Kaynak: Simge Özden, Haber Ekspres, 27 Aralık 2016 İzmir’in barajlarının doluluk oranları geçen yıla oranla azalmış durumda. Buna göre Tahtalı Barajı’nın geçen sene doluluk oranı yüzde 66,70 iken Aralık 2016’da yüzde 48,50’ye düştü. Balçova yüzde 10,25 iken yüzde 11,86, Ürkmez yüzde 52,63 iken yüzde 41,25, Güzelhisar yüzde 72,71 iken yüzde 69,15’e geriledi. Ege Çevre Platformu (EGEÇEP) Avukatı Arif Ali Cangı, ‘Dünyanın küresel olarak iklim değişikliği geçirdiği bir gerçek. Dolayısıyla yağışlar düzensiz, diğer yandan yeraltı su rezervlerinin azalması ciddi bir sorun. O nedenle barajlardaki suyun düşük seviyesi bizi şaşırtmamalı. Küresel iklim değişikliğini bir nebze durdurabilmenin yolu, fosil yakıt endüstrisinden ve hayat tarzından vazgeçmekten geçiyor. Bu bile sorunu çözmeye yetmeyecektir. İnsanlık ne pahasına olursa olsun kalkınma anlayışından vazgeçmediği sürece, yapılacak her faaliyetin ekolojiye etkisi hesaba katılmadığı sürece, kısacası insanoğlu kendisini doğanın bir parçası değil de sahibi olarak gördüğü, doğayı da kaynak deposu olarak gördüğü sürece tehlike savuşturulamaz’ dedi.
İzmirli bir süre arsenikli su tüketti
İzmir’in suyunu en çok yüzeysel suların toplandığı Tahtalı Barajı’ndan sağladığını belirten Cangı sözlerine şöyle devam etti: Kalan suyun önemli bir bölümü yeraltından sağlanıyor. Yeraltından sağlanan suda arsenik kirliliği gerçeği var, İzmirli bilmeden uzun süre arsenikli su tüketti. Şimdi kuyulardan çekilen sular milyarlarca dolarlık yatırımla yapılan arıtma tesisi ile tüketilebiliyor. Tahtalı Barajı’nın suyunun şimdilik ağır metal kirliliği yok, olmaması için de çok sıkı korunması gerekiyor. İzmir’in su sıkıntısını giderecek projelerden birisi Çamlı Barajı idi. Yaklaşık 200-300 bin kişinin ihtiyacını karşılaması için Yarımada için can suyu olarak planlanmıştı. Aynı zamanda işletme maliyetinin düşüklüğü bakımından cazibeli olan Çamlı Barajı yapılamıyor. Nedeni Menderes-Efemçukuru Köyü’nde işletilen altın madeni. Çünkü Çamlı Barajına su sağlayacak Kokarpınar Deresi altın madeninin işletme sahasından geçiyor. Altın madeni ve Çamlı Barajı arasında bir tercih yapmak gerekiyordu, AKP hükümetleri tercihini altın madeninden yana kullandı ve o yüzden İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Çamlı Barajını yapmasını engelledi, engellemeye de devam ediyor.
Gördes Barajı’ndan su gelmiyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetimi de bu hukuksuz engele karşı direnemedi, basiretli davranamadı. Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu’nun 115 km’lik boruyla Gördes Barajı’ndan su getirilmesi teklifine boyun eğdi. Şimdi gövdesindeki sızıntı nedeniyle Gördes Barajı’ndan da su gelmiyor. En iyimser tahminle 2018 yılından önce de gelmeyecek. Yağışlar yeterli olmadığı için Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesi düştü ve susuzluk tehlikesi baş gösterdi, daha büyük tehlike ise var olan suyun kirlenmesi. Efemçukuru Altın Madeni kapasite artırımı ÇED olumlu belgesinin iptali davasında bilirkişilerin maden sahasındaki kuru atıktan alınan örneklerin analizi sonucunda, arsenik (As), kadmiyum (Cd), bakır (Cu), kurşun(Pb), mangan(Mn), nikel (Ni), selenyum(Se), kükürt (S), çinko(Zn) elementlerinin dünya kabuk ortalaması (DKO) seviyelerini aştığı tespit edildi. Bu kirlenmenin Tahtalı Barajı’nı etkilemeyeceğinin garantisi yok. Somut çözüm önerim; Efemçukuru Altın Madeni kapatılsın, Çamlı Barajı inşaatına derhal başlansın yönünde olacaktır’ dedi.