Kaynak: Milliyet, 28 Kasım 2016
Çanakkale’nin içme ve kullanma suyunu karşılayan Atikhisar Barajı’nda kuraklık nedeniyle doluluk oranı yüzde 28’e kadar düşünce, baraj yatağındaki taşlara tutunan milyonlarca midye gün ışığına çıktı. 54 milyon metreküp hacme sahip olan ancak su miktarı kasım ayı itibarıyla 15 milyon metreküpe kadar gerileyen baraj yatağı, midye tarlasını andırırken, toprak zemindeki çatlaklar kuraklığın boyutlarını gösteriyor.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, sulama ve taşkın koruma amacıyla 1971 yılında yapımına başlanan Atikhisar Barajı 1975’te tamamlandı. 54 milyon metreküp hacme sahip barajdaki su miktarı, mayıs 2010’da 48 milyon, temmuz 2011’de 42 milyon ve kasım 2012’de 31 milyon metreküp olarak ölçüldü. Nisan 2015’te yüzde 92 doluluk oranını yakalayan, şubat 2010’da ise tam doluluğa ulaşan Atikhisar Barajı’ndaki su miktarı, kasım ayı itibarıyla 15 milyon metreküpe kadar geriledi.
Yılbaşından itibaren az yağış alan bölge, yaz mevsimini de kurak geçirdi. Meteoroloji verilerini göre, mayıs ayında metrekareye 26,8, haziranda 39,9, eylülde 1,8 ve ekimde de 8,6 kilogram yağışın düştüğü Çanakkale, temmuz ve ağustos aylarında ise hiç yağış almadı. Geçen yıl ekim ayında metrekareye 110, kasımda ise 48 kilogram yağış düşmüştü.
Suların çekilmesinin ardından, baraj yatağındaki taşlara tutunan milyonlarca tatlı su midyesi gün ışığına çıktı. Midye tarlasını andıran baraj yatağı ve toprak zemindeki çatlaklar kuraklığın izlerini taşıyor.
İstilacı “Zebra” türü midyeler
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültes Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezginer Tuncer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “zebra midye” olarak bilinen “Dreissen Polymorpha Pallas”ın, son derece hızlı üremesi ve bulunduğu çevredeki planktonlarla beslenmesi nedeniyle “istilacı canlılar” olarak tanımlandığını belirtti. Tuncer, bunların iç sularda, nehirlerin denizle birleştiği yerlerde, su yollarında, göllerde, kentsel alanlarda bulunduğunu, yerli olmadığını, farklı yol ve yöntemlerle Türkiye’ye geldiğini bildirdi.
Zebra midyelerinin, Çanakkale’nin içme ve kullanma suyunu karşılayan Atikhisar Barajı’nın çıkışındaki kollara dahi yayıldığını anlatan Tuncer, şunları kaydetti: “Son derece zararlı olan, yararı bulunmayan bir türdür. İnanılmaz hızlı yayılım gösterirler. Şu anda biz bu türleri barajın savaklarındaki ve savak yakınlarındaki derelerde de bulduk. Bunlar larva ile çoğalan canlılar. Ekonomik değerleri yok. Bulundukları yerde de tüketicileri olmadığı için çok hızlı şekilde yayılım gösteriyorlar. Kuraklık nedeniyle ekolojik bir felakete doğru gidiyoruz. Susuzluk çok fazla. Yağmurun yağmaması nedeniyle büyük tehlike altındayız. Çiftçiler, üreticiler yağmuru bekliyorlar.”
“Su dibe inince midyeler bile ortaya çıktı”
Baraj yakınındaki Kayadere köyünün muhtarı Mustafa Erol da bu yıl yağış olmaması nedeniyle barajdaki su seviyesinin çok azaldığını söyledi. Erol, geçmiş yıllarda da kuraklık olduğunu ve barajdaki suyun azaldığını hatırlatarak, “Bizim köyümüz barajın hemen çevresinde bulunan köylerden birisi. Ben küçükken bir kez daha böyle azalma olmuştu ama bu kadar inmediğini tahmin ediyorum. Yakın dönemde barajda su seviyesi çok yüksekti. Kuraklık nedeniyle barajdaki su miktarı azaldı. Sanıyorum bunda bilinçsiz sulama da etkili oldu. Bu yıl yağış da olmayınca seviye iyice azaldı. Su dibe inince de midyeler bile ortaya çıktı.” diye konuştu.
“Bu kadar midyeyi bir arada hiç görmedim”
Barajda tatlı su balığı avcılığı yapan Murat Köse, yaklaşık 15 yıldır aynı bölgede bu işle sportif amaçlı uğraştığını söyledi. Köse, suyun ilk kez bu kadar azaldığını ve gün ışığına çıkan midyeleri ilk kez gördüğünü belirterek, şunları kaydetti: “Hemen hemen çocuk yaşlardan itibaren bölgeye gelirim. Burada büyük sazan balıkları var. Sportif amaçla avcılık yapıyorum. Su ilk kez bu kadar azaldı. Daha önce bu kadar aşağıya kadar inemezdik, meğer su ne kadar yüksekmiş. Tabii su iyice azalınca da midyeler toprak üzerinde kaldı. Taşların ve su içinde kalan ağaçların üzerine tutunmuşlar. Ben bu kadar midyeyi bir arada hiç görmedim. Barajda balık olduğunu biliyordum ama midye olduğunu ilk kez sular azalınca gördüm.”
Çevre sakinlerinden Abdullah Mert İlhan da yaşanan kuraklığın Atikhisar bölgesinde çok net şekilde görüldüğünü söyledi. Buradaki suyun inanılmaz şekilde azaldığını görmenin kendilerini üzdüğünü dile getiren İlhan, gün yüzüne çıkan midyelerin farklı bir görüntü oluşturduğunu ifade etti.