Karasu’da HES’e hayır dediler

Kaynak: Adanamedya, 19 Eylül 2012

Kısa adı EDOSK olan Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü üyeleri, 16 Eylül 2012 Pazar günü 140 kişilik bir katılım ile Bogazpınar Köyü Karasu Kanyonu Şelalesine giderek, Karasu’da yapılması planlanan ve bölgedeki ekolojik dengeyi bozacağı düşünülen hidroelektrik santraline (HES)  karşı köy halkı ile birlikte “HES’e HAYIR” dediler.

Tarsus ilçe merkezinin 60 km kuzeyinde, Toros Dağları’nın eteklerinde bulunan Boğazpınar Köyü’nde yer alan Gökharman Irmağı üzerine yapılmak istenen hidroelektrik santraline  karşı yöre halkının tepkili olduğunu ifade eden Kulüp Başkanı Fatih KURT,  bölgede birçok köyü etkileyecek olan HES’in köylülerin yaşam ve geçim alanlarını etkileyeceğini dile getirdi.

Köylülerin geçimlerini tarım ile sağladığını aktaran Fatih Kurt, bir HES daha yapılması halinde bölgede iklimin tamamen değişeceğini, incir, şeftali, hurma gibi sert iklim meyvelerinin ikinci HES ile birlikte bölgede yetişmesinin zorlaşacağının da kaçınılmaz olacağını belirtti.

İlk HES’in yapılmasının ardından ağaçlarının kurumaya başladığı, ürünlerinin artık yetişmez olduğunu, domates, ceviz gibi ürünleri artık alamadıklarını söyleyen köy halkı,  “Sularımızın özgür akmasını istiyoruz” diyerek tepkilerini dile getirdi.

Konuyla ilgili basın açıklaması yapan Yaşar Gökoğlu, “Akarsular ve yeraltı suları, ‘su kullanım hakkı’ sözleşmeleri ile kamulaştırılarak, 49 yıllığına şirketlere devrediliyor, yani satılıyor. Suyu dere yatağından alarak, boruların içine hapsederek ya da kanallarla toplayarak yaptıkları HES  projeleri ile doğal dengeyi altüst ediyor, yöre halkının ve tüm canlıların suyu kullanım hakkını yok sayıyorlar” dedi.

Gökoğlu ayrıca, “Çiftçiler, arı olmazsa meyve ve sebzelerin meyve bağlamayacağını, solucanlar olmazsa toprağın kendini yeniden üretemeyeceğini, dolayısıyla yaşama, üremeye analık edemeyeceğini bilirler. Fareler olmazsa toprağın havasız kalacağını, yılan olmazsa etrafı farelerin basacağını, leylekler olmazsa yılanların daha da çoğalacağının farkındadırlar. Bu gıda zinciri böyle devam eder. İşte yaşamı var eden ve dengede tutan bu sonsuz zincirin halkalarını oluşturan canlılar susuz yaşayamaz. Bu doğal zincirden tek bir canlı türünün bile kopması, tüm halkanın bağlı olduğu yaşamların ve doğal oluşumların yok olur” şeklinde endişelerini aktardı.