Öne çıkanlar

Su Hakkı programında bu hafta İspanya'daki Yeni Su Kültürü hareketi ve İspanya'da su yönetiminin katılımcı hale getirilmesi için verilen mücadeleler ele alındı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yıldönümü olacak 2023 yılı hedeflerini duymayanınız yoktur. Bu tarihe ithafen “milli gururumuzu” kabartacak projeler birbiri ardına ilan ediliyor.

Su Hakkı Kampanyası - 2012 Bülteni

ABD'nin Massachusetts eyaletindeki Concord kentinde küçük boy pet şişede su satışları yasaklandı. 1 Ocak'tan itibaren yürürlüğe giren uygulamayla 1 litreden az şişelenmiş su satılamayacak.

Türkiye’de barajlar ve HES’ler son on yıldan bu yana sıkça gündeme geliyor. DSİ 2023’e kadar ülkenin hidrolik potansiyelini yüzde yüz kullanma hedefinde. Ülkenin her yanında binlerce baraj ve HES yapılıyor veya planlıyor. Su Hakkı programında bu hidrolik pardigmanın insanları, doğayı ve kültür-doğa miraslarını ne yönde etkileyeceğini konuştuk.

Su Hakkı Kampanyası adına Akgün İlhan YOL TV'de yayınlanan Yeşil Gündem programına konuk oldu. Su hakkı kavramından, Türkiye'de suyun özelleştirilmesinin nasıl gerçekleştirildiğine kadar bir dizi başlığın ele aldığı programı haberin devamında izleyebilirsiniz.

Bugün dünyadaki bütün halklar suyunu şirketlere kaptırmamanın mücadelesi içinde. Su Hakkı programında bu hafta dünyadaki su mücadeleleri konusuna Hindistan'ı ele alarak devam ettik.

Fatih Akın'ın son filmi Cennetteki Çöplük, Karadeniz'in kendine özgü yanlarını ve yerel bir çevre mücadelesi deneyimini görmek için izlemeye değer. Filmde sadece bir doğa katliamının hikâyesini değil, çok sayıda naif ve etkileyici insan manzarasını da bulacaksınız.

“Toprakların o çatlak dudaklarına su veriyoruz” diyerek açılan "mühendislik harikası" barajlar Karadeniz'e büyük bir yıkım getiriyor. Bu hafta Su Hakkı programında Karadeniz'de süren mücadelenin önde gelen isimlerinden Yakup Okumuşoğlu ile birlikte Çoruh Havzası'nı ve hükümetin gözardı etmeye çalıştığı barajların çevreye olumsuz etkilerini konutuk.

Görünen o ki Deriner Barajı sadece duvar yüksekliğiyle değil doğa, toplum ve geleceğimiz üzerinde yaratacağı tahribatla da Türkiye’nin gündemine sıkça gelecek. Evet, doğa varlıklarını yok etme pahasına onlardan elde ettiği faydayı maksimize etmeyi kalkınma sayan hakim zihniyet varlığını sürdürdüğü sürece daha çok baraj ve HES nehirleri kelepçeleyip, boğacak. Boğulan sadece nehirler değil toplum ve gelecek nesiller de olacak.