Ilısu Barajı ülkeye önemli katkı sağlayacak

Kaynak: Haberler.com, İbrahim Yakut,1 Aralık 2011
Ilısu Barajı Projesi’nin yapımı ile ilgili imzalanan sözleşmenin iptali talebiyle Diyarbakır 1.İdare Mahkemesi’nde görülen dava kapsamında, tarihi Hasankeyf ilçesinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan bilirkişi raporu, mahkemeye sunuldu.İstanbul Üniversitesi’nden 3 öğretim üyesinin hazırladığı 15 sayfalık bilirkişi raporunda, Ilısu Barajı’nın ülke ekonomisine yılda 300 milyon dolar katkı sağlayacağı belirtildi.

– Ilısu Barajı etki alanında 550 arkeolojik yerleşme bulunuyor-

Raporda, Ilısu Barajı gölü ve etki alanında yaklaşık 550 arkeolojik alan ve yerleşmenin bulunduğu, bunların Paleolotik Çağ’dan (M.Ö 200.000) Osmanlı dönemi sonuna kadar bölgedeki insanlık kültürünün izlerini barındırdığı kaydedildi.

Ilısu Barajı gölü ve hidroelektrik santrali inşası tamamlandığında Hasankeyf Aşağı Kent’in çok büyük bir bölümünün su altında kalacağı ifade edilen raporda,

“DSİ’nin sağladığı finansal destekle kurtarma kazıları devam eden eski yerleşme ve höyüklerin bazıları sular altında kalacak, bazıları ise baraj gölü etki alanı içinde olacaklardır. Bunlar dışında baraj gölü alanı içinde gerçekleştirilen yüzey araştırmaları ile saptanmış ve belgelenmiş arkeolojik alan ve yerleşmeler Ilısu Barajı gölü ve hidroelektrik santrali inşası tamamlandığında su altında kalacaktır” denildi.

– Bilim komisyonu kurulmalı-

Bilirkişi raporunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde yeni bir bilim komisyonu kurulması gerektiği, söz konusu komisyonun, baraj suları altında kalacak anıtlar ve anıtsal yapıların Hasankeyf yeni kültürel park alanına taşınması konusunda yetkili olması istendi.

Komisyonun yapacağı belgeleme, acil önlem kapsamında güçlendirme ve restorasyon ile taşınabilecek anıtlar ve anıt yapılarda oluşabilecek zarar ve hasarların tolere edilebilecek minimum seviyeye indirilebileceği ifade edildi.

– Sular altında kalacak yapılar taşınabilir-

Raporda, gerekli uzmanlarla çalışılması, doğru projeler hazırlanması ile yeterli zaman ve teknolojinin de mevcudiyeti göz önüne alındığında baraj gölü alanında sular altında kalacak anıtlar ve anıt yapıların taşınabilmesinin olanak dahilinde olduğu vurgulandı.

Höyüklerin taşıma işlemine dahil edilemeyeceği kaydedilen raporda, “Bu nedenle, Hasankeyf höyüğünde mimari tabakalaşmayı saptamayı ve taşınabilecek kalıntı ile bulguları açığa çıkarmayı hedefleyen sistematik bilimsel arkeolojik kurtarma kazıları acil bir şekilde gerçekleştirilmelidir” denildi.

– Ilısu Barajı’nın yeri, su kaynaklarının verimi esas alınarak seçilmiş-

Baraj yeri seçiminde, “bütün dünyada olduğu gibi, su kaynaklarının diğer kaynaklarla birlikte en verimli kullanılması için coğrafi açıdan baraj membaında yeterli büyüklükte hazne oluşturulması, akarsu kollarından gelen daha fazla suyun toplanması” hususlarının göz önüne alındığı ifade edilen raporda, şu görüşlere yer verildi:

“Jeolojisi uygun olmayan bir yerde yapılacak barajın altından ve yamaçlarından sızarak aşağıya akacak sular, barajda su tutulmasını zorlaştırabilir. Su tutmayan bir baraj yapmak ülke için çok pahalı bir ders olur. Bunun yanında taşıma gücü açısından baraj yeri jeolojisi uygun olmalıdır. Aksi halde, barajın sağlamlığı tehlikeye girer ve barajın yıkılma riski büyük olur. Diğer önemli bir husus ise baraj yeri seçilirken, nehre katılan su kollarının da suyunu, barajın toplaması istenir. Bütün bu hususlar göz önüne alınarak, Dicle üzerindeki baraj yerleri ve özellikle Ilısu Barajı yeri 11 eksende jeolojik durumlar incelenerek ve su kaynaklarının verimi esas alınarak, seçilmiş olduğu anlaşılmaktadır.”

