Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, Ankara’ya temiz su temin etme özelliğine sahip Bayındır Baraj havzasının rant oluşturmak amacıyla, plan değişikliğiyle yapılaşmaya açıldığını belirtti. Oda, tedbir alınmazsa gelecek günlerde Ankara’da yaşanan susuzluk probleminin çok daha büyük ölçekte ve tehlikeli sonuçlar doğuracağı uyarısında bulundu.
Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, Ankara’nın Türkiye’de birçok şehirde de yaşanan susuzluk ve temiz suya erişim problemi ile karşı karşıya olduğunu belirtti. Bu durumun en önemli sebebinin Türkiye’deki geniş kitlelerin temel insani ihtiyaçlarını görmezden gelen kâr odaklı gelişme politikaları olduğunu ifade eden oda, Ankara’yı 20 yıldır yönetenlerin geçen süre zarfında temiz su problemini hiçbir şekilde birincil gündem maddesi olarak ele almadığını öne sürdü. Oda, açıklamasında, geniş kitleleri ilgilendiren bu soruna çözüm aramak yerine, susuz başkentte yapay kanal projesi, Ankapark, prestij konut projeleri, yol genişletme çalışmaları, kent girişleri gibi sadece rant yaratmak hedefi ile ele alınan projelerin Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin önceliği olduğunu vurguladı.
Oda yönetimi, şunları kaydetti: “Ankara’nın değişik bölgelerinde sadece yüksek gelir grubuna yönelik hazırlanan projeler ile rant yaratmak istenmektedir. Bu noktada Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından hazırlanan “Mamak İlçesi Bayındır Barajı Mavi Göl Kuzeydoğu Planlama Alt Bölgesine ilişkin 1/25000 ve 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği” yaşanan susuzluk (temiz suya erişim) probleminin kuraklık diye adlandırılan meteorolojik bir olay olmadığını, bilinçli ve yanlış bir politikanın sonucu olduğunun en net örneğidir. Geçmişte Ankara’ya su temin eden barajlardan biri olan Bayındır Barajı geçmiş dönemde kirlenme ve kapasite düşüklüğü sebebi ile içme suyu kaynağı olmaktan çıkarılmış ve yukarıda bahsedilen planla birlikte baraj havzasında yapılaşmanın önü açılmıştır.”
Ankara’da temiz suya erişimin ana gündem olduğunu ve hastanelerde kirlilik dolayısıyla yaşanan hastalık vakalarının giderek arttığını hatırlatan oda yönetimi, kapasitesi ne kadar düşük olursa Ankara’ya olsun temiz su temin etme kapasitesine sahip Bayındır Baraj havzasının sadece rant yaratmak amacıyla yapılaşmaya açıldığını dile getirdi. Problemin meteorolojik olaydan kaynaklanmadığını ifade eden yetkililer, problemin asıl ‘suyu prestij konutlarına manzara oluşturacak bir görsel öğe olarak görenlerin’ halka değil sermayedarlara hizmet vermeyi gaye edinmiş düşünce yapısının sonucu olduğunu belirtti.
Ankara’da yer alan dereler, göller ve baraj havzalarının her birinin kent ekolojisinde büyük öneme sahip olan önemli ve hassas doğa parçaları olduğuna işaret eden oda, Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, açıklamasında, “Bu parçaların her biri ve toplamda oluşturdukları ekosistem kentimizin kısa, orta ve uzun vadede temiz su ihtiyacını karşılayacak parçalarıdır. Bu sebepledir ki kentimizdeki baraj havzalarına, ormanlara, derelere ve göllere prestij konut projelerinin görsel peyzajını oluşturan unsurlar olarak değil, tüm kentlilerin üzerinde insani ihtiyaçlarından doğan doğal haklarının olduğu Ankaralıların bugününe ve geleceğinde temel fizyolojik ihtiyaçlarından olan suya erişim ihtiyacını sağlayacak eşsiz doğal alanlar olarak bakılmalıdır.” ifadelerine yer verdi.
Bayındır Barajı havzasına ilişkin imar planı değişikliğine dava açtıklarını hatırlatan Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, “Bundan sonraki süreçte de Ankara kentine ve kentlilerin kamusal çıkarlarına aykırı olacak her kentsel müdahaleye müdahil olacağımızı açıklamakla birlikte; Ankara kentini yöneten siyasi iradeyi acil olarak Ankara kentinin su kaynakları üzerine belirli kesimlerin değil gerçek anlamda kentin bütününe yönelik kamusal çıkarları gözeten, kısa vadeli değil uzun vadeli planlarla, suyu rant yaratma nesnesi olarak değil geniş kesimlerin üzerine erişim hakkının olduğu kamusal bir değer olarak görecek planlama çalışmaları yapmaya davet ediyoruz.” açıklamasını yaptı.
Oda yönetimi, aksi takdirde gelecek günlerde Ankara’da yaşanan susuzluk probleminin çok daha büyük ölçekte ve tehlikeli sonuçlar doğuracağı uyarısında bulundu.
Kaynak: Haber 3