Etiket: su krizi
AKP’nin iklim değişikliği politikası
100 günlük icraat planında açıklanan hükümetin iklim değişikliği politikası yangına körükle gider gibi… Daha fazla fosil yakıt kullanımını sağlayacak her türlü yatırımın önünü açmak ve kamu kaynaklarıyla bunları teşvik etmek üzerine kurulu bir planlama var. Bu yaklaşım iklim değişikliğinin sonuçları karşısında hiçbir tedbir almamaya dayanıyor. Örneğin şehirlerdeki kanalizasyon altyapısı günümüzdeki aşırı yağışları kaldıracak nitelikte değil. Bir şehri sel ya da buna benzer bir afet vurma olasılığı her geçen gün artarken, hükümetin bu afetleri gözeterek altyapıların yenilenmesine ilişkin tek bir icraatı ve hedefi yok.
Hükümetin 100 günlük icraat planı neler getirecek, neler götürecek?
Hükümetin açıkladığı 100 günlük icraat programının Adalet Bakanlığı bölümünde yer alan elektrik, su, doğalgaz aboneliklerinin tahsilâtlarının hızlandırılması için gerekli hazırlıkların yapılması hedefi aklımıza İrlanda ve Detroit’te su faturalarının tahsilâtı için oluşturulan şirketleri getirdi. İnsanların krizle birlikte gelirleri düşüyor, fakat aynı zamanda her şey daha pahalanıyor. Ödeyecek parası olmayanlar, faturalarını ödeyemiyor. Hükümetler ise kamu kaynakları ile bu insanların yaşamlarını iyileştirmek yerine, tahsilâtları hızlandırmak için şirketlere görev veriyor.
Krizin Detroit’e etkisi
2008 ekonomik krizinin etkisiyle ABD’nin Michigan eyaletinde yer alan Detroit şehrinde 2014 yılında ciddi bir su sıkıntısı başladı. Bu yazıda Detroit’teki su krizini ve buna karşı verilen mücadeleyi irdeleyeceğiz.
Krizin faturası
Hükümetin açıkladığı 100 günlük icraat programı aslında kurların yükselmesi öncesinde açıklanmıştı ama krizin geleceği beklentisi herkeste olduğu gibi hükümette de vardı. Hükümetin, paketi bu krize yönelik hazırladığını söylemek yanlış olmaz. Ayrıca hükümet hala paketin arkasında olduğunu söylüyor.
1999’dan 2016’ya ne değişti?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yayınladığı raporda yıllar içinde öncelikli çevre sorunlarının nasıl ilerlediğine ilişkin verilere yer verilmiş. Bu yazıda bu değişimi ele alacağız.
Havza bazında su kirliliği
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yayınladığı raporda yer alan ve aşağıda görebileceğiniz “Havza Bazında Su Kirliliğinin Birinci Öncelikli Sorun Olduğu İllerde Kirlenmenin Başlıca Nedenleri” tablosu...
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Raporu: Türkiye’nin En Büyük Sorunu Su Kirliliği
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2016 verileri üzerinden hazırladığı Türkiye Çevre Sorunları ve Öncelikleri Değerlendirme Raporu’na göre; ülke genelinde, 30 ilde su kirliliği, 26 ilde hava kirliliği, 21 ilde atıklar, 3 ilde gürültü kirliliği, 1 ilde de erozyon öncelikli çevre sorunları olarak ifade edilmiş. Su kirliliğinin 1.,2. ve 3. sırada sorun olan il sayısının toplamı 76. Su kirliliğinin birinci öncelikli sorun olduğu illerin yer aldığı havzalar ise Meriç-Ergene, Marmara, Susurluk, Gediz, Kızılırmak-Yeşilırmak, Doğu Karadeniz, Çoruh ve Van Gölü Havzaları. Özetle 2016 yılı verileriyle Türkiye genelinde birinci öncelikli sorun: Su kirliliği.
Su kirliliği birinci sırada
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı Rapora göre, ülke genelinde, otuz ilde su kirliliği, yirmi altı ilde hava kirliliği, yirmi bir ilde atıklar, üç ilde gürültü kirliliği, bir ilde de erozyon öncelikli çevre sorunları olarak belirtiliyor. Rapor ülke genelinde çarpıcı sonuçlara ulaşıyor.
Bakanlık raporunda ‘güvenilirlik’ problemi
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2002 yılından itibaren her yıl Türkiye Çevre Sorunları ve Öncelikleri Değerlendirme Raporu hazırlıyor. Bu yıl yayınlanan raporun verileri 2016 yılına ait. Ancak rapor maalesef bilimsel verilere değil, sadece anketlerle oluşturulan verilere dayanıyor.
Yüz milyonlar temiz su için yüzlerce yıl bekleyecek
Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, dünya üzerindeki onlarca ülkedeki yüz milyonlarca insan temiz su hakkından mahrum kalmaya devam edecek.