Kıbrıs ve Türkiye arasındaki su krizi sürüyor

Kaynak:Fortune Türkiye, 2 Ekim 2015

Türkiye ile KKTC arasında giden suyun kimin işleteceğine yönelik kriz çıktı. Kriz çözülmeze suyun hukuki olarak KKTC’ye verilmesi tehlikeye girecek.

Kıbrıs’a 1.2 milyar liralık yatırımla deniz altından askılı boru sistemiyle su taşınması projesinde ilk su Anamur’dan Girne kıyılarına ulaştı. Ancak bu kez Türkiye ile KKTC arasında giden suyun kimin işleteceğine yönelik kriz çıktı. Kriz çözülmeze suyun hukuki olarak KKTC’ye verilmesi tehlikeye girecek.

Hürriyet’ten Ömer Bilge’nin haberine göre, Türkiye’nin asrın projeleri arasında yer alan Kıbrıs’a deniz altından askılı boru sistemiyle su taşınması projesinde ilk su Anamur’dan Girne kıyılarına ulaştı. Suyun başkent Lefkoşa’ya ulaşacağı 28 Ekim’de büyük bir tören planlanıyor ancak öncesinde Türkiye ile KKTC arasında ‘yap-işlet-devret’ krizi çıktı. KKTC hükümeti, Türkiye ile imzalanan protokollere uymayarak, suyun işletmesini, mevcut belediyelerin yapmasında ısrar ediyor. Türkiye ise, ekonomik olarak ‘batık’ durumdaki belediyelerin işletme yeterliliği olmadığını belirtiyor. İşletme krizi çözülmezse, suyun hukuki olarak KKTC’ye verilmesi tehlikeye girecek.

TOROS SUYU ADA’YA GELDİ
2011 yılında dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mersin’in Dragos çayı üzerine Alaköprü Barajı’nın temelini atmasıyla başlayan proje 4 yıl içinde tamamlandı. 1.2 milyar liralık projede Anamur’dan denizin 250 metre altından askılı boru sistemiyle 80 kilometrelik mesafe aşıldı ve Toros dağlarının ilk temiz suyu Girne kıyılarına akmaya başladı. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Ağustos ayında son borular döşenirken, “28 Ekim’de su Lefkoşa’ya ulaşacak” müjdesini verdi. KKTC Turizm Bakanı Faiz Sucuoğlu da önceki gün ilk temiz suyun aktığı boru ağzına gelerek, tadına baktı ve Anadolu’dan gelen temiz suyun, kurak Kıbrıs’a yeniden hayat vereceğini söyledi.

TÖRENE ERDOĞAN DA BEKLENİYOR
Yılda 75 milyon metreküp suyun Ada’ya ulaştırılması projesini tamamlayan DSİ, daha sonradan verilen, KKTC içinde dağıtım hatları konusundaki yükümlülüğünü de hızla tamamladı. KKTC’de kurulan pompa istasyonları ve arıtma tesisi deneme çalışmalarına başlarken, suyun toplandığı Geçitköy barajından Lefkoşa’ya boru hatları tamamlandı. Ada içindeki 477 kilometrelik boru döşeme çalışmaları da yüzde 75 oranında bitirildi. 28 Ekim’de Lefkoşa’da yapılacak törene Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılması bekleniyor.

PROTOKOL İHLALİ
KKTC ile Türkiye arasındaki kriz de bu noktada başladı. Türkiye ile KKTC arasında su projesiyle ilgili iki ayrı protokol bulunuyor. İki taraf arasındaki çerçeve anlaşması Türkiye ve KKTC meclislerinde de onaylandı. Protokollere göre, suyun KKTC içindeki işletmesinin, yap-işlet-devret modeli ile konusunda uzman özel bir şirket tarafından yapılması gerekiyor. Lefkoşa’da açılacak ihaleye, Türkiye ve KKTC’den yeterliliğe sahip şirketler katılacak. KKTC’de yeni kurulan hükümet bu hükümleri kabul etmeyerek, işletmeyi mevcut belediyelerin yapmasını istedi. Hatta, KKTC içindeki 28 belediye protokol engelini aşabilmek için BESKİ adlı özel bir şirket kurdu. Kriz, Türkiye ile KKTC arasında geçen hafta yapılan 2016 mali protokol görüşmelerinde de ele alındı. ‘Ekonomik krizdeki belediyelerin, su işletmesi yapamayacağını’ belirten Türkiye tarafı, protokole uyularak ihale açılmasını istedi, KKTC hükümeti ise, kabul etmedi. Kriz 28 Eylül’e kadar çözülemezse, büyük tören ertelenecek ve su KKTC’ye verilemeyecek.

SU FATURASINI KİM TOPLAYACAK
İŞLETME krizin temelinde, KKTC’deki 28 belediyenin su faturasını toplama kavgası yatıyor. Belediyeler, “Suyun işletmesini biz yapalım ve abonelerden faturayı da biz toplayalım” diyor. Türkiye suyu KKTC’ye bedava veriyor. Ancak, bakım, onarım, pompa istasyonları ile arıtma tesisinin işletim giderleri gibi konuların büyük uzmanlık istediğini belirterek, Ankara ve İstanbul’da gibi büyük kentlerde uygulanan yap-işlet-devret modelini şart koşuyor. Suyun işletim maliyetinin karşılanmasında da disiplin istiyor. Türkiye ayrıca, KKTC belediyelerinin işletim konusunda deneyim, imkân ve kabiliyeti bulunmadığına dikkat çekiyor.