– Yılda 3.8 milyar kilowatsaat (kWh) enerji üretecek-

Barajın üstün kamu yararı bulunup bulunmadığı hususunun da incelendiği kaydedilen raporda, şöyle denildi:

“Ilısu Barajı yılda ortalama 3.8 milyar kilowatsaat (kWh) enerji üretecektir. Kurulu güç bakımından bu baraj Türkiye’nin dördüncü büyük barajıdır. Türkiye’de her yıl enerji ihtiyacı yüzde 7 artmaktadır. Bu ise ihtiyacın 10 yılda iki katına çıkacağını göstermektedir. Şu anda ülkenin enerji ihtiyacının yüzde 70’i dışarıdan sağlanmaktadır. Bunun için yılda 40 milyar dolardan fazla bedel ödenmektedir. Bu miktar ithalatımızın yüzde 21’ine karşılık gelmektedir. Ilısu Barajı’ndan elde edilecek hidroelektrik enerji tamamı ile yerli kaynaklardan sağlanacak ve tükenmeyen bir enerji kaynağı olacaktır. Ilısu Barajı’nın ekonomiye katkısı yılda ortalama 300 milyon dolardır. Bu durumlar Ilısu Barajı’nın üstün kamu yararını göstermektedir.”

Raporda, ayrıca, barajların gerek inşaat ve gerekse işletme sırasında, su ve kara hayvanlarına zarar vermek gibi çevreye bazı olumsuz etkilerinin olduğu belirtilerek, “Bu zararlı etkilerin hemen hepsi iyi planlama yapılarak azaltılabilir veya önlenebilir” denildi.

– Bölgeye katkı sunar-

Bilirkişi raporunun son bölümünde, barajların yapıldıkları bölgenin çevresine, sosyal, ekonomik ve kültürel alt yapısına büyük katkı sağladığı da vurgulandı.

Amerika’nın Tennessee Vadisi’nde yapılan 50’den fazla barajın bölgenin kalkınmasında önemli itici güç oluşturduğu hatırlatılan raporda, şu ifadelere yer verildi:

“Dünyanın pek çok yerinde yapılan barajlar, bölge halkının gelirini artıran, istihdamı geliştiren, ticareti ve ulaşımı geliştiren projelerdir. Ilısu Barajı da bölgenin ve yöresinin sosyal, ekonomik ve kültürel kalkınmasında önemli katkıları olması beklenmektedir. Ayrıca hidroelektrik santraller, nükleer ve termik santrallere göre çevreye en az zarar veren tesislerdir.”

– Hasankeyf’te keşif yapılmıştı-

Avukat Murat Cano’nun tarihi Hasankeyf ilçesini sular altında bırakacağı gerekçesiyle Ilısu Baraj Projesi’nin yapımı ile ilgili imzalanan sözleşmenin iptal edilmesi talebiyle, İsviçre şirketler grubu ve Başbakanlık aleyhine Diyarbakır İdare Mahkemesine açtığı dava kapsamında bir süre önce ilçede keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmıştı.

Keşif çalışmasına Diyarbakır 1. İdare Mahkemesi Başkanı Mustafa Arık ve mahkeme üyeleri, 3 kişiden oluşan bilirkişi heyeti, Başbakanlık Hukuk Müşaviri Feyza Ergün, davacı avukat Murat Cano, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Su İşleri, Nurol Cengiz Firması, Kamulaştırma İdaresi temsilcileri ve davaya müdahil olan Mimarlar Odası yetkilileri katılmıştı.