Kalifornia’daki kuraklığın yeni günah keçisi: göçmenler

scapegoatNüfus İstikrarı için Kalifornialılar adlı bir grup yaşanan kuraklığın sebebinin çok basit bir matematik hesabı olduğunu iddia ediyor. Ülkede 25 yıl öncesine göre nüfusun 10 milyon artmış olmasına işaret ediyorlar.

Bazılarına göre, Kalifornia’nın bitmek bilmeyen kuraklığının sorumlusu fındık üreticileri. Bazıları ise Beverly Hills sakinlerinin üzerine gidiyor. Komşuları ağır ceza tehditleri altında fıskiyelerini kapatmak zorunda kalırken malikânelerini yeşil tutmayı sürdüren ünlüler eleştiri yağmuruna tutuluyor.

Şimdi de son zamanlarda en çok konuşulan günah keçisi göçmenler oldu.

Nüfus İstikrarı için Kalifornialılar adlı grup, bunun basit bir matematik hesabı olduğunu iddia ediyor. Eyalette şu an yaklaşık olarak 40 milyon kişi yaşıyor, 25 yıl öncesine göre nüfusa 10 milyon kişi daha eklendi ve nüfusa yeni eklenenlerin çoğu diğer ülkelerden geliyor. Dolayısıyla, onlara göre, kuraklığın nedeni göçmenler.

“Kalifornia’nın kuraklığı sağduyulu göçmen politikaları ve sınırlı nüfus artışı ile önlenebilirdi,” yazıyor grubun en son yayınlanan Facebook gönderilerinden birinde.

Bir başkası ise daha da ileri giderek şöyle diyor: “Kuraklık hiçbir zaman sadece suyla ilgili bir mesele olmadı.”

Hiçbir politika yapıcı ya da çevre bilimcisi bu yönde bir argümanı pek ciddiye almıyor-Los Angeles Times’a bir iklim bilimci açıkça şöyle konuştu: “bu argüman gerçeklerle uyuşmuyor”-fakat bununla birlikte bu tür argümanlar tüm gelir seviyelerinden ve politik düşüncelerden Kalifornialılar arasında ciddi bir kaygı yaratıyor çünkü yağışlar tekrar başlamazsa bu insanların yaşamları ciddi bir tehdit altında olacak.

Çevreci aktivistlerin Nestle gibi ambalajlı su ticareti yapan büyük şirketleri kuraklıktan ötürü suçlama eğiliminde olması gibi, su varlıkları için çiftçilerle rekabet halinde olan şehirler tarım sektörünü suçlama eğiliminde, göçmen karşıtları ise kuraklığı kendi çıkarları için kullanmaktan son derece memnun.

Geçen yıl Nüfus İstikrarı için Kalifornialılar Grubu Dünya Günü’nde (22 Nisan) televizyonda bir reklam yayımladılar. Bu reklamda bir çocuk su kıtlığından ve aşırı kalabalıktan şikâyet eder bir vaziyette gösteriliyor. Reklam şöyle son buluyor: “Hadi gelin göçü durduralım ve Kalifornia’nın yarınlarını kurtaralım.”

Göçmen karşıtı politikacılar ve savunuculuk grupları komşu eyaletlerde olduğundan, mesela Arizona’dakinden, çok daha güçlü bir şekilde faaliyet gösteriyorlar çünkü burada nüfus çok daha çeşitli; Latin kökenli ve diğer beyaz olmayan nüfus grupları sosyal ve politik merdivenleri tırmanıyor. Bununla birlikte,  göçmen emeğinin olmaması durumunda eyaletin ekinlerinin toplanamayacağı, çocuklarının bakıcısız kalacağı ve şu iyi sulanmış Beverly Hills çimenleriyle ilgilenecek kimsenin olmayacağı yaygın bir şekilde toplum tarafından kabul ediliyor.

Kuraklıkla nasıl başa çıkılacağı konusunda politika yapıcılar ve analizciler her zaman aynı fikirde olamıyor. Onların tartışmaları daha çok yeraltı suyu, tarım topraklarının bölüştürülmesi ve kent çöplüğünü kesme konularına yoğunlaşıyor. Nüfusun boyutu bu tartışmalarda çok nadir olarak yer alan bir konu.

Nestle ve diğer şişe suyu üreticilerine karşı protestocular eyleme geçtiğinde, üreticiler kendi endüstrilerinin genel su kullanımının çok küçük bir bölümünü oluşturduğuna işaret ediyor. Badem üreticileri tek bir bademin üretilmesi için bir galon suyun gerekli olduğu şeklindeki rahatsız edici gerçekle mücadele ederken bir onsluk etin 106 galon suya ihtiyaç duyduğuna işaret ediyorlar.

Medyanın ise kendi sektörüne ait özel dürtülerden muaf olduğu söylenemez. Tahrip edici yağmurların Texas ve Oklahoma’yı vurmasının ardından Los Angeles Times manşetine şunları yazdı: “seller kuraklıktan kavrulan California’nın rahat bir nefes alması için ümitleri artırıyor. Bu manşetin öfkeli bir Teksaslıdaki yansıması ise şöyle: “Birçok insan hayatını kaybetmişken biz bademlerimizi yetiştirmeye devam edebiliriz demek insanlığa sığar mı?”

Kaynak: The Guardian