Haberler

Haberler

Türkiye’de su hızla özelleştiriliyor

DİSKİ Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen, dünya ve Türkiye’deki su kaynakları, su politikaları, su ve gıda arasındaki ilişki, sorunlar ve çözüm önerilerinin ele alındığı iki günlük “Su ve Gıda Güvenliği Sempozyumu”nun, "Su Politikaları" başlıklı panelinde konuşan Özerk Barselona Üniversitesi’nden Dr. Akgün İlhan, “Türkiye’de su sorunu yönetim, ekoloji ve adalet kavramları ile doğrudan ilişkili bir mesele olup özelleştirmeden olduğu kadar ticarileşmeden de kaynaklanmaktadır” dedi.

Köylüler suyuna sahip çıktı

Bursa Su Platformu tarafından 24 Mart günü gerçekleştirilen yürüyüşün ardından kurulan kürsüde konuşma yapan köylüler su hakkına sahip çıkma sözü verdiler.

Eroğlu: “HES’ler elektriğimizin sigortası”

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, hidroelektrik santrallerinin (HES) 30 yıl önce yapılması gerektiğini, bu santrallerin Türkiye’nin elektriğinin sigortası olduğunu ifade ederek,

HDK,”Su Gaspını Durdurun, Su Bir Yaşam Hakkıdır”

Yeni Anayasa’da “Suyun bir yaşam hakkı” olduğu yer almalıdır.

Halkların yaşam mücadelesini anlatan bir film: Akıntıya Karşı

Türkiye'nin dört bir yanında doğayı katleden, insanların hayatını zorla değiştiren binlerce HES inşaatı aralıksız devam ediyor.

Kapitalizmin ağından kurtulamayan su

Su hakkıyla ilgili olarak genelde üç temel talep sıralanıyor: "Su hakkı insan hakkıdır. Bu haktan kesinlikle vazgeçilemez. Su kaynaklarında ve kullanımında kamu mülkiyetinden vazgeçilmemeli. İnsanca yaşam için gerekli temiz su miktarı ücretsiz verilmeli."

“Suyu metalaştırmak insanlık suçudur”

Makina Mühendisleri Odası (MMO) Mersin Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Alper Turna, suyun metalaştırılmasının bir insanlık suçu olduğunu öne sürerek, artık ülkelerin su politikalarında yapılacak yanlışların bedelini çok ağır ödeyeceğini kaydetti.

‘Su gaspını durdurun’ çağrısı

La Via Campesina üyesi çiftçi örgütleri deklarasyonunda "Biz, suyun ve diğer ortak varlıkların (toprak, tohum, bilgi gibi) özelleştirilmesine ve ticarileştirilmesine karşıyız. Biz, yerel halkların ihtiyacını ve düşüncelerini dikkate almayan büyük barajlara ve hidroelektrik santrallere de karşı çıkıyoruz. Ayrıca, IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü gibi Uluslararası Finans Kurumları, Dünya Su Konseyi, ulusötesi şirketler ve çoğu ulusal hükümet tarafından desteklenen endüstriyel tarım modeline de karşı duruyoruz” denildi.

İş kazaları ve işçi ölümleri kader değildir

Kalkınıyor, büyüyor ve zenginleşiyoruz ya bedeli hiç önemli değil. Hele bedel insan ve doğa ise tamamen tali. Para hırsının, bırakın hukuku herhangi ahlâki bir sınırı dahi yok.

‘Ilısu Barajı bir kibirlilik saplantısı’

Bugün, Dünya Su Günü. Dünyada bir milyar insan temiz içme suyundan yoksun iken içme suyu ve enerji temini için kurulan barajlar da çevreciler tarafından eleştiriliyor. En çok eleştirlenlerden biri ise Ilısu Barajı.