancak, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu mahkeme kararını uygulamamış ve bir üst mahkemeye itiraz etmiştir. Dava dosyası, Danıştay 14. Dairesi’nin 2012/7483 E. sayılı dosyasında temyiz incelemesi aşamasındadır.
Öncelikle, ACİLEN SİT ALANI İLAN EDİLMESİ KARARININ UYGULANMASI gerekmektedir.
Şöyle ki, Vadinin 1. derece Sit alanı, Korunması zorunlu önemli doğal havza alanlarından biri olduğuna dair karara esas olan bilirkişi raporunda;
“..Alakır deresi üzerinde balıkların tek üreme bölgesi olan bu alanda herhangi bir faaliyetin yapılmamasının balık nesillerinin korunması açısından önerildiği ve projenin iptalinin değerlendirilmesi gerektiği, Alakır çayı üzerinde birden fazla HES çalışması olduğu, derenin özelliklerini korumak adına bazı yerlerin korunması gerektiği, Alakır 2 HES’in bu amaç için en uygun bölge olduğu, aynı yerde bölge halkının ve turistlerin faydalandığı doğal yapıların (şelale vb.) ve mesire alanlarının olmasının, bu alanın korunması ile elde edilecek faydaları arttırmakta olduğu, bu özellikleri ile kamu yararı olduğu, bu yörenin doğal Sit özelliklerinin araştırılması gerektiği yönünde görüş belirtilmiştir…”
Çed olumlu kararı verilecek bir proje için zorunlu şartlardan biri, proje alanının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından sit alanı ilan edilmesi halinde Kurul tarafından alınacak kararlara uyulması gerekeceğidir.
Sit alanı kararı verilen bir alanda, projeye izin verilmesi durumunda, yargı yollarına başvurulacağı, ÇED olumlu belgesine ve orman tahsisine ilişkin idarî işlemlerin iptâl edileceği, daha önce verilen mahkeme kararlarından da anlaşılmaktadır. Bu nedenle de, SİT ALANI ilanının beklenmeksizin ilan edilmesi veya en azından SİT ALANI KARARI KESİNLEŞİNCEYE KADAR BEKLENİLMESİ ZORUNLUDUR.
2- Bölge halkı da, anılan HES projesinin gerçekleşmesini istememektedir. Projeye izin verilmesi halinde, kültür ve tabiat varlıklarımız önlenemez şekilde zarar görecek, Kumluca gibi tarım ve turizmin önemli merkezlerinden birisinin iklim koşullarını belirleyen Alakır Vadisi’nin kurumasına ve geri dönüşü mümkün olmayan zararlara yol açılacaktır.
3- ÇED Genel Müdürlüğü’nün bağlı olduğu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın en yetkili kişisi olan sayın bakanın yaptığı açıklamada “10 MW’ın altındaki HESlerle dereleri mahvediyoruz. Bundan böyle 10 MW’ın altındaki HESlere izin vermeyeceğiz.” sözlerini hatırlatarak, halihazırda 10 MW’ın altındaki 4 adet HES ile mahvedilmiş olan Alakır Vadisi örneğinde bizzat şahit olarak sayın bakanın bu sözlerini onayladığımızı ve bunun üzerine vadide biyolojik çeşitliliğin en yoğun olduğu en üst kotlarda yapılmak istenilen 2 adet daha 10 MW altındaki HESlere izin verilmemesini talep ediyoruz.
Netice olarak;
1- Açıklanan, anılan mahkeme kararlarında yazılı olan, re’sen gözetilecek sair neden ve gerekçeler ışığında, Antalya ili, Kumluca ilçesi sınırları içinde, anılan faaliyet ile ilgili olarak; ilgili hukuki ve kanuni mevzuat uyarınca Projenin iptal edilmesi ve ÇED Dosyasının Onayı Kararının geri alınmasını,
2- Aksi halde yasal başvuru haklarımızı saklı tuttuğumuzun bilinmesini ve gereğini saygılarımla talep ederim.