Kaynak: Bianet ve haberler.com, 27 Şubat 2012
Gökdere Köprü Barajı’ndaki kazada hala sekiz işçinin cesedine ulaşılamadı. İMO, Enerji Sen ve Bakan Eroğlu, kazanın denetim eksikliğinden kaynaklandığında hem fikir.
Adana’daki Gökdere Köprü Barajı’nda kaza için bölgeye giden heyetten İMO Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır, baraj inşaatı tamamlanmadan gövdede su tutulmaya başlanmasının ve işçilerin de burada çalıştırılmasının ölümlere neden olduğunu söyledi. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da kazanın denetimsizlik sonucu meydana geldiğini belirtti.
Cuma günü (24 Şubat) Adana’nın Kozan ilçesine bağlı Ergenuşağı köyü mevkiindeki Gökdere Köprü Barajı kapağının patlaması sonucu baraj göleti alanında biriken su sele dönüştü.
Sele kapılan 10 işçiden Eyyüp Altıntaş ve Cumali Değirmenci’nin cesedine ulaşıldı. Diğer sekiz işçi için arama devam ediyor.
“Kardeşim çatlak var demişti”
Ölen işçilerden Altıntaş’ın kardeşi Yüksel Altıntaş, cenaze töreninde Adana Valisi Hüseyin Avni Coş’a, baraj inşaatında ihmal olduğunu belirterek sorumluların bulunmasını istedi.
Altıntaş, kardeşinin barajın çatlak olduğunu söylediğini hatta fotoğraflarının da olduğunu belirterek “Bu ortamda işçiler neden çalıştırıldı? Neden önlem almıyorlar?” dedi.
Olayla ilgili soruşturma kapsamında Proje Müdürü Erdal Nakas ile şantiye şefi Öncü Bolat tutuklandı.
Eroğlu: Denetimsizlikten oldu
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da kazanın denetimsizlik sonucu meydana geldiğini belirtti. Eroğlu, baraj inşaatlarının yönetmelik gereği Devlet Su İşleri’nce denetlenemediğini söyleyerek “Özel sektöre ait inşaatların kontrol edilmesi şart” dedi.
“Su yapılarında ciddi denetim gerek”
Mimarlar, Makine ve İnşaat Mühendisleri’nde oluşan bir heyet bölgeye incelemeye gitti. Heyetten bianet’e konuşan İMO Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır, teknik inceleme yapmadan kesin bir şey söylenemeyeceğini belirterek ilk gözlemlerini aktardı.
* Gökdere Köprü Barajı’nın dolu hacminin 93 milyon m3 olduğu, barajın su tutulmaya başlanması sonrası 87 milyon m3 hacme ulaşıldığında derivasyon tünelindeki mekanik kapağın basınca dayanamayarak koptuğu anlaşıldı.
* Ayrıca, tünel kapağın maksimum su basıncına dayanıklı tasarlanmış olması gerekirdi.
* Barajda su tutulmaya başlanınca kapakta sızıntıların önlenmesi için kum torbaları konmuş ancak bu yeterli gelmemiş.
* Mekanik tünel kapağını destekleyen betonarme yapıda da kopma olduğu görülmüştür.
* Olayın yemek saatine rastlamış olması daha fazla can kaybını önlemiştir.
Su yapılarının önemli mühendislik uygulamaları olduğunu belirten Bakır, yerin seçimi, havzanın su debisi, projenin buna uygun üretilmesi, doğru malzeme seçimi ve uygulamanın her aşamasının denetimi yapılması gerektiğini belirtti.
“İki bin HES yapılıyor, denetim mümkün değil”
Enerji-Sen Genel Başkanı Kamil Kartal, Adana’nın Kozan ilçesindeki Gökdere Köprü Barajı Derivasyon Tüneli’nin kapağının patlamasıyla ilgili olarak, çok sayıda HES inşaatının devam ettiğini, bu kadar yoğun bir inşaat sürecinde gerekli denetim mekanizmalarının bir türlü devreye sokulamadığını ifade etti.
Bölgeye gelerek inşaat alanını gezen Kartal, arama çalışmalarının sonuçlanması bekleyen işçi yakınlarıyla görüştü. Kartal, gazetecilere yaptığı açıklamada, denetim mekanizmasının düzgün çalışmasının bu tür kazalarla karşı karşıya kalınmasını önleyebileceğini söyledi.
Kartal, “2 binin üzerinde HES inşaatı devam ediyor. Bu kadar yoğun bir inşaat sürecinde devletin yapması gereken denetim mekanizmaları bir türlü devreye sokulamıyor. Sokulamadığı için bu tür kazalarla karşı karşıya kalıyoruz” dedi. Kartal, şunları kaydetti:
“Bu HES inşaatlarında bundan sonra özel bir denetim mekanizması geliştirilmediği sürece, bir an önce inşaatların tamamlanması doğrultusunda çalışanlar örgütsüz ve güvencesiz çalıştırıldığı sürece, bu sorunun altından kalkmak mümkün değil. Diliyor ve umuyoruz ki; önümüzdeki dönem bu tür kazalar ortaya çıkmadan önlem alınsın. Denetim mekanizmalarının eksikliğinden kaynaklanan iş kazalarının çok fazlalaştığına tanık oluyoruz. Herkes üzerine düşen görevi yapmalı.”
Baraj inşaatında su kayıplarının ve kaçaklarının daha önceden görüldüğü ve bunlara ilişkin önlem alınma noktasında bir çalışma yapıldığını savunan Kartal, “Oysa bu görüldüğü andan itibaren, bu tür barajlarda su tahliyelerinin yapılmasını sağlayan diğer teknik koşullar söz konusu. Bu su tahliyelerinin kademeli bir biçimde yapılmasıyla bu tazyik ortadan kaldırılabilirdi. En azından kazanın boyutu engellenebilirdi” diye konuştu.
Kartal, bu kazadan ders çıkartılması gerektiğini, sendika olarak, burada edindikleri bilgi ve deneyimleri en kısa zamanda yetkililerle paylaşacaklarını belirtti.
Sabancı grubuna bağlı EnerjiSA tarafından 2009’da inşaatına başlanan barajın 2012’de bitmesi planlanıyordu.