30 Temmuz 2014, Evrensel,
Evrim Kepenek, DİHA
İstanbul Su ve Kanalizasyon İşleri (İSKİ) Genel Müdürlüğü’nün açıkladığı su tüketim miktarları ve İstanbul’un suyunun sağlandığı barajlardaki doluluk oranı, İstanbulluların bu yaz susuz geçireceğini gündeme getirmişti. İSKİ’nin verilerine göre, İstanbul barajlarında doluluk oranı yüzde 21,68. Daha açık bir ifadeyle bütün İstanbul barajlarındaki mevcut su miktarı 188 milyon metreküp.
İstanbul’un su sorununa yönelik tüketimi azaltın yönündeki Tweet’lerle çözüm bulmaya çalışan İSKİ’nin bu çözümü, Su Hakkı Kampanyası’ndan Akgün İlhan ve Nuran Yüce’ye göre hiç de gerçeği yansıtmıyor. İlhan, su sorunu olmadığını, İstanbul’daki suyun Hamidiye Su Şirketi tarafından 42 ülkeye satıldığına dikkat çekerek, “İstanbul’a Melen’den ve Sakarya’dan kalitesi düşük, yeterli teknolojik arıtmadan geçirilmeden getirilecek su vermeye çalışanlar, Belgrad ormanından çıkarttıkları kaliteli suyu İngiltere, Almanya, Japonya gibi ülkelere satıyor” diye tepki gösterdi.
‘SANILDIĞINDAN DAHA AZ SU VAR’
Her ne kadar son bir ayda su kesintileri mega kentin pek çok semtinde rutin bir hâl alsa da İstanbul’a adım adım yaklaşan su sorunu, aslında kendisini uzun yıllardır hissettiriyor. Kentin su ihtiyacını karşılayan on barajın doluluk oranı ortalama olarak yüzde 20,92’ye kadar inmiş durumda. Geçen senenin Temmuz ayına bakıldığında bu oranın yüzde 74,87 olduğu görülüyor. İlhan, geçen yılda kuraklık olduğunu hatırlatarak, “Barajlarda bunun üç katından fazla su mevcuttu. İşin kötüsü, mevcut yüzde 20’lik suyun hepsinin kullanılması mümkün değil. Yani düz bir matematiksel hesapla, ‘Yağış olmazsa İstanbul’un iki aylık suyu kaldı’ diyenler epey iyimser bir tablo çiziyor. Aslında kullanabileceğimiz su, sanıldığından daha az bir süre bize yetebilecek” diye uyardı.
‘MARMARA’NIN TÜM SUYU İSTANBUL’A AKITILIYOR, YİNE DE YETMİYOR’
İstanbul’un susuzluk sorununu çözmek için İSKİ, Sakarya’dan ve Melen Çayı’ndan su getirerek İSKİ tesislerinde arıtarak yurttaşlara ulaştırıyor. Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi (ÇMÖ) de yaptığı açıklamada, teknik yapısı yetersiz olan İSKİ’nin bu suyun arıtılmasında yetersiz kaldığına dikkat çekiyor. İlhan da tıpkı ÇMÖ gibi bu ve İSKİ’nin tüketimi azaltın yönündeki çözümlerinin gerçekçi olmadığını düşünüyor. “Karşımızda sürekli büyüyen su talebiyle sadece kendisinin değil, civar kentlerin de su varlıklarını kurutan bir şehir var. Karşımızda derinleşen iklim değişikliğinden ve kuraklıktan gittikçe daha şiddetli ve sık bir biçimde etkilenen bir coğrafya var” diyen İlhan, İstanbul’a taşınan günlük 800 bin metreküp suyun içine Sakarya’nın suyu da dahil edildiğini söyledi. Yaşanan kuraklığın lokal ve çözümlerin sürdürülebilir olmadığını belirten İlhan, “Bu nedenle İstanbul’un sularını satıp para kazanmayı bırakın. Belgrad Ormanları’ndaki İstanbul’un suyunu İstanbul’a bırakın” dedi.
‘HAMİDİYE SU A.Ş, 6 KITADAN 42 ÜLKEYE SU SATIYOR’
İstanbullular susuzluk sorunu ile yüz yüze kalmışken, İstanbul’a su sağlamak ve susuzluk sorununu çözmekle sorumlu kamu kurumu İBB’nin kendi web sayfasından da duyurduğu gibi, İstanbul’un suyunu ambalajlayıp dünyanın 6 kıtasından 42 ülkeye satması da dikkat çekici.
Bu ülkeler arasında ABD, Japonya, İrlanda ve Hollanda gibi susuzluk sorunu olmayanlar çoğunlukta. İlhan, İstanbulluların suyunun Hamidiye Su A.Ş tarafından satılmasına tepki gösteren İlhan, “Belgrad Ormanları’nın 500 ila 3 bin metre derinliklerinden kendiliğinden çıkan kaynak suyunu tüm dünyaya pazarlayan Hamidiye Su A.Ş’ye şunu hatırlatmak gerek. Bu su tüm İstanbullularındır. Tabii Türkiye’de sadece Hamidiye Su A.Ş. değil, yüzlerce su şirketi var” diye konuştu.
‘İBB, ANAYASAYI İHLAL EDİYOR’
Su Hakkı Kampanyası’ndan Nuran Yüce de su sorunun küresel ısınma ile birlikte geliştiğine dikkat çekerek, yerel yönetimlerin su politikası olmadığını söyledi. Anayasa’da su hakkının bir insan hakkı olarak tanımlandığına vurgu yapan Yüce’ye göre Hamidiye Su A.Ş, İstanbulluların suyunu farklı ülkelere satarak, yurttaşların suya ulaşımını engelleyerek su hakkını gasp ediyor. Bu nedenle de İBB’nin anayasayı ihlal ettiğini belirten Yüce, son olarak şunları söyledi: Türkiye’de su pazarı hacmi yaklaşık 10,5 milyar litreye ulaşıyor. Hatta Türkiye, ambalajlı su sektöründe son 10 yılda Çin ve Endonezya’dan sonra dünyada en hızlı büyüyen 3. ülke konumunda. Türkiye, ABD, Çin, Brezilya, Almanya, Meksika gibi ülkelerin ardından dünyanın ambalajlı su üreten 8. ülkesi konumunda. Kamuya hizmet etmesi beklenen bir kurum, ticari prensiplere göre çalışıyor ve vatandaşın su hakkını hiçe sayıyor. (DİHA)