Kaynak: T24, 23 Kasım 2015
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, il genelinde aldıkları içme suyu numunelerinin sonuçlarını açıklayarak, “1606 numuneden, 379’u içilemez nitelikte. Suyu direkt dağdan alan hangi ilçemiz varsa yağmur yağdığı süre içerisinde çamurlu su içiyor” dedi. Savaş, Hatay genelindeki içme suyu borularının yaklaşık yüzde 80’ininin de asbestli borulardan oluştuğunu belirtti.
“Kaçak oranı yüzde 70”
DHA’dan Ufuk Aktuğ’un haberine göre; daha önce Hatay’ın merkez ilçe belediye başkanı olan, Hatay’ın Büyükşehir olması ile bu kez tüm ilçelerin de sorumluluğunu üstlenen Lütfü Savaş, il genelinde içme suyu noktasında ciddi sıkıntılar yaşandığını söyledi. Kayıp kaçak oranının yüksek olduğunu da ifade eden Savaş, “Yeraltından çektiğimiz 100 litre suyun ancak 30 litresini evlere veya iş yerlerine ulaştırabiliyoruz. Yani kaçak yüzde 70” dedi.
“Borular kanserojen içeriyor”
Hatay genelindeki içme suyu borularının yaklaşık yüzde 80’ininin de asbestli borulardan oluştuğunu belirten Savaş, “İlçe bazında ortalama 50 yıllık, 60 yıllık kanserojen içeren borular var. Bazen 4 terfiiyle suyu depolara götürüyorsunuz. Elektrik sistemi de eski. Jeneratörler, motopomplar, panolar burada da bizim kaybımız yaklaşık yüzde 30 civarı. Yani enerjiyi siz 100 birim kullanacaksanız 100 litre suyu çekmek için 130 birim kullanıyorsunuz. Burada bir kaybımız var” diye konuştu.
“Patlakların masrafı 3 milyon lira”
Boruların eski olmasından dolayı yüksek basınca karşı dayanıksız olduğunu da kaydeden Lütfü Savaş, suyun basıncını 1 birim artırdıklarında boruların patladığını söyledi. Sadece Dörtyol İlçesi’ndeki bir mahallede 1 haftada 17 patlak çıktığını belirten Savaş, “O patlakların ekonomik değerini sizinle paylaşayım. Sadece Antakya’da bir aylık onarım ve işçilik masrafı, elektrik faturası 2 milyon 900 bin liradır. Siz Antakya’da şebekeyi yenilediğinizde masrafınız 600 bin liraya iniyor” dedi.
“580 deponun 500’ü içilemeyecek durumda”
Belediye Başkanı Savaş, kasım ayında Hatay genelinde içme suyundan numune aldıklarını da söyledi. Savaş, numunelerin tahlil sonuçlarını ilçe ilçe açıklayarak durumun ciddiyetini şu sözlerle anlattı:
“Halk sağlığı laboratuar sonuçları. Bunlar da hep klorlanmış yerden alınmış numuneler. Altınözü’nden 114 numune alınmış, 38’i içilemez nitelikte. Antakya’dan 443 numune alınmış, 39’u içilemez nitelikte. Arsuz’dan 88 numune alınmış, 4’ü içilemez nitelikte. Belen’den 48 numune alınmış, 24’ü içilemez nitelikte, bakın yarısı. Defne’den 102 numune alınmış, 25’i içilemez nitelikte. Dörtyol’dan 44 numune alınmış, 14’ü içilemez nitelikte. Erzin’den 76 numune alınmış, 11’i içilemez nitelikte. İskenderun’dan 132 numune alınmış, 41’i içilemez nitelikte. Kırıkhan’dan 196 numune alınmış, 85’i içilemez nitelikte. Kumlu’dan 41 numune alınmış, 26’sı içilemez nitelikte. Payas’tan 31 numune alınmış, 6’sı içilemez nitelikte. Reyhanlı’dan 63 numune alınmış, 35’i içilemez nitelikte. Diğer ilçelerde de durum aynı. Yani il genelinde 1606 numuneden 379’u içilemez nitelikte. Şimdi ben soruyorum hangi anne bebesine bu suyu içirmek ister? Hanginiz babanıza, annenize içirmek istersiniz? 580 civarında depomuz var, 500’ü içilemeyecek durumda. Erzin’den itibaren gidin direk suyu dağdan alan hangi ilçemiz varsa yağmur yağdığı süre içerisinde çamurlu su içiyor.”
Öte yandan il genelinde daha temiz içme suyu için Hatay Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Müdürlüğü’nün (HATSU), ’50 Yılın İçme suyu Seferberliği’ sloganıyla geçtiğimiz haziran ayında başladığı proje devam ediyor. Hatay’ı kanserojen madde içeren ve asbestli borulardan kurtaracak projenin 2017 yılında tamamlanacağı tüm yerleşim birimlerinin alt yapısı yenilerek temiz içme suyu verilmesi sağlanacak.
Sık sık arızalanan eskimiş olan ve kanserojen madde içeren asbestli boruların yerine içten pozitif ve negatif basınç ve su darbesi, dıştan yer hareketleri nedeniyle oluşan aşırı yüklere karşı koyabilme özelliğine sahip ve 50 yıllık ömür biçilen düktil çeşidi borularla değiştiriliyor.