Su Hakkı Kampanyası

Özgür Gündem, 31 Ocak 2014, Türkiye’de yerel seçimlere hazırlanan partiler arasında BDP ve HDP, “ekolojik belediyecilik” anlayışına seçim beyannamelerinde özel başlık ayıran iki parti olarak...

Uzmanlar ekolojik dengenin bozulacağını belirterek, ''Ya kanaldan ya İstanbul'dan vazgeçeceğiz'' dedi.Prof. Dr. Naci Görür, olası İstanbul depreminde Kanal İstanbul’da yaşanacak yıkıma karşı uyardı: "Kanal nerede yapılırsa yapılsın Marmara’ya girdiği yerde en az 10 şiddetinde etkilenecek. Daha fazla olabilir."

Çok boyutlu, uzun erimli ve karmaşık bir mesele olan kuraklıkla mücadele etmek için bireysel değil toplumsal çözümler üretmek gerekiyor. Bunun için bugün su hakkımızı, su varlıklarının insani ve ekolojik amaçlı kullanımını savunmak daha bir önem kazanmış durumda. Bütün insanların ve canlıların yaşam hakkının ayrılmaz parçası olarak yeterli miktarda temiz suya erişmesini sağlamak amacıyla su hakkımızın anayasal güvence altına alınmasını istiyoruz. Su yönetiminde demokratik katılımcılık talep ediyoruz.

Ilısu Barajı altında kalacak olan Hasankeyf için şimdiden hükümet kamu binalarını taşımaya başladı. Raman Dağı eteklerinde oluşturulan yeni kamu yerleşim alanlarına Hükümet Konağı, Belediye, PTT binaları yapılırken, halk bölgeye göçmek istemiyor.

Bu hafta Su Hakkı'na konuk olan Arhavi Sahillerini Koruma Platformu sözcüsü Hasan Sıtkı Özkazanç bölgedeki HES karşıtı mücadeleyi anlatıyor. Arhavi halkı 28 Ocak 2014 tarihinde Kavak HES Projesine ve Arhavi'de yapılması planlanan 14 HES projesine de dur demek için bir araya geldi.

İznik Gölü'nde sular ilk kez yıllar sonra 10 metre geriye çekildi. Çekilen suların altından Ayasofya Kilisesi’nden daha büyük olduğunu söylenen kilisenin kalıntıları açığa çıktı.

Kuzey Ormanları’nda 3. köprü ve bağlantı yollarının yapılması amacıyla kesilen on binlerce ağaç, son günlerde endişe verici boyutlara ulaşan kuraklığı önleme yollarımızın da teker teker kesilmesi anlamına geliyor.

Piyasa paradigması su kıtlığını, su ticaretinin olmamasından kaynaklanan bir kriz olarak görür. Buna göre, su taşınabilirse ve su kıtlı olan bölgelere akatarılabilirse yüksek fiyatlar suyun korunmasına yardımcı olacaktır. Ancak, piyasa varsayımları su çevriminin koyduğu ekolojik sınırlara ve yoksulluğun çizdiği ekonomik sınırlara karşı kördür. Suyun aşırı tüketimi ve su çevriminin tahrip edilmesi piyasaların başka metalarla idaeme edemeyeceği mutlak kıtlıklar yaratır.

Son yılların en kurak dönemini yaşayan Türkiye'de barajlardaki su oranlarındaki azalma nedeniyle vatandaşlar tedirgin oluyor. Türkiye'nin su oranı bakımından dördüncü en büyük barajı olan Çorum'daki Obruk Barajı'nda da su seviyesi gözle görülür şekilde düştü.

CHP Bingöl İl Başkanı Mustafa Kurban, Bingöl'de Murat Nehri üzerinde yapılmakta olan 4 adet hidroelektrik santralinden dolayı devletin 800 milyon lira zarara uğratıldığını ifade etti.