Kaynak: Hasankeyf Girişimi, 8 Şubat 2016
Geçen hafta TBMM’de Hasankeyf ilçesi sakinlerinin evlerini boşaltmalarına ve “Yeni Hasankeyf”in yerleşkesinin sınırlarını belirleyen ve tanımlayan bir yasa onaylandı. Ardından kamuoyunda konu ile ilgili bir çok haber çıktı. Bu yasa ile dört yıldır Yeni Hasankeyf’te yapılan alt yapı ve kamu kurumu binalarının bugüne kadar keyfi ve yasadışı olduğunu ifade etmektedir. Çünkü yasa ile ilk defa yeni bir yerleşim yerinin yapılmasına dair kanun çıkarılmaktadır.
Mayıs 2015 tarihinde Hasankeyf’te oturanların hak sahipliği ile ilgili bir genelge yayınlanmıştı. Hasankeyf Yaşatma Girişimi’nin önayak olduğu ve iki Hasankeyf’linin açtığı dava sonucu genelgenin iptal edildiği ve sonrasında hükümetin bu yasayı çıkardığı anlaşılmaktadır. Yani hukuki açıdan hukuksuz olan Yeni Hasankeyf için kanun çıkmadan genelgenin çıkarılmış olmasıdır. AKP bir genelge ile tam bir hukuksuzluk içinde bir ilçenin taşınmasını gerçekleştirmek istemiştir.
Yeni yasa ile halkın haklarının ihlali sürmekte, örneğin daha önce bahsı olmayan Yeni Hasankeyf’te konutların öngörüldüğü arsanın da Hasankeyf’liler tarafından satın alınması da DSİ tarafından istenmektedir. Hasankeyf’liler bu tutuma karşı, DSİ tarafından Kasım 2015 ayında talep edilmesine rağmen Yeni Hasankeyf’te nasıl bir daire veya müstakil ev istediklerini bugüne kadar bildirmediler. Bir protesto tutumunun da sonucu olarak bildirmek de istemiyorlar. Şu an Hasankeyf’liler gelecekleri konusunda bir çok belirsizlik yaşamaktadırlar.
Haziran 2015’de işcilerin greve girmesiyle inşaatı fiilen büyük oranda durdurulan Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin inşaatına Kasım 2015’de düşük seviyede ancak başlanabilmiştir. Dargeçit ilçesine yakın bulunan inşaat alanında Ilısu konsorsiyumu grevdeki bazı işciler ve dışardan getirdiği başka işcilerle bunu sağlayabilmiştir. Fakat barajın ve özellikle HES’in ne zaman bitirileceğine dair bir açıklama yok.
Tüm bu gelişmelere bakarak son aylarda bölgemizde artan çatışma ve baskı ortamında, hükümetin bunu fırsat bilerek Ilısu baraj Projesini hızlandırarak Hasankeyf ve Dicle Vadisi’nin önemli bir kısmını boşaltmak istemektedir. Tüm ülkede artan baskı ve korku ortamınının Ilısu Baraj Projesine karşı tepkileri azaltacağından hareket ettiği anlaşılmaktadır. Bununla ilgili olarak bir ay önce DSİ bölge müdürlüğünden Hasankeyf Belediyesi ve Kaymakamlığına gönderilmiş olan yazıda evlerin bir an önce boşaltılarak terk edilmesi istenmiş ve halk zorunlu göçe tabi tutulmuştur.
Tamamlanması durumunda sosyal, kültürel ve ekolojik açıdan büyük tahribat yaratacak ve başından beri sorunlu ve sakat olan Ilısu Projesine karşı her zamankinden daha fazla duracağımızı bir daha belirtmek isteriz. Bu çerçevede Hasankeyf ile ilgili mecliste kabul edilen bu yasayı muhalefet partileri nezdinde anayasa mahkemesine götürmek ve bölgesel düzeyde Ilısu baraj projesinin yapılıp yapılmaması konusunda bir referandum girişiminde bulunacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.
Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi