Kaynak: Oya Arman, YeşilGazete, 27 Ocak 2014
Kuzey Ormanları’nda ağaçların kesilmesi, iklim değişikliğini önlemede çok önemli olan karbon depolama alanlarının da yok olması anlamına geliyor. İstanbul’un kuzeyindeki ormansızlaşma, bizi iklim değişikliğinin en önemli sonuçlarından biri olan kuraklığa bir adım daha yaklaştırıyor.
Kuzey Ormanları’nda 3. köprü ve bağlantı yollarının yapılması amacıyla kesilen on binlerce ağaç, son günlerde endişe verici boyutlara ulaşan kuraklığı önleme yollarımızın da teker teker kesilmesi anlamına geliyor.
Bugüne kadar Kuzey Ormanları’nda kesilen yaklaşık 1,5 milyon ağacın, türleri ve yaşları göz önüne alınarak yapılan değerlendirmeye göre, kesilen ağaçlarla birlikte yıllık 51 bin ton karbondioksit yutak kapasitesi yok edildi. Bu yutakların kaybedilmesi, iklim değişikliğine yol açan CO2 miktarının artması anlamına geliyor.
Karbon Ayak İzi kitabının çevirmeni ve Türkiye bölümlerinin yazarı Neşet Kutluğ
Karbon Ayak İzi kitabının çevirmeni ve Türkiye bölümlerinin yazarı Neşet Kutluğ
Söz konusu hesaplamada kesilen ağaç sayısı, uydu görüntülerinde kesim yapılan alanlar ve birim alandaki ağaç sayısına bakılarak, örnekleme yöntemiyle belirlendi. Karbon Ayak İzi kitabının çevirmeni ve Türkiye bölümlerinin yazarı Neşet Kutluğ’un, -ABD Enerji Enformasyon Dairesi’nin, Ağaçların Karbon Yutak Kapasitelerini Hesaplama Yöntemi’ne (USDE) göre- ortaya koyduğu, “yıllık 51 bin ton karbonun kesilen ağaçlarla birlikte artık depolanamayacak olması” gerçeği, Kuzey Ormanları’ndaki tahribatın karbon ayak izini ortaya koyuyor.
Kuzey Ormanları’nda planlanan mega projelerin yol açtığı ormansızlaşma yüzünden İstanbul 51 bin tonluk karbon yutağını kaybederken, 3. havaalanı için hazırlanan Çevre Etki Değerlendirme Raporu’nda (ÇED) söz konusu ormansızlaşmanın yanı sıra inşaatın ve eklenecek yeni uçuş rotalarının iklim değişikliğine etkisinden ve gezegenimiz için hayati önem taşıyan karbon yutaklarının yok edilmesinden hiç söz edilmiyor.
Ormansızlaşmanın Karbondioksit Yükü
22 karbonayakiziİklim değişikliğine neden olan insan faaliyetleri arasında ormansızlaşmanın payı yüzde 17. Ancak son araştırmalar, bunun çok daha yüksek boyutlarda olabileceğine dikkat çekiyor. Nature dergisinde yayımlanan araştırmaya göre ağaçlar yaşlandıkça, bünyelerinde depoladıkları CO2 de artıyor. Buna göre, Kuzey Ormanları’ndaki ağaçlar kesilmeseydi, yaşlandıkça daha fazla CO2 depolayacaklardı.
Ayrıca kesilen ağaçların yakacak olarak kullanılması durumunda, bünyelerindeki karbonu salmaları da karbon ayak izini artırıyor. Buna göre, gerçekleşen ağaç kesimlerinin karbon ayak izi, hesaplanabilenden çok daha yüksek olabilir. Neşet Kutluğ, “Hesaplayabildiğimiz miktar, kesilen her bir ağaçla bir CO2 yutağının yok olması, dolayısıyla daha fazla CO2’nin atmosfere salınması anlamına geliyor. Buna ek olarak kesilen ağaçların yakılması da ormansızlaşmanın yol açtığı karbon ayak izini artırır,” diyor.
Neşet Kutluğ’un gene USDE datası kullanarak yaptığı hesaplamaya göre, Kuzey Ormanları’nda kesilen ağaçların yaklaşık 606 bin ton CO2 stokladığı söylenebilir. Ancak bu ağaçların hepsi yakacak olarak kullanılmayabilir. Orman Genel Müdürlüğü’nün 2012 istatistiklerine göre, Türkiye’de üretilen ağaç ürünlerinin kaçak kesilenler sayılmazsa yüzde 25, sayılırsa yüzde 35′i yakacak olarak kullanılıyor. Bu durumda Kuzey Ormanları’nda kesilen ağaçların ortalama yüzde 30’u -mevcut talebe ek olarak- yakılırsa, bu da 182 bin ton CO2 salımına yol açar.
İklim değişikliklerinin, tanık olduğumuz sonuçlarından biri olan kuraklığa da davetiye çıkaran Kuzey Ormanları’ndaki ağaç kıyımı, aynı zamanda İstanbul’un ciğerlerinin kesilmesi anlamına geliyor, su varlıklarını tehdit ediyor, binlerce yaban hayvanının barınma ve beslenme hakkını elinden alıyor.