Cesedi 21 gün sonra bulundu!

Kaynak: İhlas, 19 Mart 2012
Adana’nın Kozan İlçesi’nde 24 Şubat’ta yapımı süren barajın kapaklarının patlamasının ardından kaybolan 10 işçiden, kepçe operatörü Veli Damaksız’ın cesedi olaydan 21 gün sonra bulundu.

Kozan’da 21 gün önce yapımı süren Köprü Barajı’nın tahliye tünel kapaklarının patlamasının ardından kaybolan 10 işçiden, kepçe operatörü Veli Damaksız’ın cesedi bulundu. Kayıp 5 işçinin cesedinin bulunması için çalışmalar sürdürülüyor. 24 Şubat’ta yaşanan faciada kaybolan ve cesetleri bulunamayan 6 işçinin arama çalışmaları devam ederken Köprü Barajı’nın alt kısmında bulunan Kavşak Bendi Barajı’nda çalışan işçiler, Göksu Nehri’nde bir ceset gördü.

21 GÜN SONRA 5. CESET BULUNDU

İşçiler, nehirde sürüklenen cesedi Yedigöze Barajı yakınlarında tekneyle kıyıya çıkardı. Ambulansla Kozan Devlet Hastanesi’ne götürülen cesedin işçilerden kepçe operatörü Veli Damaksız’a ait olduğu belirlendi.

5 KİŞİLİK AİLESİNE BAKIYORDU

Ailesi Adana’da oturan Veli Damaksız’ın cesedi otopsi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Çalışarak 5 kişilik ailesinin geçimini sağlayan Damaksız’ın annesi Fadime ve babası Hayri gözyaşlarına boğuldu. Acılı anne ve baba, “Çocuk şükür en azından oğlumuzun cenazesi bulundu” dedi.

5 İŞÇİ KAYIP

Halen kayıp olan işçiler Latif Değirmenci, Mehmet Yılmaz, Hasan Bolat, Selahattin Aral ve Necmettin Karayiğit’in cesetlerinin bulunması için çalışmalar sürdürülüyor. Damaksız’dan önce diğer işçiler Eyüp Altıntaş, Cumali Değirmenci, Erkan Yeğen ile Erdal Demirelli’nin cesetleri bulunmuştu. Kozan Cumhuriyet Savcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında ise şantiye sorumlusu Proje Müdürü Erdal Nakas, şantiye şefi Öncü Polat ile iş güvenliği sorumlusu Burak Alpago tutuklanmıştı.

İŞ KAZALARINDA AVRUPA BİRİNCİSİYİZ

Türkiye’nin iş kazalarında Avrupa birincisi, dünya üçüncüsü olduğu belirtildi.

Mimarlar Odası tarafından yapılan açıklamada, 2007 – 2012 yılları arasında Tuzla Tersanelerinde yaşanan kazalarda 500 işçi, Davutpaşa kaçak işyerinde meydana gelen patlama sonucu 23 işçi, Ankara Ostim OSB’de meydana gelen patlama sonucu 20 işçi, Kahramanmaraş Afşin kömür sahasında toprak kayması sonucu 10 işçi, Adana Kozan Baraj inştında baraj kapağının patlaması sonucu 10 işçi ve son olarak, İstanbul Esenyurt AVM inştında çıkan yangında 11 işçinin hayatını kaybettiği hatırlatıldı. Mimarlar Odası, “Kamuoyuna yansıyanlar dışında, son on yılda iş kazaları sonucu hayatını kaybeden işçilerin sayısı 10 binin üzerindedir” dedi.

Mimarlar Odası’na göre Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), “Türkiye de özellikle kent içi inştlarda; gerek çalışanların güvenliği gerekse şantiyelerin çevresinde oluşturduğuı güvensizlik göz ardı edilemeyecek boyutlardadır” açıklamasını yaptı ve kayıt dışı istihdam nedeniyle kayda geçmeyen iş kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısını ise tahmin etmenin çok zor olduğunu belirtti.

Mimarlar Odası insan yaşamına, insan emeğine değer vermeyen bir anlayışın çalışma alanına yansımalarının ibretle izlendiğini belirtirken iş sağlığı ve güvenliği konusundaki duyarsızlığın en fazla inşt sektöründe yaşandığı güvenlikle ilgili harcamaların gereksiz göründüğü iddiasında bulundu.

“İŞ YERLERİNİN DENETİMİ DEVLETİN ASLİ GÖREVLERİNDENDİR”

Tüm dünyada olduğu gibi özellikle emeğe dayalı çalışmanın ve iş gücünün yoğun olduğu Türkiye’de iş sağlığı ve iş güvenliği üzerinde durulması gereken öncelikli konu olduğunu belirten Mimarlar Odası “Ulusal ve uluslararası mevzuatta ‘iş güvenliği ve sağlığı’ ile ilgili düzenlemeler yapılmış olmasına karşın gerekli denetimlerin yapılmaması nedeniyle karşılaşılan iş kazaları, kamu vicdanını son derece rahatsız eden önemli bir toplumsal sorun haline gelmiştir” dedi.

İşyerlerinin denetim ve gözetiminin devletin asli sorumluluğu altında bulunduğunu belirten Mimarlar Odası, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın bu anayasal görevi 2004 yılından beri özel sektöre devretmeye çalıştığını belirtti ve “Açılan davalarda verilen kararları etkisiz kılmak için sürekli yasa ve yönetmelik değişikliği yapılmaktadır. Bugün ülkemizde en önemli eksiklik, kamu hizmetinden olan işyerlerinin denetlenmesiyken; iş güvenliği ve iş sağlığı hizmetini yerine getirmeyen kurumlarıyla ülkemizde ‘sosyal devlet’ten söz edilebilir mi?” sorusunu yöneltti.

Mimarlar Odası, insanın en temel haklarından olan yaşama ve beden sağlığının teminatının devlet olduğunu vurgularken bakanlığın tüm kaza sonuçlarını birkaç kişiye yükleyerek işin içinden çıkamayacağını iddia etti.