Uludağ’ın kaynak suları, Nilüfer çayı, yeşilliği, termal suları, verimli tarım arazileri ile bilinen Bursa son birkaç on yıldır büyük bir değişim yaşıyor. Şehir artık bir tarım değil sanayi şehri haline gelmiş durumda. Yeşil Bursa’nın yerini beton Bursa aldı. Verimli tarım arazileri yerleşim yerlerine ve sanayi bölgelerine dönmüş durumda. Kent ve sanayi atıkları nehirlere deşarj ediliyor. Eskiden balık avlanan Nilüfer çayında neredeyse canlı kalmamıştı ve suyu oldukça azalmıştı. Yıllardır çayın ıslah edilmesi için uğraşılıyor.
Eskiden her mahallesinde çeşmelerin olduğu ve musluk sularından kaliteli, içilebilir suyun aktığı Bursa’ya önce su şirketleri girdi. 1980 sonrası suyun ticarileştirilmesi sürecinde başlayan uygulamalar sonucu artık Bursa’da sokak çeşmeleri bulmak mümkün değil ve musluklardan akan su eskisi kadar temiz değil. Bugün kentteki işletme sayısı 6’sı doğal mineralli, 19’u doğal kaynak, biri içme suyu üreten firma olmak üzere toplam 26’ya ulaşmış durumda. Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi her ne kadar “Su Şehri Bursa” sloganını kullanıyor ve bu isimle bir de dergi çıkarıyor olsa da Bursa’nın zaten azalan, ticarileştirilen ve kirlenen su varlıkları son aylarda daha da büyük bir tehlike altında.
Bundan birkaç ay önce AKP’li Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Nilüfer ilçesinin Kayapa bölgesine katı atık toplama ve yakma tesisi yapacağını duyurması tepkiye yol açtı. Kayapa sulama amaçlı Büyükorhan barajının yakınında ormanlık bir alan. Yerleşimin az olduğu Kayapa halkı çöp toplama ve yakma tesisine itiraz ediyor.
Kayapa köyünün kadınları tesise tepki göstererek “Kayapa’ya yılan bile sokmayacağız” demişti. Katı Atık Geri Kazanım ve Bertaraf Tesisi’ne karşı, çeşitli sivil toplum kuruluşları, siyasi parti ve sendika temsilcileri ile çevre aktivistleri “Nilüfer Dayanışma” adında bir platform kurdular. CHP’li Nilüfer Belediyesi’nin de destek verdiği Nilüfer Dayanışma Platformu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde “Aklı Olan Delirir” sloganıyla “Kayapa Çöplük Şenliği” düzenledi. İlginç bir eylem yapan Platform Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda toplanarak ellerinde ‘Yeşil alan istemiyoruz’, ‘Her yere çöplük istiyoruz’, ‘Kahrolsun parklar, yeşil alanlar’ yazılı dövizler ve kafalarında hunilerle sloganlar attı.
Yapılması planlanan tesisin Avrupa’da kullanılmadığını belirten CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın da, “Tesis için bu yerin seçilmesi çok manidar. Çünkü burası Bursa’nın gözbebeği olan bir bölge. Bunu da kanaatimce bu şekilde engellemek istediler. Bizler birlik ve beraberlik içinde bu direnişe devam ettikçe, bunu yapamayacaklar. Daha önce Başköy’de, Kozağacı’nda ve DOSAB’ta nasıl birlikte mücadele edip kazandıysak, Kayapa’da da bu şekilde mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.
Aktivistler katı atık tesisinin yer altı sularını ve sulama amaçlı kullanılan barajı da kirleteceğini söylüyor. Nilüfer Kent Konseyi Nilüfer ilçesindeki 6 mahallede 672 dilekçe toplayarak planın iptal edilmesi için Büyükşehir Belediyesi’ne başvuruda bulundu. Buna karşılık merkez Osmangazi mahallesinin 11 muhtarı ise tesise destek verdiklerini açıkladılar. Muhtarlar mevcut çöplüğün 11 mahalle ve 400 bin nüfusun ortasında kaldığını bu nedenle yerleşime uzak bir yere yapılmasının iyi olduğunu iddia ediyor. Muhalifler ise Kayapa bölgesinin yeşil alan olması, sulama alanlarına yakınlığı ve o bölgeye Büyükşehir’in 300 bin kişilik bir kent yapma planı bulunduğunu söyleyerek karşı çıkıyor.
Geçtiğimiz hafta ise Cengiz Holding bünyesinde bulunan Eti Bakır A.Ş, Bursa Uludağ’da, kentin su ihtiyacını karşılayan Nilüfer Barajı’nın hemen üzerinde yer alan Ketenli Yaylası’nda ‘volfram’ madeni aramak ve çıkartmak için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan ruhsat aldı. Maden firmasının Ketenli Yaylası’yla ilgili tahsis talebine, Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi (BUSKİ) ile DSİ, kentin içme suyu ihtiyacını karşılayan rezervlerin bulunduğu havzada yapılmak istenen madencilik girişimine ‘olumsuz’ görüş bildirdi. Konunun gündeme gelmesiyle birlikte bölgedeki sivil toplum örgütleri de hazırladıkları raporla madencilik girişiminin olumsuz etkilerini kamuoyu ile paylaştılar.
Yeşili ve su varlıklarının bolluğu ile meşhur olan Bursa sanayileşme, kalkınma, kentleşme politikaları sonucu yeşilliğini de sularını da kaybediyor. Bursalı köylüler, aktivistler, çeşitli oluşumlar çevre ve sosyal etkileri hesaba katmayan projelere karşı direnişini sürdürüyor.
Kaynak: Açık gazete, Line TV, Bursa’da Bugün